Türkiye’den AİHM’e Demirtaş dosyası için “Büyük Daire” başvurusu

Ankara, AİHM’in eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili ihlal ve tahliye yönündeki kararına karşı “Büyük Daire’ye sevk” talebini iletti. Böylece hükümet, kararın kesinleşmesini beklemeden bir üst inceleme aşamasını zorlamış oldu. Başvurunun, Mahkeme içtüzüğünde öngörülen süre sınırının bitimine bir gün kala yapıldığı öğrenildi.

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

AİHM’de Büyük Daire’ye sevk talepleri önce beş yargıçtan oluşan bir panel tarafından inceleniyor. Panel, “prensip itibarıyla önem taşıyan” hukuki meseleler bulunduğuna kanaat getirirse dosyayı Büyük Daire’ye gönderiyor; aksi halde talebi reddediyor. Ret halinde Daire kararı kesinleşiyor ve infaz süreci hızlanıyor. Sevk kararı çıkarsa dosya yeniden, daha geniş bir heyetle esastan ele alınıyor.

KARARIN ÖNEMİ

AİHM’in önceki kararında Demirtaş’ın tutukluluğunda bir dizi hak ihlali tespit edilmiş ve tahliyesi yönünde hüküm kurulmuştu. Ankara’nın Büyük Daire başvurusu, bu tespit ve sonuçların yeniden yargısal denetime tabi tutulması anlamına geliyor. Büyük Daire, ihlal değerlendirmelerini teyit edebilir, daraltabilir ya da dosyadaki hukuki çerçeveyi farklı bir şekilde yorumlayabilir.

Büyük Daire’ye sevk kabul edilmezse Demirtaş kararı kesinleşmiş sayılacak ve AİHM kararlarının icrasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi süreci yakından izleyecek. Sevk kabul edilirse yeni duruşma takvimi belirlenecek ve kararın yönü, iç hukuk ve uluslararası yükümlülükler açısından belirleyici olacak.

NE OLMUŞTU?

Demirtaş, uzun süredir tutuklu yargılandığı dosyalar nedeniyle Strasbourg’a başvurmuş; AİHM, özgürlük ve güvenlik hakkı başta olmak üzere çeşitli ihlaller tespit etmiş ve tahliye edilmesi gerektiğine hükmetmişti. Türkiye’nin yaptığı son başvuru, bu hükmün Büyük Daire nezdinde yeniden değerlendirilmesini hedefliyor.