TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, Ankara Masası Gündem Özel yayınında Gazeteci Gürkan Zengin'in konuğu oldu.
Arınç, deprem felaketinin ardından 14 Mayıs veya 18 Haziran'da yapılması planlanan seçimlere ilişkin 'ertelenebilir' çıkışıyla ilgili konuştu.
Siyasetin gündemi haline gelen açıklamaları hiçbir siyasiyle görüşmeden yaptığı ifade eden Arınç "Ben kendim durumdan vazife çıkartırım. Kimseye de bakmam. Ben başka siyasetçilere benzemem. Bu tweeti atmadan önce hiçbir siyasetçiyle başta Cumhurbaşkanı, Ak Parti veya bir başka partiyle bir kelime konuşmuşsam namerdim. Ben kimsenin çantasının içinde değilim. Bu benim kendi görüşümdür" dedi.
Arınç, seçim için 3 seçeneği ön gördüğü belirterek "birincisi seçimlerin ertelenmesi, ikincisi seçimlerin kasımda yapılması, üçüncüsü de tüm siyasi partilerin anlaşabileceği bir tarihte yapılması" ifadelerini kullandı.
Eğer anlaşma olmazsa partilerin pişman olabileceğini aktaran Arınç "Kaos çıkar, birisi yapmayacaksın diyebilir, öbürü yapacaksın diyebilir. Esas seçimi yapmakla görevli olan kurum bu bana yetişmez diyebilir, çık işin içinden. Mecelle’nin kaidesi…Sulh hükümlerin en güzelidir. Burada sulh nedir uzlaşmak." şeklinde konuştu.
Seçimlerin ertelenmesi seçeneğinin Anayasa değişikliğine bağlı olduğunun altını çizen Arınç "Partiler anlaşıp seçimlerin daha yakın bir tarihte yapılmasında mutabık kalırlarsa, bunun da şartları oluşmuşsa seçim yapılabilir. 78’inci maddeye göre seçimlerin öne arkaya alınabilmesi savaş haline bağlı, ama biz bu savaş halinden beter bir şart görüyoruz. Seçimlerin yapılamaz olduğunu düşünüyorsak, seçimlerin eylülde yapılacağını düşünüyorsak, eylül diyeceğiz, Meclis kararıyla. Anayasa dışında bu iş olmaz." diye konuştu.
Arınç "YSK’nın seçimleri erteleme yetkisi var mı?" sorusuna ise "YSK’nın böyle bir yetkisi bal gibi var. 79. Maddede bunu anlatıyor. Madde ‘seçimler yargı organlarının genel yönetimi ve denetimi altında yapılır. Seçimlerin başlamasından bitimine seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapma, yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları şikayet itirazları inceleme, kesin karara bağlama TBMM’ye bağlama…” başından sonuna kadar Yüksek Seçim Kurulu, uzun bir madde. Herkes açsın okusun. Bal gibi yetkili." yanıtını verdi.
Arınç, her olayın kendi içinde bir çözümü olduğunu vurguladı.
Gürkan Zengin "Son birkaç yıldır sergilenen tavırlar, uygulamalar yargı ve medya üzerine, bir sivil vesayet varmış gibi geliyor, yanlış mı düşünüyorum?" sorusuna da Arınç “Çok yanlış düşünmüyorsun. Bu sizin düşünceniz benim de kısmen düşüncem." diye karşılık verdi.