ABD basınından Netanyahu’ya sert eleştiriler!

Amerikan kamuoyunda İsrail hükümetine yönelik sert eleştiriler yükselirken, New York Times gazetesinin köşe yazarı Thomas Friedman’ın kaleme aldığı dikkat çekici makale Washington ve Tel Aviv hattında büyük yankı uyandırdı.

AA
Kaynak AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ABD basınından Netanyahu’ya sert eleştiriler!
AA
Kaynak AA

Friedman, yazısında eski ABD Başkanı Donald Trump’ın bölgeye dair yaklaşımında önemli bir değişim sinyali verdiğine işaret etti. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar liderleriyle temaslar planlayan Trump’ın; İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu bu görüşmelerin dışında bırakarak kritik bir mesaj verdiği vurgulandı. Friedman’a göre; Trump’ın bu tavrı, ABD yönetiminin Ortadoğu’daki önceliklerinde bir dönüşüme işaret ediyor.

NETANYAHU’NUN POLİTİKALARINA TEPKİ BÜYÜYOR

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun attığı adımların hem ABD’nin hem de İsrail’in çıkarlarını zedelediğini ifade eden Friedman, mevcut İsrail hükümetinin Amerikan politikalarını tehdit ettiğini belirtti. Makalede, Netanyahu’nun Donald Trump’ı eski dostu gibi görmediği, ABD’nin ise Filistin, İran ve Husiler ile yürüttüğü bağımsız diplomasiyle İsrail’in taleplerine karşı net duruş sergilediği hatırlatıldı.

ABD-ARAP-İSRAİL İTTİFAKINDA TARİHİ ARKA PLAN

Ortadoğu’daki ABD-Arap-İsrail iş birliğinin temellerine de değinen Friedman, 1973’te kurulan bu ittifakın ABD’nin bölgedeki jeopolitik ve ekonomik menfaatleri açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Yazıda, ittifakın Amerika ve İsrail’in iki devletli çözüm taahhüdü üzerine şekillendiği ve 1970’lerdeki Sovyet etkisine karşı stratejik bir bariyer oluşturduğu ifade edildi.

FİLİSTİN DEVLETİ VE ÇİFTE KURALLAR ELEŞTİRİSİ

Friedman, Trump’ın ilk başkanlık döneminde Gazze ile Batı Şeria’da bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına ilişkin önerisini anımsattı. Bu planda, Filistin tarafının İsrail’i tanıması ve kurulacak devletin silahsızlandırılması koşulu öne çıkarılmıştı. Ancak Netanyahu hükümeti, iki devletli çözüm yerine Batı Şeria’da ilhakı ve Gazze’de yeni İsrail yerleşimlerinin önünü açmayı hedefledi.

NETANYAHU’NUN ŞAHSİ MENFAATLERİ ÖN PLANDA

Netanyahu’nun, hükümeti içindeki radikal isimlerin baskısıyla, ABD’nin İran’a karşı kurmaya çalıştığı güvenlik stratejilerinden uzaklaştığı vurgulandı. Makalede; başbakana yönelik yolsuzluk suçlamaları ve yargı sürecinin, Netanyahu’yu kişisel çıkarlarını devlet menfaatlerinin önüne koymaya ittiği belirtildi. ABD’nin Suudi Arabistan’la geliştirmek istediği güvenlik paketi ve iki devletli çözüm için Filistin Yönetimi ile diyalog yolları önerilse de, Netanyahu’nun hükümet içerisindeki koalisyon baskısı nedeniyle bu önerilere sıcak bakmadığı ifade edildi.

BÖLGEDEKİ NORMALLEŞME ÇABALARINDA TIKANIKLIK

İsrail-Suudi Arabistan ilişkilerinin normalleşmesinin, tüm Müslüman coğrafyayı İsrailli turist ve yatırımcılara açabileceği, bölgedeki ABD varlığını güçlendireceği savunuldu. Ancak, İsrail’in son iki yılda ortaklara söz verdiği adımları atmadığı, Arap taraflarının da artık İsrail’in dahil olacağı bir formülden vazgeçmeye başladığı vurgulandı.

GAZZE’DEKİ PLANLAR VE OLASI SONUÇLAR

Friedman, Netanyahu’nun Gazze’ye yönelik askeri müdahale hazırlıklarının, bölgede kalıcı bir İsrail askeri işgalini amaçladığını ileri sürdü. Bu yaklaşımın, Filistinlilerin dar bir alana hapsedilmesini hedeflediğini, İsrail’in bölgede daha fazla savaş suçu ile itham edilebileceğini ve Netanyahu’nun ABD desteğini arkasında görmek istediğini belirtti.

ASKERİ STRATEJİLERİN İNSANİ SONUÇLARI

İsrailli askeri kaynakların, Gazze operasyonlarında asker kaybının en aza indirilmesi için daha yoğun ve yıkıcı güç kullanılacağı öngörülüyor. Bu yöntemin bölgedeki sivil altyapının tamamına yakınının yıkılmasına yol açabileceği ve sivillerin insani yardım kamplarına sürüklenmesine neden olabileceği vurgulandı. Bölgede ilaç ve gıda eksikliğiyle birlikte yeni kitlesel sivil kayıpların yaşanacağı endişesi dile getirildi.

SİYASİ LİDERLERİN ULUSLARARASI YARGI RİSKİ

İsrail’in attığı askeri adımlar, sadece bölge halkı için değil, siyasi ve askeri liderler için de risk barındırıyor. Gelişmeler; bazı İsrailli siyasi ve askeri liderlerin uluslararası hukuk zemininde bireysel olarak yargılanmalarına yol açabilecek nitelikte yorumlandı.

ABD’NİN MÜTTEFİKLERİ ARASINDA ENDİŞE

Netanyahu hükümetinin Filistinlileri Gazze ve Batı Şeria’dan çıkarıp Ürdün ile Mısır’a yönlendirme arzusu, komşu ülkelerde ciddi endişe doğurdu. Friedman, bölgede Filistinlilerin geleceğe dair umutlarının bütünüyle yok olmasının, ABD-Arap-İsrail güvenlik entegrasyonunu derinleştirme isteklerinde de azalmaya yol açabileceğinin altını çizdi. Bu durumun ise İran ve Çin’e karşı denge sağlama çabalarına zarar verebileceğine işaret etti.

Friedman, ABD Başkanı’na yönelik uyarısında, Ortadoğu konusunda sağduyulu ve bağımsız içgüdülerinin peşinden gitmesi gerektiğini vurguladı. Aksi halde, gelecekte İsrail’in dünya ülkeleri tarafından yalnız bırakılan bir devlete dönüşmesinin kaçınılmaz olacağı değerlendirildi.

SİVİL KAYIPLARA DİKKAT ÇEKTİ

Haaretz gazetesinin verilerine referansla, 7 Mayıs itibarıyla Gazze Şeridi’nde ölenler arasında 18.000’i çocuk olmak üzere 52.000’den fazla Filistinlinin yaşamını yitirdiğinin altı çizildi. Bu rakamların göz ardı edilemeyeceği, tüm inkâr, meşrulaştırma ve mesafe koyma girişimlerinin acı gerçekle yüzleşilmesini engelleyemeyeceği açıklandı. Friedman yazısında, "Savaşı durdurun" çağrısı yaptı.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa