Almanya, ABD'deki Altın Rezervlerini Geri Çekmeyi Tartışıyor
Almanya, ABD'de bulunan 113 milyar euro değerindeki altın rezervlerini geri çekme ihtimalini değerlendiriyor.
Almanya'nın ABD'de bulunan 1.200 ton altın rezervi, New York Federal Rezerv Bankası'nda tutuluyor. Bu rezervin toplam değeri 113 milyar euroyu aşıyor. Almanya, ABD'den sonra dünyanın en büyük ikinci altın rezervine sahip ülke olarak dikkat çekiyor. Ancak Trump yönetiminin ticaret politikaları, bu rezervlerin güvenliği konusunda Berlin'de endişelere yol açtı.
TRUMP'IN TARİFELERİNE TEPKİ: "ALTINI GERİ ÇEKELİM"
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nden (CDU/CSU) üst düzey yetkililer, ABD'deki altın rezervlerinin Almanya'ya taşınması gerektiğini savunuyor. Almanya, bugüne kadar rezervlerini ABD'de tutmayı, kriz anlarında dolar likiditesine hızlı erişim açısından mantıklı buluyordu. Ancak Trump'ın agresif ticaret politikaları, bu stratejiyi sorgulanır hale getirdi.
TRUMP'IN TİCARET POLİTİKALARI BERLİN'İ RAHATSIZ ETTİ
Donald Trump'ın 2 Nisan'da Avrupa Birliği ülkeleri de dahil olmak üzere birçok ülkeye yeni gümrük tarifeleri getirmesi, Berlin'de tepkiyle karşılandı. Yeni tarifeler, Çin için %34, Vietnam için %46, Avrupa Birliği ülkeleri için ise %20 olarak belirlendi. Bu durum, Almanya'nın ABD'ye olan güvenini ciddi şekilde zedeledi. Bild gazetesine konuşan kaynaklar, Trump'ın bu adımlarının Berlin'in altın rezervlerini geri çekme fikrine öncelik kazandırdığını belirtti.
MERKEZ BANKASI SAKİNLİĞİNİ KORUYOR
Almanya Merkez Bankası Bundesbank ise rezervlerin güvenliği konusunda endişeli olmadıklarını açıkladı. Banka, "New York Federal Rezerv Bankası'nın altınlarımız için güvenilir ve emin bir ortak olduğundan hiçbir şüphemiz yok." ifadelerini kullandı. Ancak Berlin'deki siyasi tartışmalar, rezervlerin geleceği konusundaki belirsizliği artırıyor.
AVRUPA'DA ALTERNATİF DEPOLAMA SEÇENEKLERİ
Almanya, rezervlerini Frankfurt veya başka bir Avrupa şehrinde depolama seçeneğini değerlendiriyor. Bu adımın, Almanya'nın ekonomik bağımsızlığını güçlendireceği düşünülüyor. Ancak bu karar, sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir mesaj olarak da yorumlanıyor. Trump yönetiminin politikaları, Almanya'nın ABD ile olan ekonomik ilişkilerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu.