İletişim Başkanlığı'ndan Ruandalı turist sığınmacı iddiasına yanıt
İngiltere'nin, düzensiz göçmenleri Ruanda'ya göndermesiyle ilgili olarak yaptığı turizm anlaşması, kaygılara neden oldu. Afrika ülkesinden Türkiye'ye bir günde çok sayıda uçağın kalkacağı öne sürüldü. ''Ruanda'dan turist sığınmacılar geliyor'' iddialarının ardından, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bir açıklama yaptı.

İngiltere'nin düzensiz göçmenleri Ruanda'ya göndermesine dair turizm anlaşması, kamuoyunda endişelere neden oldu. Bu anlaşma çerçevesinde Afrika ülkesinden Türkiye'ye büyük sayıda uçağın seyahat edeceği iddiaları ortaya atıldı. Ancak "Ruanda'dan turist sığınmacılar geliyor" şeklindeki bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamayla netlik kazandı.
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, "Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada dolaşıma giren 'Ruanda'dan turist sığınmacılar geliyor' iddiaları kamuoyunu manipüle etmeye yönelik dezenformasyondur" denildi.
Yapılan açıklamada ayrıca, 29 Mayıs 2024 tarihli ve 32560 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanması Hakkında Karar'ın, söz konusu iddialarla herhangi bir ilişkisinin olmadığı vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, söz konusu kararın yeni bir anlaşma değil, 24 Haziran 2019 tarihinde yapılan ve otomatik olarak yenilenen bir anlaşmanın sonucu olduğu belirtildi. Bu çerçevede, 24 Haziran 2019 tarihinde Ruanda Cumhuriyeti ile imzalanan turizm alanında işbirliği anlaşmasının, taraflardan birinin fesih bildiriminde bulunmaması durumunda otomatik olarak beşer yıllık sürelerle yenileneceği ifade edildi.
Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte turizm alanında iş birliğinin artırılması, yatırımların teşvik edilmesi ve sektördeki paydaşların eğitimine katkı sağlanması gibi konularda hukuki bir zemin oluşturulduğu belirtildi.
Turizm alanında yapılan iş birliği anlaşmalarının, Türkiye'nin küresel düzeyde ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerinin gelişimine katkı sağladığı ve uzun vadede etkinliğinin artmasına zemin oluşturduğu ifade edildi.