Sultan 2. Abdülhamid’in 71 varisi yargı kararıyla belirlendi

Osmanlı İmparatorluğu’nun 34’üncü padişahı olan Sultan II. Abdülhamid’in soyundan geldiklerini savunan toplam 71 kişi, 15 yıl önce İstanbul 12’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde veraset ilamı davası başlattı.

AA
Kaynak AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sultan 2. Abdülhamid’in 71 varisi yargı kararıyla belirlendi
AA
Kaynak AA

Davanın dosyası defalarca bilirkişi incelemesine gönderildi ve Sultan’ın soyundan gelen kişiler titizlikle araştırıldı. Sultan II. Abdülhamid’in 1909’da tahttan indirildikten sonra 1918 yılında Beylerbeyi Sarayı’nda hayatını kaybeden Osmanlı hükümdarının mevcut soy zinciri çıkarıldı. Hazırlanan bilirkişi raporunda, padişahın ilk evliliğini 1863 yılında yaptığı ve farklı evliliklerinden doğan çocuklarla genişleyen bir soyağacı bulunduğu belirtildi.

Hazırlanan raporda, II. Abdülhamid’in çocuklarından günümüze uzanan aile bireylerinin toplamda 15 kişiye ulaştığı tespit edildi. Bu soydan gelen bireylerin evlilikleri değerlendirildiğinde, davayı açanlardan 11 kişinin padişahın birinci kuşak mirasçıları arasında yer aldığı vurgulandı. Ayrıca bilirkişi raporu, bazı başvuranların mahkemeye sahte veraset ilamı sunduğunu ortaya koydu ve bu kişilerle ilgili yasal işlem başlatılabileceği kaydedildi. Sonuç olarak mahkeme, 15 yıldır süren davada verdiği kararla 71 kişinin II. Abdülhamid’in yasal varisleri olduğunu ilan etti.

GAYRİMENKUL DEVRİNE KISITLAMA GETİRİLDİ

Mahkeme, Sultan II. Abdülhamid’in mal varlığı konusu için kritik bir karar aldı. Karara göre, padişahın ismiyle anılan ve özel mülkiyetinde bulunan gayrimenkullerin doğrudan mirasçılara geçmesi yönündeki talep, kısıtlama olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Böylece, Sultan Abdülhamid’e ait olduğu iddia edilen taşınmazların mülkiyet devrinde resmi bir engel oluşturuldu.

TALEP LİSTESİNDE TARİHİ KONAK VE ARAZİLER VAR

Avukatların sunduğu belgelerde yer alan geniş kapsamlı talep listesinde Galatasaray Adası, Bakırköy’de 70 dönümlük bir arazi, Beykoz ve Kartal’da 30’ar dönümlük araziler, Kâğıthane’de 20 dönüm, Dolmabahçe’de 30 dönüm bostan, Veliefendi Çayırı, Nişantaşı’nda iki konak, Şişli, Çatalca, Çekmece ve Geyve’deki çeşitli çiftlik alanları, Galata’daki değirmen arsası, Kabataş Meydanı, Horhor’da bir konak ve 5 dönüm arsası, Beşiktaş Serencebey’de 2 dönüm bağ, ayrıca Aydın, Antakya, Kilis’te pek çok tarla ve arazi başta olmak üzere çok sayıda taşınmaz yer aldı.

1924 YASASI MİRAS HAKKINA ENGEL TEŞKİL EDİYOR

1924’te yürürlüğe giren ve “Hilafetin Kaldırılması ile Osmanlı Hanedanı’nın Türkiye Cumhuriyeti’nden Çıkarılması Hakkında Kanun” olarak bilinen düzenlemeye göre, Osmanlı Padişahlarının mülkiyetindeki taşınmazlar Türk milletine devredildi. Meclis’in 1949 yılında aldığı ek karar ile padişah mallarına ilişkin taleplerin önü yasal olarak kapandı. Buna rağmen, Sultan II. Abdülhamid’in torunları dedelerine ait olduğunu öne sürdükleri mülkler için dava açmaya devam ediyor. Davacılar, “Sultan II. Abdülhamid 1924’te padişah olmadığı gibi, o yıl hayatını kaybetmişti” görüşünü savundu.

YARGIDAN TARİHİ NİTELİKTE BİR KARAR

Davaya ilişkin açıklamalarda bulunan varis avukatları Bülent Görür ve Ümit Yılmaz, bu kararın Türk hukuk tarihinde önemli bir dönemeci işaret ettiğini ifade etti. 1924’te yürürlüğe giren 431 sayılı Kanun’un getirdiği hak kısıtlamaları ile ilgili belirsizliklerin 101 yıl sonra yargı kararı ile aydınlanmaya başladığını dile getirdi. Avukatlar, çıkan son karar ile öncelikle hak sahiplerinin kimliklerinin tespit edildiğini vurguladı. Temel ve dokunulmaz olarak kabul edilen mülkiyet hakkının, Sultan II. Abdülhamid’in mirası bakımından göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, sürecin Türk yargısı ve devlet yöneticilerine güven içerisinde devam edeceğine inandıklarını belirtti.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa