Tarsus'ta biyometrik fotoğraf tartışması adliyeye taşındı
Biyometrik fotoğrafını beğenmeyen kadın tartıştığı fotoğrafçıları hakim eşine şikayet edince biri çocuk 2 kişiye yurt dışına çıkış yasağı geldi.

Mersin’in Tarsus ilçesinde biyometrik fotoğraf çekimi olaylı bitti.
M.E.A. adlı bir kadın, fotoğraf çekimi sırasında aksesuarlarını çıkarmayı reddedince fotoğrafçılarla tartışmaya girdi.
Fotoğraflarını beğenmeyen M.E.A. iddialara göre eşinin hakim olduğunu söyleyip fotoğrafçıları “Buraya polis yığarım” diye tehdit etti.
T24'ün haberine göre, kadının hâkim eşi, polislerle birlikte dükkana gelince konu yargıya taşındı.
Biyometrik fotoğraf çekiminde tartışma
Olay, 26 Eylül tarihinde M.E.A.'nın Tarsus'ta bir fotoğraf stüdyosuna biyometrik fotoğraf çektirmek için gitmesiyle başladı. Fotoğrafçı R.T., M.E.A.'yı takıları çıkarması konusunda uyardı ancak kadın bu uyarıya tepki gösterdi. Bunun üzerine R.T., başka bir işinin olduğunu söyleyerek, çekimi ağabeyi N.T.'nin yapmasını istedi. Ancak M.E.A., çekilen fotoğrafları beğenmedi ve üsluplarından rahatsızlık duyduğunu belirterek fotoğrafçılarla tartışmaya başladı.
fm(“Kız kardeşim fotoğraf çekim aşamasında kadını saçlarını kulağının arkasına alması konusunda uyardı, kadın yine ‘daha ne kadar alabilirim’ diyerek kız kardeşimi tekrar tersledi. Bunun üzerine kardeşim fotoğrafı benim çekmemi istedi. ’Ben de gidip kadının fotoğraf çekim işlemini gerçekleştirdim. Fotoğrafı bilgisayara yüklediğim esnada henüz tam ekran açılmadan kadın hemen ‘bu ne biçim fotoğraf, böyle fotoğraf mı çekilir, ne biçim çekmişsiniz’ diyerek tepki gösterdi. Ben de ‘fotoğraf tam açılmadı, büyütüp bakalım’ dedim. Fotoğraf tam ekran açıldıktan sonra kadın tepkisine devam ederek ‘gözüm yukarıda gibi duruyor tekrar çek’ diyerek emir kipiyle bana konuşmaya başladı. Ben de ‘fotoğrafın açısında sıkıntı yok, biyometrik fotoğraf kurallarına uygun ve objektife bakmışsınız tekrar çekeceğimiz fotoğraf bundan farklı olmaz’ diyerek, herhangi bir ücret talip etmeksizin ‘dilerseniz başka bir yerde fotoğrafınızı çektirebilirsiniz’ dedim. Bunun üzerine kadın tamam dilerek fotoğraf çektirmekten vazgeçti, ben de iş yerinde bulunan diğer müşterilerle ilgilenmeye başladım.”)
Tartışma büyüdü
Tartışmanın ilerleyen aşamalarında, M.E.A.'nın dükkanın ve fotoğrafçıların fotoğraflarını çekmeye başlaması gerginliği artırdı. N.T., M.E.A.'yı fotoğrafları silmesi konusunda uyardı, ancak M.E.A. bunu reddetti. İddiaya göre, bu sırada M.E.A. eşinin hakim olduğunu belirterek dükkana polis yığacağını söyledi. Olaylar büyüyünce, M.E.A.'nın eşi devreye girerek dükkana polislerle geldi.
fm(“Kadın da bu esnada çantasını alıp iş yerinden çıkmıştı. Ben iş yerinde bulunan başka bir müşteri ile ilgilenirken dışarıdan ‘siz göreceksiniz, benim kocam hâkim’ diye kadının konuştuğunu duydum, dışarı yöneldiğimde iş yerimden çıkan kadının kız kardeşim ile tartıştığını gördüm. Kız kardeşim kadına ‘bizim fotoğrafımızı çekemezsiniz’ diye cevap veriyordu. Bunun üzerine müşterimden rica ederek dışarı çıktım. Dışarı çıktığımda kız kardeşimin elinde kadının telefonu vardı. Daha sonradan öğrendiğime göre kadın iş yerimizin fotoğraflarını çekerken kız kardeşimim kadının elinden telefonu aldığını öğrendim. Kız kardeşime ne olduğunu sordum, kız kardeşim de ‘bizim ve iş yerinin fotoğraflarını çekti, silsin’ dedi. Ben de bunun üzerine kız kardeşimin elinden telefonu alarak kadına verdim ve ‘lütfen fotoğraflarımızı siler misiniz’ dedim. Ancak kadın fotoğrafları silmeyeceğini, kocasının hâkim olduğunu, bizim önümüze bir düzine polis yığacağını söyledi. Ben de kocanız ‘hâkim olabilir, biz size hizmet vermek istemiyoruz, lütfen gidin’ diyerek kadını uyardım. Ancak kadın gitmemekte ısrarcıydı. Olay bundan ibarettir, kadına gerizekalı salak şeklinde ya da başka bir şekilde hakarette bulunmadım. Kadının elinden zorla telefon aldığım ve elini kıvırdığım iddiaları asılsızdır. Sonradan öğrendiğime göre biz iş yerinden ayrıldıktan sonra kadın bizden şikayetçi olarak iş yerimizin önüne bir sürü polis ekibi çağırmış, böyle yaparak devletin gücünü kullanarak biz göz dağı vermeye çalışmış. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, söyleyeceklerim bu kadardır.”)
Fotoğrafçılar gözaltına alındı
Tartışmanın ardından, M.E.A.'nın eşi olan Tarsus'taki bir hakim, olaya polis müdahalesi sağladı. Polisler, R.T.'yi ve ağabeyi N.T.'yi önce emniyete, ardından savcılığa götürdü. Yaşı küçük olan R.T. ve ağabeyi N.T., savcılık kararıyla mahkemeye sevk edilerek haklarında yurt dışına çıkış yasağı konuldu.
Hakim eşi ne dedi?
M.E.A., yaşanan gerginlikte telefonunun elinden zorla alındığını ve bu sırada korktuğunu belirterek, eşinin hakim olduğunu yalnızca bu korku nedeniyle söylediğini savundu.
‘’Orada benim biyometrik fotoğrafım çekildi. Ben fotoğrafımı gördükten sonra fotoğraftaki duruşumu beğenmediğimi yukarıya doğru baktığımı beyan edip bayan şahsa ‘tekrar çeker misiniz’ diye sorunca bayan şahıs orada bulunan dövmeli gözlüklü olan erkek şahsa dönüp ‘tekrar çekilmek istiyor’ dedi. Erkek şahıs bana dönüp ‘niye tekrar çekilmek istiyor, neyini beğenmemiş’ dedi. Ben de şahsa yukarıya doğru baktığımı fotoğraftaki duruşumu beğenmediğimi söyledim. Erkek şahıs eliyle kapıyı doğru göstererek sert bir şekilde "lütfen başka yere gider misiniz" dedi. Şahıs bana açıklama yapma gereği bile duymadı”
Bunun üzerine telefonunu çıkarığ iş yeri tabelasının fotoğraflarını çektiğini anlatan M.E.A, şöyle dedi:
fm(“Fotoğrafı çektikten sonra dönüp oradan ayrıldığım esnada dövmeli erkek olan şahıs arkadan ‘ne yapıyorsun sen, niye fotoğraf çekiyorsun’ şeklinde yüksek sesle konuştu. Erkek ve bayan şahıs hızla bana doğru yaklaşarak üzerime doğru yürüdüler. Erkek olan şahıs telefonu elimden zorla almaya çalıştı ve o esnada sol elimi bilek hizasından kıvırdı. Ben de şahıslardan korktuğum için ‘eşim hâkim, bu yaptığınız doğru değil, hakkınızda şikayetçi olacağım’ dedim. O esnada korku ve panik içinde olduğum için bana zarar vermesinler diye eşimin hâkim olduğunu söyledim. Bu olaylar esnasında bayan şahıs ‘sileceksin o fotoğrafları’ şeklinde bağırarak üzerime doğru yürüdü. Şahıslara kamuya açık bir alanda olduğumu, istesem başka bir vakitte de bu fotoğrafı çekebileceğimi söyledim. Bayan şahıs bana ‘fotoğrafı silmeden buradan gidemezsin, o fotoğrafı sileceksin’ dedi. Şahıslar bana zorla baskı yaptığı için telefon elimdeyken kendim çekmiş olduğum fotoğrafı sildim. Erkek olan şahıs o esnada iş yeri içine doğru yürüdü ve bana içeriden ‘gerizekalı salak’ şeklinde konuştu. Bayan şahıs bana ‘eşin hâkim de sen kendini Allah mı sanıyorsun’ şeklinde konuştu. Ben şahıslara çekilen fotoğraftaki duruşu beğenmediğimden tekrar fotoğraf çekilmeye talep ettiğimi, müşteriye karşı bu şekilde bir üslubun olamayacağını açıklamaya çalışırken dövmeli olan erkek şahıs telefonda görüşürken iş yeri sahibi olarak düşündüğüm şahıs ‘eşi hakimmiş de yok savcıymış da’ şeklinde alay eder bir tonda konuşuyordu. Daha sonra genç bayan bana telefon getirdi ve telefondaki şahıs iş yeri sahibi olduğunu söyledi. Şahıs bana ‘senin yaptığın yanlış, bir tatsızlık yaşanmış olabilir ancak benim iş yerimin fotoğrafını çekemezsin’ dedi. Daha sonra iş yeri sahibi dükkânın önüne gelerek aynı şekilde bana yaptığınız yanlış şekilde konuşmaya devam etti. Ben eşimi arayarak korku ile durumu anlattım. Daha sonra olay yerine polisler intikal etti. Telefonumu zorla elimden almaya çalışıp bana hakaret eden dövmeli erkek şahıs ve üzerime yürüyüp bana hakaretlerde bulunan genç bayan şahıstan davacı ve şikayetçiyim.”)
Görgü tanığı darp ve hakaret iddiasını doğrulamadı
Buna karşılık N.T., M.E.A.'nın başından beri kaba davrandığını ve kendilerini tehdit ettiğini iddia etti. Görgü tanıklarının ifadeleri ise olay sırasında herhangi bir darp ya da hakarete şahit olmadıkları yönünde oldu.
Mahkeme kararı tartışma yarattı
Tarsus 1. Sulh Ceza Hakimliği, olayın darp ve hakaret içermediği tanıklar tarafından onaylanmasına rağmen, fotoğrafçı N.T. ve kardeşi R.T. hakkında "birden fazla kişi tarafından birlikte yağma" suçlamasıyla yurt dışına çıkış yasağı getirdi. Bu karar, hem sosyal medyada hem de kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Yargı süreci devam ederken, özellikle M.E.A.'nın hâkim olan eşinin olaya müdahalesi ve fotoğrafçıların yaşadıkları, hukuk çevrelerinde tartışmalara yol açtı.