Ayyüce Türkeş olayı! İYİ Partili Çömez: Türkiye için büyük bir ayıptır
İYİ Partili Turhan Çömez, Ayyüce Türkeş'in yaşadığı saldırıya ilişkin herhangi bir soruşturma açılmamasına tepki göstererek, ''Ziyaret yapmasını bile engelleyecek o güruhun önüne geçmiyorsunuz. Bu Türkiye için büyük bir ayıptır'' dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurucu lideri, babası merhum Alparslan Türkeş’i ziyaret etmek istedi ve kabre geldi.
Türkeş, ekibiyle birlikte Beşevler'de bulunan mezara geldiği sırada gergin anlar yaşandı. İYİ Partili Taş'ın ekibi MHP'li grubun saldırısına uğradı.
Ayyüce Türkeş'e saldırı girişimi: Turhan Çömez'den tepki
Ankara Masası'ndan Ecem Çetin'e konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, yaşanan olayı değerlendirdi.
3 Mayıs Türkçülük gününde Ankara'da Türkiye'nin her yerinden çok sayıda İYİ Partilinin katıldığı çok büyük bir etkinlik düzenlediklerini ifade eden Turhan Çömez, katılımın çok yoğun ve güçlü olduğuna işaret etti.
"150-200 kişilik bir grup tarafından abluka altına alındığına tanık olduk"
Çömez, toplantısı sonrasında Ayyüce Türkeş Taş'ın babasının kabrini ziyaret etmek istediğini ve çalışma arkadaşlarıyla beraber kabre gittiğinde 150-200 kişilik bir grup tarafından abluka altına alındığına tanık olduğunu gördüklerini söyledi.
"Belli ki o müptezel grup böyle bir ziyaretin ya da ziyaretlerin olabileceğini öngörmüş, tahmin etmiş, kendince iptidai ve ilkel bir şekilde orada bir önlem almış" diyen İYİ Partili Turhan Çömez, şöyle devam etti:
"Tabii Ayyüce Hanım "çok haklı olarak ben babamın kabrine gidiyorum, çekilin buradan" deyince kendisine fiziki bir taciz olmamakla birlikte yanındaki arkadaşlar üzerine o 150-200 kişilik bir grup saldırı gerçekleştirmiş. Elimizde video görüntüleri de var. Dışarıdan vatandaşların çekmiş olduğu görüntüler var. Ne yazık ki arkadaşlarımız orada mezarın önünde yerlerde tekmelenmiş ve darbedilmişler"
"İçişleri Bakanı ile ve Ankara Emniyet Müdürü ile görüştüm"
Olay olduğu sırada bir televizyon programında olduğunu ifade eden Turhan Çömez, konuyu öğrendiğinde hemen ardından İçişleri Bakanı ile ve Ankara Emniyet Müdürü ile görüştüğünü ifade ederek, "Bana her ikisi de gerekli talimatları vereceğini söylediler. Hem Sayın Bakan hem de Sayın Emniyet Müdürü gerekli talimatları vermiş" dedi.
"kuralları ayakları altına alarak bir taciz ve darp işlemi gerçekleştirdiler"
"Ama arkadaşlarımız orada uzunca bir süre mahsur kaldılar" ifadelerini kullanan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, saldırıyı gerçekleştirenlerin kabrin etrafını çembere alarak, yasaları ve kuralları ayakları altına alarak bir taciz ve darp işlemi gerçekleştirdiğini belirtti.
"Meclis başkanından ses yok. Bu kabul edilemez"
İşlem yapılması gerektiğini vurgulayan Çömez, şöyle devam etti:
"Birincisi Türk siyasetinde önemli bir isimdir merhum Başbuğ Türkeş. Onun kabri nasıl bu müptezel grup tarafından bir abluka altına alınır? Nasıl polis buna engel olamaz? Nasıl bu kadar uzun süre insanlar orada mahsur kalabilir? Ve neden bunca isim kamera görüntüleri olmasına rağmen kanıtlı, belgeli ve bilgili darp ve taciz olayı orada yaşanmış olmasına rağmen elini kolunu sallaya sallaya oradan alır başını gider? Bakın geçtiğimiz günlerde gençlerimiz sokaklardaydı. Hak talebiyle, Anayasa 34'ün kendilerine vermiş olduğu yetki ve selahiyetle meydanlarda demokrasi istediler, insan hakları ve özgürlük istediler. Fakat buna karşılık coplarla, tomalarla kendilerine muamele edildi, gaz kapsülleriyle muamele edildi, tazyikli sularla muamele edildi. Bahse konu bu müptezel grup, 150-200 kişilik bu ahlaksız grup orada istediği gibi maalesef hareket etmişlerdir. Kanunları ve kuralları ve güvenlikle ilgili bütün prensipleri alt üst ederek orada bulunmuşlardır. Bu ülkenin saygın bir milletvekili, babasının kabrine gidememiştir. Yanındaki insanlar ciddi manada darp edilmiştir ve bunlara hiçbir şey olmamıştır. Soruşturma yok, ifade alınan yok, tutuklanan yok, hesap veren yok. Bir milletvekili, grubu olan bir partinin genel başkan yardımcısı orada inanılmaz bir haksızlığa ve arkadaşlarıyla darp ve tacize maruz kalmış. Meclis başkanından tık yok, ses yok. Bu kabul edilemez, bu anlaşılamaz. Bu bizim reddettiğimiz bir tutumdur. Siz insanların siyaset yapma hakkını engellemekle kalmıyorsunuz. İnsanların sokakta güvenli ve özgür bir şekilde yürüme hakkını ihlal etmekle kalmıyorsunuz. Bir Sayın Milletvekilinin merhum babasının kabrine ziyaret yapmasını bile engelleyecek o güruhun önüne geçmiyorsunuz ve geçemiyorsunuz. Bu Türkiye için büyük bir ayıptır. Büyük bir züldür. Keza bir süre önce Sayın Genel Başkanımız da Dervişoğlu'na bir tehdit mesajı yayınlandı. Fakat bu mesajın ardından ne bir savcı resen soruşturma başlattı, ne Adalet Bakanı bir açıklama yaptı, ne İçişleri Bakanı müdahale etti, ne Meclis Başkanı ağzını açıp grubu bulunan bir partinin milletvekili olan genel başkanıyla ilgili yapılmış olan bu tehdide karşılık verdi ki onu yapması gereken oydu. Millet iradesine saygı duyması gereken ve bunu savunması gereken meclis başkanıydı. Cumhurbaşkanı bir tek kelime laf etmedi. Dolayısıyla bunlar Türkiye'de bu iktidar yapısının, bu ceberut tutumunun bundan sonra da devam edeceğini gösteriyor. Biz açıkçası insan haklarını, özgürlükleri, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve demokratik cumhuriyeti savunan bir partiyiz ve bunun için mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiç kimseden, korkmadan, yılmadan, bıkmadan ve usanmadan demokrasi, hukuk mücadelemizi ve bu konuda ortaya koyacağımız çabaları kesintisiz sürdüreceğiz.