Bülent Arınç: Ben İmralı’ya gider, Öcalan’la görüşürüm
Terörün sona ermesi için ''cesur adımlar'' gerektiğini söyleyen Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Abdullah Öcalan’la görüşmeye hazır olduğunu duyurdu.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN "CESUR ADIM" VURGUSU
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) eski başkanlarından Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. TV5 ekranlarında Oğuz İlgiç’in konuğu olan Arınç, terörün tamamen sona erdirilmesi için kararlılıkla hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Arınç, “Kimse bu konuda sorumluluk almak istemezse, gerekirse İmralı’ya ben giderim.” dedi.
UZUN SÜRE SONRA ORTAYA ÇIKTI
Uzun süredir kamuoyu önünde görülmeyen Bülent Arınç, programda hem ulusal hem uluslararası gündemi değerlendirdi. İsrail’in Gazze saldırılarından, Hamas-İsrail arasındaki ateşkese kadar pek çok başlığı ele alan Arınç, Türkiye’de başlatılan “Terörsüz Türkiye” girişimiyle ilgili önemli mesajlar verdi. Arınç, kalıcı toplumsal barışın “cesur ve somut adımlarla” sağlanabileceğini belirterek, “Bazı meseleler var ki bunları çözmeden huzura ulaşmamız mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
ARINÇ: “GENEL AF BİR İNSANİ MECBURİYET”
Genel af konusuna da değinen Arınç, cezaevlerindeki doluluk oranlarına ve yargıdaki aksaklıklara dikkat çekti. Arınç, “Yargıdaki hak ihlallerini, toplumsal huzursuzluğu ve cezaevlerindeki tıkanıklığı giderebilecek tek yol, kapsamı net biçimde belirlenmiş, adil bir genel af düzenlemesidir. Bu sadece hukuki değil, aynı zamanda insani bir zorunluluktur.” şeklinde değişik açıklamalarda bulundu. Arınç, geciken adaletin toplumda güven kaybı yarattığını belirterek, “Adaletin geciktiği yerde devletin merhameti konuşmalıdır.” dedi.
“UMUT HAKKI" DİYEREK TÜM MÜEBBET MAHKUMLARA SERBESTLİK ÇAĞRISI
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına atıfta bulunan Arınç, “Umut hakkı” kavramına da değindi. Bu hakkın, müebbet hapis cezasına çarptırılan kişilere belirli bir sürenin sonunda yeniden değerlendirilme fırsatı sunduğunu ifade etti. Arınç, “Bu uygulama, suçun niteliğine bakılmaksızın tüm müebbet mahkûmları için geçerli olmalıdır.” dedi. Abdullah Öcalan’ın da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini belirten Arınç, “Bu bir af değil, devletin kendi hukuk sistemi içinde evrensel standartlara uygun davranması anlamına gelir.” ifadelerini kullandı.
“ÖCALAN DİNLENMEDEN SÜREÇ SAĞLIKLI YÜRÜMEZ”
İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan’la yapılacak olası bir görüşmenin sürecin ilerlemesi açısından önem taşıdığını dile getiren Arınç, “TBMM’nin oluşturduğu komisyon süreci doğru yönetmek istiyorsa, Öcalan’ın doğrudan dinlenmesi gerekir. Bugün hâlâ PKK üzerindeki fiili etkisi devam eden bir isimle temas kurulmadan ilerleme sağlanamaz.” dedi.
“GEREKİRSE BEN GİDERİM”
"Barış süreci"nde “risk almadan başarıya ulaşılamayacağını” vurgulayan Arınç, dikkat çeken bir "kararlılıkla" şu sözleri dile getirdi:
“ŞEFFAFLIK VE KATILIM"
Bülent Arınç, olası bir İmralı ziyaretinin sadece bireysel değil, kolektif bir girişim olması gerektiğini ifade etti. Görüşmelerin siyasi partilerden temsilcilerin ve toplumda saygı gören, tarafsız devlet adamlarının katılımıyla yürütülmesinin sürecin meşruiyetini artıracağını ileri sürdü. Arınç, “Barış ancak ortak akıl ve şeffaf bir yaklaşımla sağlanabilir.” dedi.