AK Partili Özkaya'dan İmamoğlu'nun tutukluluk süreci değerlendirmesi!
Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluk sürecine ilişkin AK Partili Özkaya, ''Beni cumhurbaşkanı adayı ilan ettirirsem, CHP'nin cumhurbaşkanı adayına kimse bir soruşturma yapamaz diye soruşturmayı engellemek için 3 yıl sonraki seçimi öne alma gayreti var'' dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz haftalarda yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
Daha sonra 23 Mart'ta tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, avukatları aracılığıyla tutukluluk hallerinin kaldırılmasını talep etti.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi, Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun ve Mehmet Murat Çalık'ın da aralarında bulunduğu şüphelilerin itirazlarını değerlendirerek, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, Ekrem İmamoğlu sürecine ilişkin Ankara Masası'na değerlendirmelerde bulundu.
Özkaya, "Bir yıl önce İstanbul'daki il başkanlığının alımıyla ilgili geçmişe ait o para kulelerini gördüğümde demiştim 'hiçbir devlet hiçbir yargı bunu görmezden gelemez. Bunu mutlaka bir gün hesabını sorarlar'. Zaten başsavcılığı açıklaması da o süreçte başlamış. Daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ve bağlı şirketlerin binlerce ihalesi alındı. Şimdi bir belediyede çok ciddi bir çıkar amaçlı suç örgütü kuruldu ve bunun da Ekrem İmamoğlu'nun başı olduğu görülüyor açıklamalardan. Kafasına cumhurbaşkanlığını koymuş. Cumhurbaşkanlığına giden yolda ne kadar satın alacak insan, kuruluş, gazeteci, siyasetçi varsa hepsini satın almak için meşru olmayan, gayrimeşru bir yöntemle para depolamaya başlamışlar. Ve bunların da kamu kaynaklarıyla yaptıkları, 500 milyarın üzerinde bir yolsuzluktan bahsediyor" dedi.
Belediyelerde en büyük yolsuzluğun imar yolsuzluğu olduğunu ifade eden Özkaya, "İmarla ilgili bir plan değişikliğinden bütçede hiç olmayan belki onlarca milyarlık yolsuzluk bir kalemde olabilir. O sebeple bütçeyle bakarak yolsuzluğu ölçmek doğru değil" ifadelerini kullandı.
"Bunlar minareyi çalmışlar ama kılıf hazırlamaya da gerek görmemişler"
Mülkiye müfettişinin raporunda, MASAK raporlarında, vergi müfettişi raporlarına bakıldığında çok olağanüstü yolsuzluklar olduğunu belirten Ali Özkaya, "Yani Muş'taki tatlıcıdan tatlı alıyorsunuz 95 milyon lira bir tatlı. Hakkari'den börek alıyorsunuz. 140 milyon liralık ama 400 milyon ihale çıkmışlar. Kendilerini şöyle savunuyorlar; İşte oradaki Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı da almış. Ben sordum bakanlıklara, hakikaten Muş'taki tatlıcıdan ne almış diye. Orası bir bakkal dükkanı. Adalet Bakanlığı'nın açık ceza evi orada meyve, sebze ve bakkaliye malzemesi almış ve çok sınırlı. Bunlar minareyi çalmışlar ama kılıf hazırlamaya da gerek görmemişler" değerlendirmesinde bulundu.
"chp soruşturmayı engellemek için, 3 yıl sonraki seçimi öne almaya çalışıyor"
Özkay, şöyle konuştu:
"Çünkü o kadar kendilerinden eminki, o kadar hiçbir şekilde sorgulama yapılamayacağına mutlak inanıyorlar ki, biz her istediğimizi yaparız diyorlar. Cumhurbaşkanı adayına bu yapılır mı? Aslında Cumhurbaşkanı adayına bu yapılır değil; yolsuzluğu, hırsızlığı, her şeyi çok iyi bildikleri için ve bu soruşturmadan da içeriden bilgi alarak öğrendikleri için, bu benim şahsi değerlendirmem, birçok kişi de aynısını değerlendiriyor. Üzerine gelen çığı gördüğümden dolayı ben CHP'yi nasıl olsa satın aldım. Bütün delegeleri satın aldım. Onlara Özgür Özel'i genel baştan tayin ettirdim. Özgür Özel de şu anda benim siyasal tahakküm altında. Beni Cumhurbaşkanı adayı ilan ettirirsem, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayına kimse bir soruşturma yapamaz diye, soruşturmayı engellemek adına 3 yıl sonraki seçimi öne alma gayreti var. Bunları herkes görüyor. Yolsuzluk varsa bu soruşturulur. Bu tür büyük davaların iddianamesini tanzim etmek de gerçekten zordur. Çünkü teker teker tanıkları dinleyeceksiniz, bunların evlatlarını toplayacaksınız, bu ihale dosyalarını bilir kişilere vereceksiniz, bilir kişilerden zararı hesaplattıracaksınız. Aynı zamanda kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık fiilinde dolandırıcılık miktarının iki katına kadar da ceza ödemesi gerekir dolandırılan fiille ilgili. Bunları tespit edeceksiniz ve bunları da iddianameye bağlayacaksınız. Bu bir zaman. "
"Mutlaka bu tür süreçler hızlı yapılmalı"
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Ekrem İmamoğlu'yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir“ sözleriyle ilgili bir değerlendirmede bulunan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, "Bence Sayın Bahçeli'nin dediği doğru. Mutlaka bu tür süreçler hızlı yapılmalı. Ama ne kadar hızlı yaparsanız yapın. Bu tür davalar zordur. Belki dosyası tamamlanmış kısımlarla ilgili dava açılabilir ayrı soruşturma olanlar, yani burada bir örgüt davası, ihaleye fesat karıştırma, sahte faturalarla kamu kurumlarına dolandırıcılık var. Vergi usul kanununda muhalefet var. Siyasal partiler kanununda muhalefet usulü var. Belki bir kısım sonraki ihaleler ayrılıp onlar daha sonra da açılabilir. Bu tabii savcılığın takdirindeki ben buna ne ben ne bir başkası karışamaz, bir şey diyemez. Savcılık nasıl uygun görüyorsa ona göre dava açar" dedi.