Can Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can tutuklandı
Can Holding’e yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can, savcılık işlemlerinin ardından sulh ceza hâkimliği tarafından tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmada, holding bünyesindeki şirketler üzerinden örgüt kurulduğu ve örgüt aracılığıyla çeşitli mali suçlar işlendiği yönündeki iddiaları araştırıyor.

Başsavcılık, Kemal Can ve diğer şüpheliler hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve üye olma”, “suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama”, “nitelikli dolandırıcılık” ve vergiyle ilgili suçlamalar yöneltti. İddialara göre, şirket hesaplarına kaynak gösterilemeyen büyük meblağlarda para girişi yapıldı; paralar şirketler arasında aktarılarak izleri gizlendi ve bazı işlemler faturasız veya sahte belgelerle yürütüldü.
MASAK RAPORLARI VE EKONOMİK İDDİALAR
Soruşturma, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim ve bilirkişi incelemeleri doğrultusunda başlatıldı. İddialarda, örgütün yasa dışı gelirleriyle şirket satın alımları, hisse devri ve yatırımlar yaparak ekonomik gücünü artırmaya çalıştığı; eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik alanlarda bu yöntemle genişlediği öne sürüldü.
KAYYUM VE ŞİRKETLERDE İŞLEMLER
Soruşturma kapsamında 121 şirkete yönelik mal varlığına el konulduğu, bazı şirketlere TMSF kayyumu atandığı bildirildi. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre kayyum atanan şirketler arasında medya, eğitim, enerji ve yayıncılık alanında faaliyet gösteren çok sayıda firma yer alıyor.
SÜREÇTEKİ DİĞER GÖZALTILAR VE KARARLAR
Soruşturma çerçevesinde daha önce de farklı şüpheliler gözaltına alınmış, bazıları tutuklanmış bazılarına ise adli kontrol uygulanmıştı. İstanbul Jandarma Komutanlığı tarafından yürütülen operasyonlarda çok sayıda isim hakkında işlem yapıldığı, soruşturmanın çok yönlü sürdüğü belirtildi.
SAVCILIĞIN İDDİALARINA GÖRE NE VAR?
Soruşturmada, örgütün şirketler üzerinden kaynağı belirsiz para girişleri yaptığı, bu tutarların şirketler arasında devredilerek aklandığı; sermaye artırımları, ortaklara borç gösterilmesi ve sonrasında bu meblağların “Varlık Barışı” gibi düzenlemeler aracılığıyla sisteme sokulmaya çalışıldığı iddia ediliyor. Savcılık bu eylemleri, vergi kaçırma ve gelirlerin gizlenmesi gibi suçlarla ilişkilendiriyor.
Soruşturma çok yönlü şekilde devam ediyor; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve ilgili mali denetim birimleri ek incelemeler yapıyor. Tutuklama kararına itiraz edilip edilmeyeceği ve soruşturmanın bir sonraki adımları yasal süreç ilerledikçe netleşecek.