İsrail arazi tescilini yeniden başlatıyor
İsrail kabinesi Batı Şeria'da arazi kayıtlarının yeniden başlatılmasına yönelik karara onay verdi. İşte habere dair detaylar...
İSRAİL GÜVENLİK KABİNESİ, BATI ŞERİA’DA ARAZİ TESCİLİNİ YENİDEN BAŞLATTI
İsrail Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria'nın yüzde 61'ini kapsayan ve tamamıyla İsrail'in kontrolü altında bulunan "C bölgesi"nde arazi kayıtlarının yeniden başlatılmasına onay verdi. İsrail Kanal 12 televizyonunun haberine göre, Kabine dün yaptığı toplantısında, Batı Şeria'daki "C bölgesi"nde arazi tescil işlemlerinin yeniden yapılmasına karar verdi.
İSRAİL SAVUNMA BAKANI KARARI DEĞERLENDİRDİ
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, söz konusu kararın Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin statüsünü güçlendireceğini ve Filistin Yönetimi'nin bu bölgelerdeki kontrol girişimlerini engelleyeceğini belirtti. Katz, sürecin İsrail Savunma Bakanlığı tarafından yönetileceğini duyurdu.
ARAŞTIRMA 1967'DEN BERİ DURMUŞTU
İsrail, 1967’de Batı Şeria’yı işgal ettikten sonra bölgedeki arazi tescil işlemlerini dondurmuştu. Oslo Anlaşması'na göre, Filistin Yönetimi yalnızca Batı Şeria'nın "A" ve "B" bölgelerinde arazi tescili yapabiliyor; "C bölgesi" ise bu yetkiden hariç tutulmuştu.
"C BÖLGESİ"NDE ARAZİ İŞLEMLERİ İSRAİL'E DEVREDİLECEK
Yeni onayla birlikte, İsrail, Batı Şeria’daki "C bölgesi"ndeki arazilerin tapu kayıtlarını düzenleyecek, bu bölgede arazi satışlarına izin verecek, harçları toplayacak ve tescil işlemlerini denetleyecek. Bu, Filistin Yönetimi’nin bu bölgelerdeki yetkilerini daha da sınırlayacak.
OSLO ANLAŞMASI’NIN ÇERÇEVESİ
1995 yılında imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması"na göre Batı Şeria, A, B ve C olarak üç bölgeye ayrıldı. "A bölgesi"nin yönetimi tamamen Filistin'e, "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e verilmişken, "C bölgesi"nin idari ve güvenlik yönetimi tamamen İsrail'in elindeydi.
ULUSLARARASI ADALET DİVANINDAN AÇIKLAMA
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı, 19 Temmuz 2024 tarihinde, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığını yasa dışı ilan etmişti. Divan, Filistin halkının "kendi kaderini tayin hakkı" bulunduğunu vurgulamış ve İsrail yerleşimlerinin bu topraklardan çıkarılması gerektiğini açıklamıştı.