Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) ait okullara yönelik saldırılara ilişkin, BM bayrağı altında bulunan kişilerin bombalanmasının kabul edilemez olduğunu açıkladı. Günlük basın toplantısında konuşan Dujarric, BM tesislerinin çatışmalara dahil edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Dujarric, bir gazetecinin "UNRWA okullarında Hamas askeri karargahları ya da silahlar bulunuyor mu?" sorusuna, okulların sivillerin sığınması için kullanıldığını ve muharip kişilerin bulunmadığını belirtti. BM okullarının koordinatlarının bildirildiğini ve bu okulların uzun zamandır var olduğunu ifade etti.
Dujarric, çatışmaların sonlanmasının ardından söz konusu saldırıların soruşturulacağını söyledi. Ancak, şu anki ana odaklarının insani durum olduğunu belirtti. BM sözcüsünün açıklamaları, BM okullarının korunması ve sivillerin güvenliği konusundaki endişeyi vurguluyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, New York'taki BM binasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze'deki sivil can kaybının kendisinin göreve gelmesinden bu yana herhangi bir çatışmada görülmemiş yükseklikte olduğunu vurgulamıştı. Guterres, Gazze'deki çatışmaların sona ermesinin ardından oluşacak duruma ilişkin bir plan için mevcut koşulların değişmesi gerektiğini belirtmişti. İnsani ateşkes, yardımların kesintisiz erişimi ve tüm rehinelerin serbest bırakılması çağrısını yinelemişti.
Guterres, savaş sonrası durumun, iki devletli bir çözüme yönelik kararlı adımlar atılmasını gerektirdiğini ifade etmişti. Filistin Yönetimi'nin Gazze'deki sorumluluğu alması gerektiğini belirten Guterres, İsrail tanklarının Gazze'de bulunduğu süreçte Filistin Yönetimi'nin bölgeye gelemeyeceğini, bu nedenle uluslararası toplumun bir geçiş sürecine odaklanması gerektiğini dile getirmişti.
Guterres, Gazze'de BM yönetimi altında bir çözümün doğru olmadığını, bunun yerine çok taraflı bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu belirtmişti. İsrail için ABD'nin, Filistin için ise Arap ve bölge ülkelerinin güvenlik teminatlarının önemine işaret ederek, uluslararası toplumun bu çerçevede hazırlanması gerektiğini vurgulamıştı.
Gazze'deki olayların savaş suçu olarak nitelendirilmesi konusunda Guterres, uluslararası insancıl hukuk ve sivillerin korunmasına yönelik ihlallere her zaman karşı olduğunu, ancak böyle bir yetkisinin olmadığını belirtmişti. Guterres, Gazze'de birkaç hafta içinde binlerce çocuğun öldürüldüğünü ve bunun, kendisinin BM Genel Sekreteri olarak göreve başladığından bu yana herhangi bir çatışmada görülmemiş bir durum olduğunu ifade etmişti. BM'nin çatışmada öldürülen çocukların raporunu her yıl yayımladığını hatırlatarak, şu ana kadar en yüksek sayıların Taliban ve Suriye yönetimine ait olduğunu, ancak hiçbirinin Gazze'dekiler kadar yüksek olmadığını kaydetmişti.