Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Gazze Şeridi'nde yaşanan durumun ağırlığına dikkat çekerek, İsrail'e bölgede alınması gereken geçici tedbirleri derhal ve etkin bir şekilde uygulama çağrısında bulundu. İsrail'in, Refah kentine yönelik saldırı planları nedeniyle Güney Afrika tarafından talep edilen yeni tedbirlerin değerlendirildiği kararı kamuoyu ile paylaştı.
REFAH VE GAZZE İÇİN ALINAN KARARLAR
26 Ocak 2024 tarihinde Uluslararası Adalet Divanı tarafından alınan altı önlem kararının, Refah'ı da içerecek şekilde Gazze Şeridi'nin tamamında uygulanması gerektiğini belirten Divan, söz konusu ihtiyati tedbirlerin acilen ve etkili bir şekilde hayata geçirilmesinin önemini vurguladı. Divan, Gazze Şeridi ve özellikle Refah'ta yaşanan son gelişmeleri "çok vahim" olarak nitelendirirken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in İsrail'in saldırı hazırlıkları hakkında yaptığı uyarıları hatırlattı.
TEDBİR KARARLARININ ÖNEMİ
Kararın açıklamasında, Gazze Şeridi'nin tamamında geçerli olacak ihtiyati tedbir kararlarının Refah'ı da kapsadığı ve ek tedbirlere gerek olmadığı ifade edildi. İsrail'in Gazze'deki Filistinlilerin güvenliğini sağlama konusundaki yükümlülükleri altını çizen Divan, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi ve tedbir kararlarına tam olarak uyması gerektiğini belirtti.
GÜNEY AFRİKA'DAN YENİ TEDBİR TALEBİ
Güney Afrika, İsrail'in Refah'a yönelik planladığı saldırı sebebiyle büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemlerinin önüne geçilmesi amacıyla 13 Şubat'ta Uluslararası Adalet Divanı'na acil yeni tedbirler alınması yönünde başvuruda bulundu. Güney Afrika'nın talebinde, İsrail'in saldırı planlarının, hem Uluslararası Adalet Divanı'nın 26 Ocak tarihli ihtiyati tedbir kararlarını hem de Soykırım Sözleşmesi'ni ciddi ve telafisi mümkün olmayan şekilde ihlal ettiği belirtildi. Başvuruda, Gazze'de yaşanan önemli gelişmelerin Divan'ın yeni tedbirler almasını gerektirdiği vurgulandı.
İSRAİL'DEN GÜNEY AFRİKA'YA SUÇLAMA
Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım iddialarıyla yüzleşen İsrail, Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yönelik saldırılar nedeniyle Güney Afrika'nın talep ettiği yeni önlemleri eleştirerek, Güney Afrika'yı mahkemenin yetkilerini suistimal etmekle itham etti. Güney Afrika'nın ek önlem talebini "alışılmadık" ve "uygunsuz" olarak nitelendiren İsrail, Refah'a yönelik saldırı planlarına ilişkin suçlamaları reddederken, 20 Aralık 2023'te kendisine soykırım davası açan Güney Afrika'ya karşı suçlamalarda bulundu.
İSRAİL'İN TUTUMU VE GÜNEY AFRİKA'YA İTHAMLARI
İsrail, Güney Afrika'yı Hamas'ın eylemleri hakkında Divan'ı yeterince bilgilendirmemekle suçlayarak, ihtiyati tedbir mekanizmasını savunma aracı yerine İsrail aleyhine bir "silah" olarak kullandığını iddia etti. Ayrıca, İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nın Gazze'deki silahlı çatışmaları yönetme yetkisi olmadığını savunarak, Güney Afrika'nın Hamas'ın uzun süreli bir müttefiki olduğunu ve açtığı dava ile İsrail'in kendini savunma hakkını yok etmeye çalıştığını öne sürdü.
ULUSLARARASI ADALET DİVANI'NDAKİ SOYKIRIM DAVASI
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023 tarihinde, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açtı. Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyetini vurgulayarak Divan'dan ihtiyati önlemler almasını talep etmiş, ilgili duruşmalar 11-12 Ocak tarihlerinde Lahey'deki Barış Sarayı'nda gerçekleştirilmişti.
DİVAN'IN TEDBİR KARARLARI
26 Ocak'ta Divan tarafından açıklanan kararlar, İsrail'e Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan eylemleri işlememek için gerekli tüm önlemleri alması, İsrail ordusunun bu eylemleri işlemesini engelleyecek acil önlemleri alması, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrılarını önlemek, engellemek ve cezalandırmak, Gazze'deki Filistinlilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için temel hizmetlere ve insani yardıma erişimi sağlayacak acil ve etkili önlemler alması, ve Soykırım Sözleşmesi'nin ihlaline dair delillerin yok edilmesini önlemek ve korumak için etkili tedbirler alması gerektiğini belirtmişti. Ayrıca, İsrail'den kararın yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde alınan tüm önlemler hakkında mahkemeye rapor sunması istenmişti.