Lösemiyle mücadele eden Zeynep ilk ders zilini hastanede çaldı
Ankara'da lösemi tedavisi gören 6 yaşındaki Zeynep Çınar kemoterapi sonrası hastane sınıfında derse giriyor ve hastalığı yenip doktor olmayı hedefliyor.

ZEYNEP HASTANEDE İLKOKULA BAŞLAYARAK MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYOR
Elazığ'da başlayan sağlık serüveni lösemi tanısıyla farklı bir yola giren 6 yaşındaki Zeynep Çınar, tedavi gördüğü Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Hastanesi’nde açılan sınıfta 1’inci sınıf eğitimine başladı. Küçük öğrenci, sabah erken saatlerde uyanıp hazırlıklarını tamamlıyor, aldığı ilaç ve uygulanan kemoterapinin hemen ardından dersliğe geçerek gününü okuma yazma çalışmalarıyla sürdürüyor.
AİLE TANIDAN SONRA TEDAVİ SÜRECİNİ SABIRLA YÖNETİYOR
Anne Nurcan ve baba Ömer Çınar, kızlarının vücudunda morluklar, burun ve diş eti kanamaları görülmesi üzerine başvurdukları hastanede alınan sonuçlarla lösemi tanısı aldıklarını, o andan itibaren tüm planlarını tedavi takvimine göre yeniden düzenlediklerini söyledi. Aile, hekimlerin yönlendirmesiyle süreci adım adım izlerken moralin en güçlü destek olduğunu vurguladı.
KEMOTERAPİ TAKVİMİ YOĞUNLAŞARAK ALTI GÜNE ÇIKTI
Zeynep’e başlangıçta orta risk grubuna göre şekillenen protokol uygulanırken izlem sonuçları doğrultusunda yüksek risk rejimine geçildi. Önce haftada iki gün olan kemoterapi seansları dört güne, ardından altı güne kadar artırıldı. Küçük hasta yine de enerjisini koruyarak ders materyallerini yanından ayırmıyor; tedavi odasından çıktıktan sonra öğretmeninin verdiği etkinlikleri tamamlıyor.
HASTANE SINIFI EĞİTİMDE AKSAMA YAŞANMASINI ÖNLÜYOR
Hastane bünyesinde oluşturulan sınıf, uzun süreli onkolojik tedavi gören çocukların akademik kayıp yaşamadan örgün eğitime uyumlarını destekliyor. Zeynep, temel okuma yazma uygulamalarını bire bir öğretmen desteğiyle yürütüyor; dikkat çalışmaları, sayılar, çizgi ve ses egzersizleriyle ilerliyor. Böylece iki yıllık tedavi bittiğinde akranlarından geri kalmama hedefi canlı tutuluyor.
ANNE MORAL VE MOTİVASYONUN TEDAVİYİ DESTEKLEDİĞİNİ SÖYLEDİ
Anne Nurcan Çınar, kızının neşesinin kendisini ayakta tuttuğunu belirterek hastane yaşamını “dört duvara sığdırılan bir ev” olarak tanımladı. Anne Çınar, en zorlandıkları konunun ev yemeklerine duyulan özlem olduğunu, buna karşın Zeynep’in “ödevlerim var” diyerek her sabah motivasyonla kalktığını ifade etti. Aile, süreç belirsiz olsa da çocukluk çağı lösemilerinde iyileşme oranlarının yüksekliğine güven duyuyor.
ZORLUKLARA RAĞMEN GÜNLÜK RUTİN ENERJİSİNİ KORUYOR
Doktorların zaman zaman düşük değerler nedeniyle hareketini kısıtlama uyarılarına rağmen Zeynep kontrollü biçimde kısa yürüyüşlerle enerjisini yönlendiriyor. Satranç, resim ve hikâye tekrarları gününü yapılandırıyor; sağlık ekibi ise bu aktif tutumun psikolojik dayanıklılığa katkı verdiğini belirtiyor. Hemşirelerin “servisin neşesi” diye andığı Zeynep pozitif tavrıyla çevresine moral yayıyor.
HAYALLER PATEN KAYMAK VE AÇIK HAVADA PİKNİK YAPMAKLA BÜYÜYOR
Zeynep, tedavi tamamlandığında paten kaymak, dışarıda uzun pikniklere katılmak, kardeşiyle oyunlar oynamak ve okul sırasına akranlarıyla birlikte oturmak istediğini söyledi. Renkli kalemleri düzenlemek, defterlerine yeni öğrendiği harfleri yazmak ve küçük başarılarını annesine göstermek en büyük günlük mutlulukları arasında yer alıyor.
ZEYNEP DOKTOR OLARAK BAŞKALARINA ŞİFA VERMEK İSTİYOR
“Kendimi iyi hissedince derse geliyorum, oyun oynuyorum, satranç çalışıyorum” diyen Zeynep, büyüyünce doktor olup çocukları tedavi etmeyi arzuladığını dile getirdi. Annesinin okuduğu kitapları tekrar ederek sesli okumaya alıştığını anlatan küçük öğrenci, kardeşini çok özlediğini ekledi.
HEKİM TEDAVİYE OLUMLU YANITIN DEVAM ETTİĞİNİ BELİRTİYOR
Çocuk enfeksiyon ve onkoloji ekibinden Doç. Dr. Turan Bayhan, hastanın protokol kapsamında planlanan yanıt kriterlerini karşıladığını, sürecin düzenli takip ve destekleyici bakım eşliğinde ilerlediğini belirtti. Doç. Dr. Turan Bayhan, aile iş birliği ve hastanın yüksek motivasyonunun tedavi başarısında belirleyici yardımcı unsurlar olduğunu sözlerine ekledi.