Hakan Fidan’dan veto gibi ''İsveç'' açıklaması
İsveç'te terör örgütlerinin faaliyetlerinin sürdüğüne dikkat çeken Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ''Mevzuat değişikliğinin Türkiye için bir manası kalmıyor.'' ifadesini kullandı. Hakan Fidan, ''Terör örgütlerinin ekmeğine yağ süren eylemlere izin veren bir ülkenin terörle mücadeleye nasıl katkı getireceği tartışmaya açık hale geliyor.'' diye konuştu.

Türkiye-Finlandiya-İsveç Daimi Ortak Mekanizma Toplantısı'nın beşincisi, Brüksel'de bulunan NATO karargahında gerçekleştirildi.
Toplantıya katılan Türk heyetinde bulunan isimler ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başta olmak üzere MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Burak Akçapar idi.
Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsveç'te terör örgütlerinin faaliyetlerini sürdürdüğünün altını çizerek, "Mevzuat değişikliğinin Türkiye için bir manası kalmıyor." diye konuştu. Hakan Fidan, "Terör örgütlerinin ekmeğine yağ süren eylemlere izin veren bir ülkenin terörle mücadeleye nasıl katkı getireceği tartışmaya açık hale geliyor." ifadelerini kullandı.

Hakan Fidan’ın açıklamalarından öne çıkan ifadeler şu şekilde:
"NATO'ya katılma arzusundaki ülkelerin terörizmle mücadele konusunda sağlam tavır sergilemeleri şarttır."
"İsveç mevzuat değişikliği anlamında adımlar attı ancak mevzuat değişikliklerin fiiliyata yansıması gerekiyor."
"(Türkiye-İsveç-Türkiye arasındaki) Üçlü Anlaşma’nın gerekleri harfiyen yerine getirilmelidir"
"(Nato'ya üyelik için) Müstakbel müttefiklerin Türkiye'ye askeri malzeme ihracatında yaptırım ve kısıtlama uygulamamaları gerek."
İsveç'te terör örgütlerinin faaliyetleri devam etmektedir. Mevzuat değişikliğinin Türkiye için bir manası kalmıyor."
"Terör örgütlerinin ekmeğine yağ süren eylemlere izin veren bir ülkenin terörle mücadeleye nasıl katkı getireceği tartışmaya açık hale geliyor."

Toplantı sonrası açıklama
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsveç'in terörle mücadele kanununda yaptığı değişikliklerin 1 Haziran'da yürürlüğe girdiğini belirtti. Ancak bu değişikliklerin uygulamaya geçmesi gerektiğini söyledi. Fidan, İsveç'in güvenlik sistemi altyapısının provokasyonlara engel olacak bir mekanizma üretememesinin düşündürücü olduğunu ifade etti.
Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında NATO üyeliğiyle ilgili imzalanan Üçlü Muhtıra'da oluşturulan Daimi Ortak Mekanizma'nın 5. toplantısı, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in ev sahipliğinde Brüksel'de gerçekleşti. Toplantıya Türkiye heyetinden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ve Bakan Yardımcısı Büyükelçi Burak Akçapar katıldı. Fidan, toplantı sonrası düzenlediği basın toplantısında toplantıya değindi.
Bakan Fidan, "NATO'ya katılım sürecini ele aldık. Geçtiğimiz yıl, 28 Haziran 2022 tarihinde Madrid Zirvesi'nden önce Türkiye, İsveç ve Finlandiya tarafından Üçlü Muhtıra müzakere edilerek imzalandı. Üçlü Muhtıra sayesinde Madrid Zirvesi'nde her iki ülkenin de NATO'ya katılmaya davet edilmeleri mümkün olmuştu. Üçlü Muhtıra, bir yol haritası niteliği taşıyor. Her iki ülke, terör örgütlerinin ülkelerindeki eleman devşirme, finansman ve propaganda faaliyetlerini engellemeyi, Türkiye'nin güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütlerine destek vermemeyi ve Türkiye'ye yönelik savunma sanayi veya askeri teçhizat ihracatındaki kısıtlamaları kaldırmayı taahhüt etmişti" dedi.
Fidan, bu taahhütlerin takibi için Daimi Ortak Mekanizmanın kurulduğunu ve dördüncü toplantısının 14 Haziran 2023'te Türkiye'de yapıldığını belirtti. NATO'nun siyasi ve askeri bir ittifak olduğunu vurgulayan Fidan, NATO'ya katılmak isteyen ülkelerin terörle mücadele konusunda sağlam bir tutum sergilemeleri gerektiğini ve Türkiye'ye yönelik askeri malzeme ihracatında yaptırım uygulanmaması gerektiğini kaydederek, “İsveç'in üçlü mutabakat çerçevesinde kabul ettiği yükümlülüklerdir. Sürecin en başından bu yana biz bu anlayışla hareket ettik. İttifakın açık kapı politikasına en güçlü desteği veren müttefiklerden biri olduk. Nitekim Finlandiya geçtiğimiz Nisan ayının ortasında meclisimiz tarafından tamamlanan onay süreci sonrası ittifaka üye oldu. Dolayısıyla İsveç'i NATO'ya üyeliğini yükümlülüklerini yerine getirerek başarabilir. Bugün 14 Haziran'daki daire ortak mekanizma toplantısı sonrasında İsveç'in bu yolda ilave bir ilerleme sağlayıp sağlamadığını bir kez daha gözden geçirdik” dedi.

“Mevzuat değişikliklerinin şimdi fiiliyata yansıması gerekiyor”
Bakan Fidan sözlerine şu şekilde devam etti:
“İsveç mevzuat değişikliği anlamında bazı adımlar attı. Türkiye'ye yönelik savunma sanayi kısıtlamalarını kaldırdı. Terörle mücadele kanununda yaptığı değişiklikler de 1 Haziran'da yürürlüğe girdi. Ancak mevzuat değişikliklerinin şimdi fiiliyata yansıması gerekiyor. İsveç'teki güvenlik sistemi altyapısının provokasyonlara engel teşkil edecek bir mekanizma üretememesi bizi açıkçası düşündürüyor. Terörle mücadele alanında İsveç'in NATO üyeliğinin ittifaka herhangi bir risk getirmemesi tam tersine olumlu bir katkıda bulunması gerek. İsveç'in Türkiye için güvenli bir müttefik olacağını bilmemiz gerekiyor. PKK, FETÖ gibi terör örgütleri ve bunlarla bağlantılı yapılar İsveç sokaklarında gösterilerine devam edecekse, eleman devşirebilecekse, mali kaynaklara erişim sağlayabilecekse mevzuat değişikliğinin Türkiye için bir manası açıkçası kalmıyor. Dolayısıyla İsveç'in üçlü muhtıradan neşet eden tüm taahhütleri yerine getirdiği iddiasını ayrıca incelemek gerekiyor.”

“Güçlü anlaşmanın gerekleri harfiyen yerine getirilmelidir”
Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıya değinen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Öte yandan Kurban Bayramımızın ilk gününde milyarlarca Müslüman'ın kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'e alçakça saldırmasına izin verilmesi asla göz ardı edebileceğimiz bir durum değildir. Üstelik bu ilk kez de olmuyor. Terör örgütlerinin ekmeğine yağ süren bu tür eylemlere izin veren bir ülkenin terörle mücadelede nasıl bir rol oynayabileceği de ayrıca tartışmaya açık hale geliyor. Mevzubahis olan yaşamsal çıkarlarımız ve ülkemizin bekasıdır. Devletimizin ve milletimizin güvenliğidir. Böyle bir konuda zaman baskısının bir metot olarak kullanılmasını hiçbir zaman tasvip etmedik. Yapılması gereken bellidir. Güçlü anlaşmanın gerekleri harfiyen yerine getirilmelidir. İşte bugünkü toplantılarda güçlü muhtırada kayıtlı taahhütlerin teker teker üzerinden geçtik. Bu konudaki görüş ve tespitlerimizi ayrıntılı şekilde İsveç ve Finlandiya tarafıyla ve NATO Genel Sekreteri'yle paylaştık” diye konuştu.