Takriri Sükun Kanunu nedir?

Takrir-i Sükûn Kanunu, 1925’te çıkarıldı ve muhalefet, basın özgürlüğü ile siyasi faaliyetleri büyük ölçüde sınırlandıran tarihi bir dönüm noktası oldu.

ZDA
Zeliha Demirci Aktaş Editör
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Takriri Sükun Kanunu nedir?
ZDA
Zeliha Demirci Aktaş Editör

TAKRİR-İ SÜKUN KANUNU NEDİR?

Takrir-i Sükûn Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ifade özgürlüğü, muhalefet hakkı ve siyasi çoğulculuk açısından en çok tartışılan yasal düzenlemelerden biridir. 4 Mart 1925 tarihinde çıkarılan bu kanunun temel amacı, genç Cumhuriyet’in karşılaştığı ayaklanmalar ve muhalif hareketlere karşı "sükûneti", yani toplumsal düzeni sağlamak olarak tanımlanmıştır. Ancak uygulamada, siyasi baskı aracına dönüşerek çok sayıda yayın organının kapatılmasına, muhalefet partilerinin dağıtılmasına ve ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasına yol açmıştır.

TAKRİR-İ SÜKUN KANUNU NEDEN ÇIKARILDI?

Kanunun çıkarılmasına zemin hazırlayan en önemli olay, Şeyh Said İsyanıdır. 1925’in başlarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da başlayan bu isyan, Cumhuriyet rejimi için ciddi bir tehdit olarak algılanmıştır. Mecliste alınan kararla kabul edilen Takrir-i Sükûn Kanunu, isyanların bastırılmasını kolaylaştırmak ve rejim karşıtı faaliyetleri önlemek amacıyla yürürlüğe girmiştir. Ancak kapsamı çok genişti ve yalnızca isyan bölgeleriyle sınırlı kalmadı; ülke genelinde etkili oldu.

TAKRİR-İ SÜKUN KANUNU NELERİ KAPSADI?

Takrir-i Sükûn Kanunu hükümete olağanüstü yetkiler veriyordu. İçeriği itibarıyla, kamu düzenini bozduğu düşünülen her türlü yayının durdurulmasına, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yasaklanmasına, hatta siyasi partilerin kapatılmasına olanak tanıyordu. Nitekim bu yetkilerle, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı, birçok gazete ve dergi susturuldu. İstanbul ve Ankara’da kurulan İstiklal Mahkemeleri ise yargı süreçlerinde en etkili yapı haline geldi.

NE KADAR SÜRE YÜRÜRLÜKTE KALDI?

Kanun ilk olarak iki yıllık bir süre için yürürlüğe girmişti. Ancak 1927 yılında süresi uzatıldı ve fiilen 1929’a kadar yürürlükte kaldı. Uygulamada etkisi ise daha uzun sürdü. Bu süreçte oluşan siyasi iklim, tek parti döneminin oturmasını sağladı ve muhalefetin kurumsallaşması neredeyse imkânsız hale geldi. Takrir-i Sükûn Kanunu’nun mirası, uzun yıllar Türkiye’de siyaset, basın ve sivil toplum alanlarında hissedilmeye devam etti.

TARİHSEL ANLAMDA NE İFADE EDER?

Takrir-i Sükûn Kanunu, Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde yaşanan zorluklar karşısında başvurulan sert yöntemlerin simgesi haline gelmiştir. Bir yandan merkezi otoriteyi güçlendirirken, diğer yandan demokratik kurumların gelişimini büyük ölçüde yavaşlatmıştır. Bu nedenle tarihçiler tarafından hem “istikrar arayışı” hem de “özgürlüklerin kısıtlanması” yönünden değerlendirilir. Türkiye'deki demokrasi tarihinin kırılma noktalarından biri olan bu yasa, halen siyaset bilimi ve hukuk çevrelerinde tartışılmaya devam etmektedir.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa