Erdal Beşikçioğlu’ndan 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ne anlamlı bildiri
Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü için kaleme aldığı alternatif bildiride tiyatronun toplumsal rolüne vurgu yaptı.

TİYATRO SADECE SAHNEDE DEĞİL, HAYATIN HER YERİNDE
27 Mart Dünya Tiyatro Günü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tiyatronun gücünü ve evrenselliğini hatırlatan özel etkinliklere sahne oluyor. Bu anlamlı günde Etimesgut Belediye Başkanı ve Kent Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Erdal Beşikçioğlu'nun yayımladığı alternatif bildiri, tiyatronun yalnızca bir sanat dalı değil, aynı zamanda bir anlatma ve anlama biçimi olduğunu güçlü bir dille ifade etti.
BEŞİKÇİOĞLU: “ANLATMAK GEREK, ANLATACAĞIZ”
Erdal Beşikçioğlu’nun kaleme aldığı bildiride, tiyatronun sadece sahneyle sınırlı olmadığına; sokakta, yaşamda, makamda da var olması gerektiğine dikkat çekildi. Çocukların düşlerinden, büyüklerin emeğine; sevgiden merhamete, gündelik hayatın küçük ama anlamlı detaylarına kadar pek çok duygu ve yaşanmışlığın anlatılması gerektiği vurgulandı.
KÜLTÜREL MİRAS VE TOPLUMSAL BELLEK ÖNE ÇIKTI
Beşikçioğlu’nun bildirisi, tiyatronun toplumsal hafızayı canlı tutmadaki rolünü de öne çıkardı. Kavuklu, Pişekâr, Aşık Veysel ve Shakespeare gibi kültürel figürlerin isimleriyle yapılan göndermeler, tiyatronun hem yerel hem evrensel mirasa sahip çıktığını gösterdi. “Kararmış kalplere can suyu vermek için” tiyatroya ihtiyaç duyulduğu mesajı verildi.
SANATLA GELECEĞE SESLENİŞ
Bildiri, teknolojinin baskın olduğu bir çağda bile tiyatronun duyguyu, sevgiyi, kokuyu ve sesi yaşatmaya devam ettiğini hatırlatıyor. Hayatın içinden gelen detayların anlatılmasıyla, insanların yeniden birbirine dokunabileceği bir gelecek umudu tiyatro sahnesinde yankılanıyor.
27 MART DÜNYA TİYATRO GÜNÜ’NDE BİR SANATÇI VE BELEDİYE BAŞKANINDAN MESAJ
“Anlatmak gerek, anlatacağız” sözleriyle bildirisine yön veren Erdal Beşikçioğlu, hem bir sanatçı hem de bir yerel yönetici olarak tiyatronun dönüştürücü gücüne inandığını ortaya koydu. Bu anlamlı çağrı, tiyatronun yalnızca bir eğlence değil, toplumsal farkındalık, empati ve kültürel bağlılık aracı olduğunu yeniden hatırlattı.