Hamas'tan İsrail'e karşı "küresel öfke günleri" çağrısı
Hamas, 18, 19 ve 20 Nisan tarihlerini "küresel öfke günleri" olarak ilan etti. Yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının ABD'nin desteğiyle ve uluslararası toplumun sessizliği altında gerçekleştiği belirtilerek, bu duruma karşı dünya genelinde protestolar düzenlenmesi istendi.
Hamas, yayımladığı açıklamada, Arap ve İslam dünyasına ve dünyanın her yerindeki özgür insanlara "Gazze Sizden Yardım İstiyor" başlıklı küresel haftaya katılmaları için çağrıda bulundu. Bu haftanın, Gazze'ye destek vermek, İsrail'in saldırılarını kınamak ve bu saldırıların durdurulması için farkındalık yaratmak amacı taşıdığı ifade edildi. Hamas, dünyanın dört bir yanında gösteriler, oturma eylemleri ve protestolar düzenlenmesini istedi.
h(2179762)
18-20 NİSAN TARİHLERİ "KÜRESEL ÖFKE GÜNLERİ"
18, 19 ve 20 Nisan günlerini, İsrail'e karşı küresel öfkenin dile getirileceği günler olarak ilan eden Hamas, bu tarihlerde ABD'nin İsrail'e verdiği desteğin ve uluslararası toplumun bu durumdaki suç ortaklığının protesto edilmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, bu tarihlerde yapılacak dayanışma gösterilerinin önemine dikkat çekildi.
h(2179759)
GAZZE İÇİN DÜNYA ÇAPINDA DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Hamas, dünya genelinde Gazze ile dayanışma gösterilerinin takdirle karşılandığını belirtti. Ayrıca, çeşitli ülkelerdeki öğrenciler ve sendikaların 22 Nisan'da Gazze'ye destek amacıyla grev çağrısı yaptığı ve bu çağrıların desteklendiği ifade edildi. Açıklamada, bu dayanışma etkinliklerinin, Gazze halkının yaşadığı zorluklara dikkat çekmek açısından büyük bir öneme sahip olduğu vurgulandı.
h(2179591)
"ÇOCUKLARIN ÇIĞLIKLARI YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNUYOR"
Hamas, açıklamasında Gazze'de yaşanan insani trajediye dikkat çekerek, "Çocukların çığlıkları, yaralıların ve hastaların iniltileri, açların ve yerinden edilmiş insanların avazı, yaşayan vicdanlara yardım çağrısında bulunuyor." ifadelerine yer verdi. Ayrıca, bu küresel haftaya katılarak İsrail saldırılarına karşı sessizliğin bozulması gerektiği ve herkesin bu konuda insani ve tarihi bir sorumluluğu bulunduğu belirtildi.