Uykuda telefon kullanımı: Uçak modu gerçekten koruma sağlıyor mu?
Günümüzde en yaygın kullanılan telefonlar, gece boyunca da yanımızdan ayrılmıyor. Peki, uçak modu gerçekten koruma sağlıyor mu? İşte detaylar...

Modern yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelen akıllı telefonlar, yalnızca gündüz saatlerinde değil, uyku anlarımızda da başucumuzdan eksik olmuyor. Ancak bu yakın temas, sağlık açısından bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Gece Uçak Modu: Yeni Dijital Alışkanlık
Geceleri telefonları uçak moduna almak, son yıllarda yaygınlaşan dijital davranışlardan biri haline geldi. Bu alışkanlık, özellikle elektromanyetik dalgaların potansiyel zararlarına karşı kişisel bir önlem olarak görülüyor.
Uçak Modu Ne Yapıyor?
Telefonun uçak moduna alınmasıyla birlikte cihazdaki hücresel bağlantı, Wi-Fi, Bluetooth ve GPS gibi tüm kablosuz iletişim sistemleri devre dışı kalıyor. Bu durum, yalnızca sinyalleri kesmekle kalmıyor; aynı zamanda arka planda çalışan birçok uygulamayı da durduruyor. Bu sayede hem telefonun pil tüketimi azalıyor hem de gelen bildirimlerin kesilmesiyle daha kesintisiz bir uyku mümkün hale geliyor.
Elektromanyetik Sinyaller Azalıyor mu?
Uzmanlar, telefonların aktif olduğu sürece az miktarda da olsa elektromanyetik sinyal yaydığını belirtiyor. Özellikle başucunda şarjda bırakılan telefonlar, bu sinyallerin vücutla sürekli temas halinde olmasına neden olabiliyor. Uçak modu devredeyken ise bu sinyallerin tamamen kesildiği ifade ediliyor.
Bilim Dünyasında Görüş Birliği Yok
Elektromanyetik dalgaların insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda bilimsel camiada net bir uzlaşı bulunmuyor. Ancak bazı araştırmalar, uzun süreli maruziyetin biyolojik etkiler doğurabileceğine işaret ediyor. Bu nedenle, olası risklerden kaçınmak isteyenler için telefonları gece uçak moduna almak, basit ama etkili bir çözüm olarak öne çıkıyor.