Ankara’dan Sivas’a gitti, iki kardeşi öldürdü iddiası
Sivas’ta iki kardeşi öldürmekle suçlanan ve Ankara’da yakalanan Hüseyin Sönmez, “Tuzağa düştüm, ben yapmadım” diyerek suçlamaları reddetti.
SİVAS’TA İKİ KARDEŞİN ÖLDÜRÜLMESİ DAVASI
Sivas Kılavuz Mahallesi’nde 6 Mayıs gecesi, 12’nci kattaki evlerinde elleri plastik kelepçeyle bağlı bulunan Umutcan (22) ve Melisa Şimşek (16) kardeşler boğazları kesilerek öldürülmüş halde bulundu. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada güvenlik kamerası incelemeleri sonucu şüpheli olarak Ankara’da yaşayan Hüseyin Sönmez (35) tespit edildi.
ŞÜPHELİ ANKARA’DA GÖZALTINA ALINDI
Polis, binaya kamufle giriş yaptığı ve içeride yaklaşık 5 saat kaldığı belirlenen Sönmez’in cinayetin ardından Ankara’ya döndüğünü saptadı. Ankara’da yakalanan şüpheli, çocukların 5 yıldır kayıp olan babası Uğur Şimşek’e verdiği 500 bin liralık borcu tahsil etmek için Sivas’a gittiğini öne sürdü; cinayetleri işlemediğini iddia etti. Sönmez, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Uğur Şimşek’in kaybolmadan önce en son görüştüğü kişinin de Hüseyin Sönmez olduğu belirlendi.
İDDİANAMEDE İKİ KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, sanık hakkında Melisa Şimşek için “çocuğa karşı tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme”, Umutcan Şimşek için de “tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Ayrıca gece vakti zincirleme hırsızlık, konut dokunulmazlığını nitelikli ihlal, mala zarar verme ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından da cezalandırılması ve iyi hal indiriminin uygulanmaması istendi.
SEGBİS İLE KATILDI, SUÇLAMALARI REDDETTİ
Sivas 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanan Hüseyin Sönmez, önceki ifade ve yazılı savunmalarını tekrar etti. “Cinayetleri ben işlemedim. Bir tuzağa düşürüldüm, kimseye zarar vermedim” dedi.
KAMERA GÖRÜNTÜLERİ VE ŞÜPHELİNİN SAVUNMASI
Mahkeme heyeti, soruşturmadaki bina girişi, market ve cami şadırvanı görüntülerini sanığa izlettirdi. Sönmez, binaya giren gözlüklü ve maskeli kişiyi tanımadığını söylerken, market ve şadırvandaki kişinin kendisi olduğunu kabul etti. Şadırvanda kıyafet değiştirdiğini, çöpe bıraktığı kıyafetlerin “kendisine tuzak kuran kişilerce” alınarak binaya bu kıyafetlerle girilmiş olabileceğini ileri sürdü.
DNA İDDİASI VE “TUZAK” SAVUNMASI
“Kim tuzak kurdu?” sorusuna Sönmez, Umutcan ve Melisa’nın 2020’den bu yana kayıp babası Uğur Şimşek’in kendisini dolandırdığını, bununla bağlantılı kişilerin olabileceğini iddia etti. Kelepçelerde çıkan DNA’sı sorulunca da olaydan yaklaşık iki hafta önce evine gelen ve kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin DNA örneği aldığını, bunun da tuzağın parçası olabileceğini savundu.
ANNE AĞIR CEZA İSTEDİ: “KISASA KISAS”
Mahkemede söz alan anne Ayşegül Şimşek, sanığın da üç çocuğu olduğunu hatırlatıp “Onun da önüne iki çocuğunun cesedini koysunlar; bakalım ne hissedecek? Kısasa kısas istiyorum, adalet istiyorum” dedi. Salonda bulunan yakınlar gözyaşlarını tutamadı.
SAVCI’DAN CEZA TALEBİ, DURUŞMA 13 EKİM’E
Cumhuriyet savcısı, sanık için iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve diğer tüm suç başlıklarında takdir hakkı kullanılmadan ceza talep etti. Son sözlerinde suçsuz olduğunu söyleyen Sönmez, tahliye, adli kontrol veya ev hapsi istedi; aksi halde tam teşekküllü bir hastanede tedavi talebinde bulundu ve yazılı savunma için süre istedi. Mahkeme, yazılı savunma talebini kabul edip diğer talepleri reddetti; tutukluluğun devamına hükmederek duruşmayı 13 Ekim’e erteledi.