Eski Cumhurbaşkanı yolsuzluktan gözaltına alındı

Arnavutluk, uzun süredir ülkenin demokratik ve ekonomik gelişimini baltalayan yolsuzlukla ilgili yeni bir skandalın merkezinde. 1990'lı yıllarda komünizmin çöküşünden sonra ülke siyasetinde büyük bir sorun olarak görülen yolsuzlukla mücadele kapsamında başlatılan soruşturma, eski Cumhurbaşkanı Ilir Meta'ya kadar uzandı.

Arnavutluk yetkilileri, yolsuzluk soruşturması çerçevesinde, eski Cumhurbaşkanı ve Özgürlük Partisi lideri Ilir Meta hakkında gözaltı kararı verdi. Kosova’ya gerçekleştirdiği ziyaretten dönen Meta, ülkesine dönüş yolunda, seyir halindeyken polis ekipleri tarafından durdurularak gözaltına alındı.

Meta'ya yönelik soruşturma, Arnavutluk polisi ve uluslararası iş birliğiyle yürütülüyor. Bu kapsamda Meta’nın hem evine hem de ofisine baskın düzenlendi. Yapılan aramalarda, soruşturmayla ilgili olduğu düşünülen çeşitli belgelere ve elektronik cihazlara el konulduğu bildirildi. Bu baskınların, soruşturmanın genişletilmesi ve yolsuzlukla mücadele sürecinin derinleştirilmesi amacıyla gerçekleştirildiği belirtildi.

Arnavutluk'ta yolsuzluk, yıllardır ülkenin siyasi istikrarını zedeleyen en büyük sorunlardan biri olarak görülüyor. Bu soruşturmanın, yalnızca Ilir Meta değil, geçmişte ve şu anki yönetimde yer alan diğer önemli figürlere de uzanabileceği ve yolsuzlukla mücadele konusunda önemli bir dönüm noktası olabileceği düşünülüyor.

Sonuç olarak, eski Cumhurbaşkanı Meta'nın gözaltına alınması ve evine yapılan baskın, Arnavutluk'un yolsuzlukla mücadele çabalarının yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Bu olayın, ülke siyasetindeki dengeleri nasıl etkileyeceği ve yolsuzlukla mücadelede ne kadar ileri gidileceği merakla bekleniyor.

Ilir Meta Kimdir?

Ilir Meta, Arnavutluk'ta önemli siyasi figürlerden biri olarak tanınıyor. Ülkenin sol kanadında yer alan Özgürlük Partisi’nin lideri olan Meta, 2017-2022 yılları arasında cumhurbaşkanlığı görevini yürüttü. Görev süresi boyunca Başbakan Edi Rama ve hükümetiyle sık sık karşı karşıya geldi.

Meta, Başbakan Edi Rama'nın hükümetini sert şekilde eleştirerek, Rama'yı "kleptokratik bir rejim" kurmakla suçluyordu. Meta'ya göre, Rama tüm yasama, yürütme ve yargı yetkilerini kendi elinde toplamaya çalışarak, ülkeyi demokratik normlardan uzaklaştırıyordu.