Ankara son 47 yılın en kuru su yılını yaşadı
Ankara'da yağışlar su yılında 47 yılın en düşük düzeyine inerken Türkiye ortalaması 401,1 kg/m2 ile normale göre %27, geçen yıla göre %29 geriledi.

TÜRKİYE GENELİ SU YILI YAĞIŞLARI TARİHSEL DÜŞÜŞ SERGİLİYOR
1 Ekim 2024-31 Ağustos 2025 dönemini kapsayan 11 aylık su yılı yağışları ülke genelinde ortalama metrekareye 401,1 kilogramda kaldı ve uzun yıllar ortalaması olan 548,5 kilogramın %27, geçen yıl aynı dönemde ölçülen 563,2 kilogramın ise %29 altına indi. Bu değerler, 11 aylık bazda Türkiye’nin son 52 yılda kaydettiği en düşük su yılı performansına işaret ediyor. Meteorolojik kuraklığın izlendiği bu göstergede gerileme; tarımsal sulama planlaması, içme suyu rezerv takibi ve hidroelektrik üretim projeksiyonları için erken uyarı niteliği taşıyor.
ANKARA YAĞIŞLARI 47 YILIN TABAN SEVİYESİNE GERİLİYOR
Başkent ANKARA, uzun süreli istatistiklerde kritik bir eşik aştı ve su yılı yağışları bakımından son 47 yılın en düşük seviyesine indi. Yerel ölçümler, kentin normallerine göre belirgin açık verdiğini gösterirken bu eksiklik özellikle kış ve ilkbahar geçiş dönemlerindeki zayıf yağış dizilerinden kaynaklandı. Başkentteki bu düşüş; baraj doluluk oranlarını, yer altı su beslenmesini ve kentsel yeşil alanların sulama programlarını baskı altına alabilecek bir tablo ortaya koyuyor. Kuraklık trendinin sürmesi hâlinde yaz sonu ve yeni tarımsal sezon girişinde daha sıkı su yönetimi adımları gündeme gelebilir.
BÖLGELER YAĞIŞ AZALIŞLARINDA REKOR DÜZEYLERE ULAŞIYOR
Su yılı yağışları tüm ana coğrafi bölgelerde normallerin ve geçen yıl gerçekleşen miktarların gerisinde kaldı. Normallerine göre en sert azalma %53 ile Güneydoğu Anadolu’da ölçüldü. Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgeleri 65, Akdeniz 51, Marmara ile Ege ise son 18 yılın en düşük su yılı yağış aralığını yaşadı. Bu yaygın azalış deseni, bölgesel su bütçelerinde eş zamanlı baskı oluştururken sulama suyu tahsis planlarında revizyon gerektirme potansiyeli taşıyor.
KARADENİZ BAZI İLLERDE YAĞIŞ ARTIŞI İLE AYRIŞIYOR
Genel kurak tabloya karşın Karadeniz kuşağında Sinop, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon çevrelerinde yağışlar %20’nin üzerinde artış kaydetti. Nemli hava akışlarının sürekliliği ve orografik yükselme etkisi bu pozitif ayrışmayı destekledi. Bu artışlar, bölgesel akarsu rejimlerinde dengelenme sağlarken ülke ortalamasındaki sert düşüşü telafi etmeye yetmedi.
PROVİNSEL EKSTREMLER YAĞIŞ DENGESİNİ GÖSTERİYOR
İller ölçeğinde en yüksek toplam yağış metrekareye 1.546,8 kilogram ile Rize’de kaydedildi. Normaline göre en yüksek artış %24 ile Giresun’da olurken en düşük toplam yağış 182,3 kilogramla Şanlıurfa’da görüldü. Hatay, normaline kıyasla %64’lük azalma ile en sert negatif anomaliyi yaşadı. Uzun dönem minimum düzeyler; Adıyaman, ANKARA ve Çankırı’da 47; Bilecik, Eskişehir, Gaziantep, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Mardin, Nevşehir, Şanlıurfa, Van, Kayseri, Tekirdağ, Edirne, Batman, Şırnak, Çanakkale, Siirt’te 65; Kütahya’da 61; Afyonkarahisar, Karaman, Osmaniye’de 52; Aksaray, Konya, Niğde’de 51; Bursa’da 48; Kocaeli ve Yalova’da ise 40 yıl bazında dip seviyeler olarak kayda geçti.
UZMANLAR SU YÖNETİMİNDE TEDBİRLERİN HIZLANMASINI VURGULUYOR
Meteoroloji ve su yönetimi çevreleri, ANKARA gibi kritik nüfus ve üretim merkezlerinde erken tasarruf iletişimi, kayıp-kaçak azaltımı, sulamada basınçlı sistemlere geçişin hızlandırılması ve baraj kaynaklı risklerin senaryo bazlı izlenmesi gerektiğini belirtiyor. Kurumsal uyarılar, yağış açığının sonbahar döneminde telafi edilememesi halinde 2025-2026 su yılı girişine daha düşük rezervlerle başlanabileceğini gündeme taşıyor. Başkentin 47 yıllık minimuma gerilemesi; kentsel dayanıklılık, iklim uyum projeleri ve yağmur suyu hasadı uygulamalarının stratejik önemini yeniden öne çıkarıyor.