Yusuf Ziya Özcan Ankara Masası Gündem programında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in konuğu oldu.

Daha önce sınav sorularının çalındığının ve dönemin ÖSYM Başkanının suçlu bulunduğunun hatırlatılması üzerine Özcan,”Bana göre Ali Demir tamamen suçsuz bir şahıs. Bence bu olayı birilerinin üzerine yıkmak istiyorlar, en kolay yıkabilecekleri makam da Ali Beyin makamı, Ali Bey görünüyor. Çünkü o zaman başkandı.” şeklinde konuştu.

" Tıp Fakültesi kazanan öğrencinin dilekçe yazacak kadar Türkçe bilmediği ortaya çıktı"

Özcan şöyle devam etti:

“Ben bunu belirttikten sonra şunu söyleyeyim ÖSYM soruları her zaman çalınmıştır. Ben daha üniversiteye başlamadan önce şöyle hikayeler duyardım ki ben bunu sonradan doğru olduğunu da birilerine teyit ettirdim, daha doğrusu birileri bana tesadüfen teyit ettiler olayı anlattılar. Mesela özellikle doğu illerinde sınav günü Ankara’dan yollanan gözetim yapan insanlar okuldan çıkartılır bir şekilde, ya korkutularak ya da iyilikle çıkartılır. Sınıf hocası o okulun esas matematik hocası sınıf kapısını kapatır  soruların cevaplarını tahtaya yazar çözer, öğrenciler de çekerdi bunları böylece müthiş bir kopya devam ederdi. Bunu en güzel tespit etme yollarından bir tanesi de mesela doğudan Hacettepe Tıp Fakültesi kazanıp gelen bir öğrencinin bir dilekçe yazma durumunda dilekçeyi bile yazacak kadar Türkçe bilmediği ortaya çıktı. Sonra araştırıldı çocuk böyle kazanmış.”

" Niçin hiç kimse Türkiye’de üniversite sınavlarını il bazında istemiyor?"

“Niçin hiç kimse Türkiye’de üniversite sınavlarını il bazında istemiyor? Niçin çok yüksek puan alanlar hep doğu illerinden çıkıyor? Siirt’ten çıkıyor, başka yerlerden çıkıyor şehir adı da vermek istemiyorum o illerden çıkıyorlar.” diye soran Özcan, “Orada yapılan budur. Sonra klasik yolu sizin yerinize birinin imtihana girmesiydi. Böyle bir metod uzun yıllardır kullanıldı belki halen kullanılıyordur, onu pek bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yusuf Ziya Özcan şunları söyledi:

 “ÖSYM’de tanıdıkları vasıtasıyla soruları elde etmeye başladılar” 

“ Sonra daha sofistike hale geldi. Belirli gruplar bunlar tarikatlar olabilir, başkaları olabilir ÖSYM’de tanıdıkları vasıtasıyla oradaki soruları elde etmeye başladılar ve kendi yandaşlarına dağıttılar böyle bir süreç yaşandı. Daha sonra iyice sofistikeleşti işler daha ileri gitti ana bilgisayara bir tane kablo sokarak oradan bir bağ link alarak bu işi yapmaya başladılar.”

“2010 KPSS’de 350 kişi tam puan aldı”

“Mesela benim zamanımda 2010 yılında KPSS’de 3000 küsur insan çok güzel puan aldı. 3227’di hatırladığım kadarıyla 350 kişi de tam puan aldılar. 3000 kişi yüksek puan, bu diğer sınavlardan farklı bir dağılım gösterdi. Çan eğrisi dedikleri eğrinin sağ tarafında iki tane küçük zıplama görüyorsunuz, o zıplamalarda 3000’di o yüksek alanlar bir de 350 bütün soruları yapanlar”

“Tam puan alanlar çeşitli şekilde irtibatlı olan insanlardı”

“ÖSYM araştırdı adreslerden, elimizdeki bilgilerden, çeşitli kaynaklardan işte bunlar ya nişanlı ya evli ya aynı evde oturuyorlar ya aynı yurtta arkadaşlar çeşitli şekilde irtibatlı olan insanlardı.”

Gelecek Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Yusuf Ziya Özcan, dönemin Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan’ın bu işi araştırmakla görevlendirildiğini, ancak şimdi yurt dışında kaçak bulunan Sakınan’ın görevini yapmadığını aktardı.

Yusuf Ziya Özcan, ancak ÖSYM’de yaşanan son olayda soruların çalınmadığını söyledi.

“İmtihandan bir gün sonra yayınevlerine sorular ÖSYM tarafından verilir, onlar da soruları çözer ve yayımlarlar bu olayda böyle olmuş anladığımız kadarıyla” diyen Özcan şunları dile getirdi: 

“Doğru olmayan bir hikaye çıktı”    

“Bu son sınavda da ben zannettim ki ilerleme iyice zirveye ulaştı ve artık çalmayla kablo sokmayla, bilgisayarla uğraşmıyorlar. Soruların adresini veriyorlar sorular ordadır diyorlar cevaplarıyla birlikte orada bulun. Fakat o da doğru olmayan bir hikaye çıktı. Onlar her zaman yapılan bir uygulama imtihandan bir gün sonra yayınevlerine sorular ÖSYM tarafından verilir, onlar da soruları çözer ve yayımlarlar bu olayda böyle olmuş anladığımız kadarıyla. Almışlar soruları çözmüşler yayımlamışlar o yüzden soru numaraları falan hepsi aynı çıkıyor o benzerlikler de oradan geliyor.”

“Hırsızlıklar şekil değiştirerek devam ediyor”

“ Yani ÖSYM’nin böyle bir hali var tarih içerisinde yani hırsızlıklar her zaman var ama şekil değiştirerek devam ediyor. Çok ciddi bir güven sorunu doğuruyor. sonradan öğrendim ki meğer bu soruların çalınmasında önemli rol oynayan tarikatın mensubuymuş. Şimdi galiba yurt dışında kaçak vaziyette”