Üşümezsoy'dan deprem açıklaması! Dikkat çeken tespit
Kütahya’nın Simav ilçesi merkezli 5,4 büyüklüğündeki depremin ardından Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy önemli uyarılarda bulundu. Üşümezsoy, bugün meydana gelen sarsıntının fayın kenarlarında oluşan bir yırtılma olduğunu, ana kilit bölgeye henüz ulaşılmadığını belirterek bunun “öncü sarsıntı” niteliği taşıyabileceğini söyledi.
Üşümezsoy’a göre Simav civarındaki fay, yaklaşık 25–30 kilometrelik iki segmente ayrılıyor. Her bir segmentin ayrı ayrı kırılması hâlinde yaklaşık 6,5 büyüklüğünde sarsıntılar üretilebileceğini; eğer iki segment birden koparsa bunun 6,7 büyüklüğüne varan daha büyük bir depreme dönüşebileceğini ifade etti. Uzman, 2011’de bölgede kaydedilen 5,9 büyüklüğündeki sarsıntı ile günümüz olayları arasında jeolojik açıdan süreklilik olduğunu, stresin birikmeye devam ettiğini vurguladı.
DEPREM MEKANİZMASI VE RİSKE BAKIŞ
Prof. Dr. Üşümezsoy, depremin oluşumunu günlük bir benzetme ile anlattı: “Elimizi birbirine yapıştırıp çektiğimizde kopmanın kenarlardan başlaması gibi, bugün yaşanan da ana kırılmanın kenarında oluşan bir yırtılmadır. Stres birikimi sürerse, kilitli ana bölümde asıl kırılma olabilir.” Bu nedenle, tek bir 5,4’lük sarsıntının bölgedeki daha büyük bir depremin habercisi olabileceği uyarısında bulundu.
YEREL ETKİ VE HALKLA İLGİLİ DURUM
Simav’daki sarsıntı İstanbul ve Balıkesir başta olmak üzere çevre illerden de hissedildi; bölgede panik yaşandığı bildirildi. Üşümezsoy, olası artçı sarsıntılara karşı dikkatli olunması gerektiğini, hasarlı binaların tespitinin ve güvenli bölgelerin öncelikle belirlenmesinin önemine işaret etti.
NE YAPILMALI? (KISA ÖNERİLER)
Hasar tespiti yapılmamış binalara girilmemesi,
Artçı sarsıntılara karşı acil durum çantasının hazır bulundurulması,
Yetkililerin tahliye ve uyarı yönündeki çağrılarına uyulması,
Yerel yönetim ve AFAD duyurularının takip edilmesi önerildi.
UYARI: BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
Uzman açıklamaları olası senaryoları işaret etmekle birlikte depremin kesin büyüklüğünü ve zamanını belirten bir kehanet değildir. Jeolojik süreçler karmaşıktır; risk değerlendirmeleri, saha çalışmalarından elde edilen verilerle güncellenmelidir. Yetkililer ve bilim insanlarının yönlendirmelerine dikkat edilmelidir.