Rum Yönetiminin Türk kıta sahanlığını ihlal girişimine Türkiye’den jet yanıt!

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Doğu Akdeniz’de Türk kıta sahanlığına yönelik hukuksuz deniz faaliyeti girişimi Türk Deniz Kuvvetleri tarafından engellendi.

DHA
Kaynak DHA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Rum Yönetiminin Türk kıta sahanlığını ihlal girişimine Türkiye’den jet yanıt!
DHA
Kaynak DHA

GEMİNİN YASADIŞI GÜZERGAHI TÜRK DONANMASI TARAFINDAN DURDURULDU

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), 5 Ağustos'ta Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin kıta sahanlığını kapsayan bölgede deniz araştırması yapmak üzere yeni bir adım attı. Bu kapsamda GKRY tarafından yayımlanan yasadışı NAVTEX (seyir duyurusu) ile Cebelitarık bayraklı "Fugro Gauss" isimli araştırma gemisinin, EMC adlı su altı fiberoptik kablo projesi çerçevesinde Türkiye'nin yetki alanına izinsiz giriş yapması planlandı. Ancak Türk Deniz Kuvvetleri, bu oldubitti girişimine anında karşılık vererek, bölgeye savaş gemileri ve bir deniz karakol uçağı sevk etti. Müdahale sonrası gemi, Türk yetki sahasında izinsiz araştırma yapamayacağı konusunda uyarıldı.

NAVTEX GEÇERSİZ SAYILDI, İHLAL GİRİŞİMİ BAŞARISIZ OLDU

Ankara, GKRY'nin yayımladığı yasa dışı NAVTEX’i tanımadığını ilan ederek söz konusu bildirimin geçersiz olduğunu duyurdu. Bu açıklamayla birlikte, denizcilik kurallarını ihlal eden plan boşa çıkarıldı. Türk makamları tarafından yapılan uyarı üzerine "Fugro Gauss" isimli gemi, Türk kıta sahanlığına yönelik faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Böylece olası bir egemenlik ihlali önlenmiş oldu. Benzer bir durum, 2024 yılının Temmuz ayında Yunanistan tarafından Kerpe açıklarında denendi; ancak o teşebbüs de Türk donanması tarafından engellenmişti.

PROJE, ULUSLARARASI HUKUKA TABİİ

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Rum tarafının su altı kablo projesinin, Yunanistan ile Kıbrıs adası arasında planlanan "Great Sea" elektrik enterkoneksiyon projesiyle aynı hukuki çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Her iki projenin de Türkiye'nin kıta sahanlığını ilgilendiren bölümlerinde faaliyet gösterebilmesi için Ankara'nın açık rızasına ihtiyaç duyuluyor. Türkiye, bu pozisyonunu 18 Mart 2020 tarihinde Birleşmiş Milletler'e kaydettirdiği resmi belge ile duyurdu. Dolayısıyla, kıyıdaş devletin onayı olmadan yapılan girişimlerin, uluslararası hukuk nezdinde bir geçerliliği bulunmuyor.

ŞİRKETLERİN TUTUMU İŞ BİRLİĞİNİ GÖSTERİYOR

Aynı kaynaklar, proje sahibi olan Alman menşeli firmanın, Cebelitarık bayraklı geminin ve bayrak ülkesinin bağlı olduğu Birleşik Krallık’ın Türkiye ile iş birliği içerisinde davrandığını vurguladı. Buna karşın, Rum yönetiminin uzun süredir sürdürdüğü oldu-bitti politikalarının ne sahada ne de uluslararası hukukta bir karşılık bulmadığının altı çizildi. Türk tarafı, bu tür girişimlerin sonuçsuz kalmaya mahkûm olduğunu belirtti.

UZMANLAR: SADECE HUKUK DEĞİL, EKONOMİK GERÇEKLER DE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI

Uzmanlar, Doğu Akdeniz’deki su altı projelerinde yalnızca hukuki meşruiyetin değil, ekonomik fizibilitenin de büyük önem taşıdığını belirtti. Kağıt üzerinde oluşturulan ve reel alternatiflerine kıyasla oldukça yüksek maliyet gerektiren projelerin sadece bölgesel gerginliği artırdığı ifade edildi. Bu tür projelerin sürdürülebilir iş birliğini değil, daha çok siyasi çatışmaları körüklediği konusunda görüş birliği hakim.

RUM YÖNETİMİNE HUKUKİ MESAJ: MUVAFAKAT ALMADAN ADIM ATILAMAZ

Türkiye, kıta sahanlığı üzerinden geçmesi planlanan her türlü deniz altı hattı ya da enerji projesi için önceden izin verilmesi gerektiğini vurguluyor. Ankara, kıta sahanlığında herhangi bir ülkenin, kendi rızası olmadan adım atmasına müsaade etmeyeceğini defaatle belirtti. Son yaşanan olay da bu kararlılığın sahadaki yansıması oldu.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa