Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının 15. yılı

Siyasetteki ilkeli duruşuyla örnek olan ve bazı sözleri halen gündem olan Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının üzerinden 15 yıl geçti. Yazıcıoğlu, sadece kendi partisi değil siyaset dünyasının pek çok aktörü tarafından saygıyla anılıyor.

EK
Ersin Küçükbarak
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının 15. yılı
EK
Ersin Küçükbarak

Bir davaya inandı.

Vatana, bayrağa, millete, inancı ve değerlerine ömrünü adadı.

Bu uğurda derin acılar yaşadı.

FETÖ parmağı olduğu belirtilen bir helikopter kazasıyla hayata veda ederken Türk siyasi hayatında iz bıraktı.

Söylediği sözler ve duruşu bugün bile gündem olmaya devam ediyor.

Muhsin Yazıcıoğlu kimdir?

Muhsin Yazıcıoğlu, 31 Aralık 1954'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde doğdu.

Şarkışla’da ilk ve orta öğrenimini bitirdi.

Siyasete de bu dönemde henüz 14 yaşında adımını attı. Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katıldı.

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi mezunu olan Yazıcıoğlu, 1972'de üniversite eğitimi için geldiği başkentte, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev aldı.

Daha sonra Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve genel başkanlık görevlerinde bulundu.

1978 yılında Ülkücü Gençlik Derneğinin Kurucu Genel Başkanı oldu.

Muhsin Yazıcıoğlu, 1980'de darbe öncesi  MHP’de Genel Başkan Müşavirliği yaptı.

"Eller silah değil, kalem tutmalı" 

Eğitime büyük önem veren Yazıcıoğlu, gençlerin iyi bir eğitim alarak vatanına ve milletine faydalı olmasını istedi, bu yönde çalıştı.

Henüz 24 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e mektup yazarak, "Eller silah değil, kalem tutmalı." diyen Muhsin Yazıcıoğlu, liderlik  özellikleriyle öne çıkmayı başardı.

Muhsin Yazıcıoğlu, askeri darbenin ardından "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda" yargılandı.

5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde yatan Yazıcıoğlu, yaşadığı sıkıntılara rağmen milletine ve devletine bağlı kaldı.

Yazıcıoğlu, 1987'de siyaset sahnesine Milliyetçi Çalışma Partisinin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcısı olarak döndü.

MÇP'den ayrılıp Büyük Birlik Partisi'ni kurdu

Muhsin Yazıcıoğlu, 1991 yılındaki genel seçimlerde tercihli sistemle Sivas'tan milletvekili seçildi.

Siyasi anlayışlarının uyuşmadığı gerekçesiyle 1992 yılında 7 arkadaşıyla MÇP'den ayrıldı.

 Yazıcıoğlu, 1993'te arkadaşlarıyla Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kurdu ve Kurucu Genel Başkanı oldu.

24 Aralık 1995 erken genel seçimlerinde ANAP'la ittifak yaparak milletvekili seçildi ve yeniden Meclis'e girdi.

1996'da ANAP'tan istifa eden Yazıcıoğlu, BBP'ye döndü.

Muhsin Yazıcıoğlu, 22 Temmuz 2007'de yapılan seçimlerde Sivas'tan bağımsız milletvekili seçilerek TBMM'ye girmeyi başardı.

Seçimden önce bıraktığı Genel Başkanlık görevini, vekil olduktan sonra yeniden devraldı.

Darbelere her zaman karşı çıktı

1980 askeri darbesinin derinden etkilediği Muhsin Yazıcıoğlu, siyasi yaşamı boyunca darbelere daima karşı çıktı.

Nitekim, 28 Şubat postmodern darbesine de karşı durdu.

O dönemde söylediği "Ordu gözbebeğimizdir ancak namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam." sözü, darbelere karşı bir sembole dönüştü.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun dillerde dolaşan sözleri

Muhsin Yazıcıoğlu'nun, siyasi duruşunu yansıtan şu sözleri halen gündem oluyor:

"Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için, bu kadar fırıldak olmaya gerek yok."

"Firavun'a karşı çıkmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir."

 "Ben devlete, millete kurşun sıkanlara değil, 'Ben okumak istiyorum' diyenlere af istiyorum."

 "Kan dökmeyi seven bir millet değiliz ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz."

Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009’da vefat etti

Muhsin Yazıcıoğlu, takvimler 25 Mart 2009'u gösterdiğinde yerel seçim çalışmaları için Kahramanmaraş'a gitti.

Kahramanmaraş'tan Yozgat'a geçmek üzere helikoptere binen Yazıcıoğlu ve beraberindekiler için bu son yolculukları oldu.

Helikopter, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde dağlık araziye düştü.

Herkes Yazıcıoğlu ve yanındakileri bulmak için seferber oldu.

Ancak; Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclisi Üyesi Adayı Murat Çetinkaya, İHA muhabiri İsmail Güneş ve Pilot Mustafa Kaya İstektepe kazadan kurtulamadı.

Helikopter enkazına 3 gün sonra ulaşılabildi

Elverişsiz hava şartlarının hakim olduğu o dönemde Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişiyi taşıyan helikopterin enkazı ancak 3 gün sonra bulunabildi.

Yazıcıoğlu’nun cenazesi, 31 Mart 2009'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki törende Türk bayrağına sarıldı ve üzeri çiçeklerle donatıldı.

Kocatepe Camisi'nden son yolculuğuna uğurlanan Yazıcıoğlu’nun naaşı, vasiyeti gereği Taceddin Dergahı'na defnedildi.

Cenaze törenine binlerce insan katıldı.

Kazada FETÖ parmağı ve dava süreci

Kaza sonrası Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşürüldüğü iddiaları yansıdı.

Bunun üzerine açılan soruşturma derinleştirilirken, kazada FETÖ’nün parmağı olduğu ifade edildi.

2 ayrı dava dosyası birleştirilirken 19 sanık hakim karşısına çıktı.

Şiirleriyle hatırlanıyor

Siyasetçi kimliğinin yanı sıra şiire olan sevgisiyle de tanınan Muhsin Yazıcıoğlu’nun naşının karlar üzerinde bulunması yüzünden “Üşüyorum” şiiri hafızalara kazındı.

Muhsin Yazıcıoğlu, Mamak Cezaevi’ni anlattığı şiirinde, "...Huzur dolu içimde / Ben sonsuzluğu düşünüyorum / Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum / Durun kapanmayın pencerelerim / Güneşimi kapatmayın / Beton çok soğuk, üşüyorum..." dizelerini kaleme almıştı.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa