Mansur Yavaş: Sürdürülebilir bir kent için çalışıyoruz

ANKARA'DA İKLİM DEĞİŞİMİ PANELİ: YEREL ÇÖZÜMLER MASADA

Ankara Kent Konseyi Çevre ve İklim Meclisi, Dünya İklim Günü nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde "İklim Değişikliği ve Ankara" konulu panel düzenledi. Etkinlikte, iklim kanunu kapsamında yerel yönetimlerin rolü ve kente özgü politikalar tartışıldı.

BELEDİYE BAŞKANINDAN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VURGUSU

ABB Başkanı Mansur Yavaş, video mesajında iklim krizinin artık çevresel bir sorun olmaktan çıkarak toplumsal bir mesele haline geldiğini belirtti: "Bilimsel veriler ışığında doğa dostu projeler geliştiriyoruz. Bu mücadelede akademi ve sivil toplumun desteği kritik önem taşıyor." ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'DE BİR İLK: YEREL İKLİM EYLEM PLANI

ABB İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Duygu Soytürk, Ankara'nın Türkiye'de yerel iklim eylem planını hazırlayan öncü şehirlerden biri olduğunu açıkladı: "STK'lar, kamu ve özel sektör iş birliğiyle bu planları hayata geçirmeliyiz. Panelimiz, farklı disiplinlerden uzmanların görüş alışverişi için önemli bir platform sunuyor." dedi.

ANKARA'DA İKLİM KRİZİNE KURUMSAL ADIM: SIFIR ATIK DAİRESİ KURULDU

Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, AKK Çevre ve İklim Meclisi'nin tavsiyesiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı kurulduğunu açıkladı. Yılmaz, "Bu yapılanma, Ankara'nın afet ve iklim krizine karşı diğer büyükşehirlerden farklı olarak kurumsal bir vizyon geliştirdiğini gösteriyor" dedi.

"ÖNLEM ALABİLECEK SON KUŞAĞIZ" UYARISI

Yılmaz, iklim değişikliğinin etkilerini hisseden ilk nesil olduğumuzu ancak daha kritik olanın "önlem alabilecek son nesil" olmamız gerçeği olduğunu vurguladı:

"Dağları, tarım arazilerini betonlaştırarak gelecek nesillerin nefesini sattık. Artık sorumsuzluğun konforunu yaşama lüksümüz yok. Ya birlikte doğayı koruyacağız ya da hep birlikte yok olacağız."

SU KRİZİNE DİKKAT ÇEKTİ: "GELECEKTE SUYU OLAN GÜÇLÜ OLACAK"

Konuşmasında küresel ölçekte öngörülen 200 milyon iklim göçmenine dikkat çeken Yılmaz, şok tespitlerde bulundu:

"Gelecek yüzyılda teknoloji değil, su kaynakları güç belirleyici olacak.

Mevsimler artık tanıdık döngüsünden çıktı; kış kış, yaz yaz değil.

Eylem olmadan yapılan konuşmalar, krizin büyümesine seyirci kalmak anlamına geliyor."

ELEŞTİREL ÇAĞRI: "FELAKETİ GÖZ ARDI ETMEYİ BIRAKMALIYIZ"

Yılmaz, kentleşme politikalarının doğal varlıkları tüketen yaklaşımını sert dille eleştirdi:

"Tarım arazilerini apartman tarlalarına çevirerek 'o günü kurtardık' ama geleceği yok ettik. Felaketi birbirimizin gözüne sokmadıkça çözüm üretemeyiz."

"YAĞMUR HIRSIZLIĞI" UYARISI: ANKARA'DA 16 DERE KURUDU, İKLİM DENGESİ BOZULDU

Ankara Kent Konseyi (AKK) Çevre ve İklim Meclisi Başkanı Ömer Şan, Derelerin Kardeşliği Platformu ile yürüttükleri çalışmalarda "yağmur hırsızlığı" olarak nitelendirdiği iklim anomalilerine dikkat çekti: "Milyonlarca yıldır süren su döngüsünde 1 gram bile eksilme yokken, artık yağmurlar çöllere, karlar hiç görülmeyen yerlere yağıyor. Bu, doğal dengeyi alt üst eden insan müdahalesinin sonucu" dedi.

HES PROJELERİNİN FATURASI: ANKARA'DAKİ 16 DERE NASIL KURUDU?

Şan'ın verdiği çarpıcı verilere göre:

Ankara'da 16 derenin kurumasında, bir dönem buralarda geliştirilen Hidroelektrik Santral (HES) projelerinin etkisi kritik.

"Proje diye sunulanlar, aslında geri dönüşü olmayan zararlar verdi. 20 yıl önce uyarıldığı halde önlem alınmayışı, bugünkü iklim kaosunu tetikledi" ifadelerini kullandı.

Su döngüsündeki sapmalar, tarım alanlarından kent ekosistemine kadar hayatı tehdit ediyor.

"TÜKETİM ÇILGINLIĞI SON BULMALI" ÇAĞRISI

Konuşmasında sert eleştirilerde bulunan Şan, şu uyarıları yaptı:

"Milyonlarca yıldır suların beslediği yaşam döngüsü, insanın bitmek bilmeyen tüketim hırsıyla yok ediliyor. Artık ne gerekiyorsa yapacağız. Ankara Kent Konseyi olarak, sürdürülebilir çözümler için ortak aklı seferber ediyoruz."

SONRAKI ADIMLAR: ANKARA İÇİN SOMUT ÖNERİLER

• Kurutulan derelerin rehabilitasyonu için acil eylem planı.
• Yerel yönetimlerle iş birliği içinde su havzalarının korunması.
• HES projelerinin çevresel etkilerinin bağımsız bilim kurullarınca yeniden değerlendirilmesi.
• 

"YEREL VE ULUSAL ÇÖZÜMLER ŞART"

Başkent Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Ak'ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde, iklim değişikliğinin Türkiye ve Ankara özelindeki etkileri, çevre dostu politikalar ve iklim kanunu ihtiyacı masaya yatırıldı. Alanında öne çıkan uzmanlar, yerel ve ulusal ölçekte acil adımların altını çizdi.

PANELDE ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR

"NASIL BİR İKLİM KANUNU?"

CHP'li Dr. Baran Bozoğlu, karbon nötr hedefleri ve yenilenebilir enerji yatırımlarını zorunlu kılan bir yasal çerçevenin gerekliliğini vurguladı.

"NEOLİBERAL POLİTİKALARIN İKLİME ETKİSİ"

Av. Dr. Fevzi Özlüer, doğal varlıkların metalaştırılmasının ekosistem tahribatını hızlandırdığını belirterek, "Özelleştirmeler iklim krizini derinleştiriyor" uyarısı yaptı.

"BÜYÜKŞEHİRLERİN KRİZLE İMTİHANI"

Tekin Altuğ, kentsel altyapının aşırı hava olaylarına hazırlıksız olduğuna dikkat çekti: "Ankara dahil tüm mega kentler, sel ve kuraklık senaryolarına karşı dirençli hale getirilmeli."

"YEREL YÖNETİMLERİN ROLÜ"

Prof. Dr. Osman Balaban, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) iklim eylem planlarını değerlendirdi: "Yeşil altyapı ve toplu taşıma yatırımları, karbon salımını azaltmada kilit rol oynuyor."

"ABB'NİN SOMUT ADIMLARI"

ABB İklim Değişikliği Şube Müdürü Mustafa Taşdemir, "Sıfır Atık Projesi" ve elektrikli otobüs filosu gibi uygulamaların detaylarını paylaştı.

ORTAK ÇAĞRI: "FARKINDALIK VE EYLEM BİRLİĞİ ŞART"

Panelde, aşağıdaki öneriler öne çıktı:

• Yerel yönetimlerin bütçelerinin en az %10'unun iklim uyum projelerine ayrılması,
• İklim okuryazarlığı eğitimlerinin zorunlu müfredata eklenmesi,
• STK'lar, akademi ve kamu kurumları arasında veri paylaşım ağları kurulması.

Panel, "Ankara'nın iklim krizine karşı dirençli bir kent olabilmesi için yerel kanunların ulusal stratejilerle uyumlu hale getirilmesi" gerektiği mesajıyla son buldu.