Türkiye-Hindistan İlişkileri Ankara'da ele alındı

SETA’NIN ANKARA’DAKİ KONFERANSINDA TÜRKİYE-HİNDİSTAN İLİŞKİLERİ ELE ALINDI

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Ankara’da düzenlenen “Türkiye-Hindistan İlişkileri, Tarihi ve Çağdaş Bakış” başlıklı konferans kapsamında “Küresel ve Bölgesel Düzen” konulu bir oturum gerçekleştirildi. Oturum, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan’ın moderatörlüğünde yapıldı. Stratejik Savunma Konseyi'nden (CSDR) Raja Mohan, Türkiye ile Hindistan’ın ortaklıklarını geliştirmeye istekli olduklarını belirtti. Mohan, küresel düzende bir belirsizlik ortamının hâkim olduğunu vurgulayarak, ekonomi ve jeopolitik dengelerde değişimler yaşandığını ifade etti. Son yıllarda çok taraflılık anlayışının zayıfladığına dikkat çeken Mohan, Türkiye ve Hindistan arasında bazı farklılıklar bulunsa da bu farklılıkları yöneterek yeni iş birliği alanları oluşturmanın önemli bir fırsat sunduğunu dile getirdi. Mohan ayrıca, her iki ülkenin de ekonomik ve askeri açıdan geniş coğrafyalarda etkisini artırdığına işaret etti.

HİNT-PASİFİK BÖLGESİNİN YÜKSELEN ÖNEMİ

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürol Baba ise uluslararası sistemde dönüşümlerin sürdüğünü ve son yıllarda küresel düzenin Batı’dan uzaklaşma eğiliminde olduğunu ifade etti. Baba, küresel ölçekte değil, daha çok bölgesel düzeyde değişimler yaşandığını belirterek, Hint-Pasifik bölgesinin Güney Asya, Hint Okyanusu, Güneydoğu Asya ve Doğu Asya gibi farklı bölgeleri birleştiren stratejik bir merkez hâline geldiğini söyledi. Türkiye ve Hindistan’ın da bu bölgedeki etkileşiminin arttığını vurgulayan Baba, Hint-Pasifik'in hem ekonomik hem de jeopolitik açıdan giderek daha fazla önem kazandığını belirtti.

TÜRKİYE-HİNDİSTAN İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR PERSPEKTİF

Yeni Delhi merkezli Gözlemci Araştırma Vakfı'ndan (ORF) Nandan Unnikrishnan, Türkiye ve Hindistan arasındaki ilişkilerde büyük bir potansiyel bulunduğunu ve bu dinamiğin harekete geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Unnikrishnan, Avrasya bölgesinin küresel değişimlere yeterince uyum sağlayamadığını ve güç dengelerinin değiştiğini belirterek, bu dönüşüm sürecinin olumlu sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Bazı uluslararası kuruluşların zamanla işlevini kaybettiğine dikkat çeken Unnikrishnan, Türkiye ve Hindistan’ın mevcut uluslararası ortamı “yeni bir bakış açısıyla” değerlendirerek ilişkilerini güçlendirmesinin önemli olduğunu ifade etti.

BM REFORMUNDA İŞ BİRLİĞİ İMKANI

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Yücel Acer ise Birleşmiş Milletler’in (BM) reforme edilmesi ve daha adil bir küresel düzenin inşa edilmesi konusunda Türkiye ile Hindistan arasında önemli bir iş birliği potansiyeli bulunduğunu söyledi. Acer, uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasında BM’nin kritik bir rol oynadığını belirterek, kültürel çeşitliliğin ve farklı bölgelerin temsil edilmesinin iki ülkenin ortak hedeflerinden biri olduğunu ifade etti. Günümüzde artan çatışma risklerine dikkat çeken Acer, çok kutuplu dünyada Türkiye-Hindistan ilişkilerinin derinleştirilmesi gerektiğini vurguladı.