Trump'tan Mısır'da mesaj: Yüzyılın günü
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır’da düzenlenecek tarihi Gazze zirvesi öncesi beklentiyi en üst seviyeye taşıdı. Şarm eş-Şeyh’te yapılacak “Barış Zirvesi” için ülkeye gelen Trump, “Dünyanın en önemli günlerinden biri, hatta geçtiğimiz 100 yılın en önemli günü” sözleriyle süreçte gelinen aşamanın büyüklüğünü vurguladı. Liderin bu çıkışı, bölgedeki diplomatik trafik hızlanırken, masada kapsamlı bir siyasi çerçeve arayışının güçlendiğine işaret etti.

Trump, İsrail temaslarının ardından akşam saatlerinde Şarm eş-Şeyh’e geçti. Havalimanında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi tarafından resmi törenle karşılanan ABD Başkanı, kısa bir protokol sohbetinin ardından konvoyla zirvenin yapılacağı Uluslararası Konferans Merkezi’ne hareket etti. İki lider burada ortak basın toplantısı düzenleyerek gündemin ana başlıklarına ve beklentilere dair çarpıcı mesajlar verdi.
“BÜYÜK LİDERLERİN HEPSİ BURADA”
Trump, konuşmasına zirveye katılımın büyüklüğünü anlatarak başladı: “Çok güçlü bir iş çıkarıyoruz. Büyük liderlerin hepsi burada. Emirler, krallar, herkes çok heyecanlı bir şekilde çalışmaya devam ediyor.” ABD Başkanı, 35 ülkenin davet edildiğini ve bu çağrıya geniş katılım geldiğini belirterek, “Çok fazla saygı var, çok büyük ilerleme kaydedildi” ifadesiyle müzakerelerdeki ivmeye dikkat çekti.
“SON 100 YILIN EN ÖNEMLİ GÜNÜ” VURGUSU
Trump’a göre Şarm eş-Şeyh’te atılacak adımlar, sadece bir ateşkes zemini değil, daha geniş bir dönüşümün kapısını aralayabilir: “Bu bölgeyi tamamen dönüştürmekten bahsediyoruz. Çok becerikli ortaklarımız var. Dünyanın en önemli günlerinden biri… Geçtiğimiz 100 yılın en önemli günü.” Bu cümleler, zirvenin hedeflerinin klasik bir arabuluculuğu aşarak, kalıcı güvenlik düzenlemeleri ve bölgesel siyasi mimariyi de tartışma alanına taşıdığı yorumlarına yol açtı.
REHİNELER, İKİNCİ AŞAMA VE DESTEK ÇEMBERİ
ABD Başkanı, insani ve güvenlik başlıklarında somut ilerleme sağlandığını da duyurdu: “Rehineler serbest bırakıldı, ikinci aşama da başladı.” Trump, 35 ülkenin anlaşmaya destek verdiğini hatırlatarak, “Eğer başkan isterse çok daha başarılı olabilir” sözleriyle masadaki siyasi iradenin sonucunun belirleyici olacağını ima etti. Trump ayrıca birçok liderin “barış kurulu”nda yer almak istediğini söyleyerek, oluşan çerçevenin kapsamının gün geçtikçe genişlediğine işaret etti: “Barış kurulu bambaşka bir hale geldi.”
DİPLOMASİNİN MERKEZİNDE ŞARM EŞ-ŞEYH
Zirve, bir yandan rehine takasları ve insani erişim gibi acil başlıkları, diğer yandan kalıcı ateşkes, sınır güvenliği, yeniden imar ve bölgesel normalleşme gibi uzun vadeli dosyaları bir arada konuşuyor. Şarm eş-Şeyh’in daha önce de kritik bölgesel toplantılara ev sahipliği yaptığı düşünüldüğünde, bu kez sahneye çıkan gündemin genişliği ve aktörlerin çeşitliliği dikkat çekiyor. Heyetler, gün boyunca kapalı oturumlarda teknik ayrıntıları netleştirirken, liderler düzeyindeki temaslar nihai çerçevenin siyasi meşruiyetini güçlendirmeyi amaçlıyor.
SİYASİ İRADE VE BEKLENTİ YÖNETİMİ
Trump’ın “yüzyılın günü” ifadesi, beklentiyi tırmandırırken, diplomasi kulislerinde ihtiyatlı bir iyimserlik hâkim. Zira kalıcı bir barışın yolu, yalnızca liderlerin fotoğrafından değil; uygulama takvimi, denetim mekanizmaları ve tarafların eşzamanlı adımlarına bağlı olacak. Bu nedenle zirvenin çıktıları, hem sahadaki ateşi kalıcı biçimde düşürecek pratik düzenlemeleri, hem de güven artırıcı önlemlerle desteklenen bir siyasi haritayı aynı anda üretmek zorunda.
SONUÇ: TARİHİ EŞİKTE KRİTİK SINAV
Şarm eş-Şeyh’te kurulan masa, Trump’ın ifadesiyle “bölgeyi dönüştürme” iddiasını taşıyor. Rehinelerin serbest bırakılması ve ikinci aşamaya geçişe dair açıklamalar, somut ilerleme sinyali verirken; 35 ülkenin desteği ve “barış kurulu”na yönelik yoğun ilgi, sürecin uluslararası ağırlığını artırıyor. Şimdi gözler, diplomatik yoğunluğun somut ve sürdürülebilir sonuçlara dönüşüp dönüşmeyeceğinde. Eğer taraflar metinleri bağlayıcı bir takvime kavuşturabilir ve sahadaki adımları eşgüdümle atarsa, bugün gerçekten de son yüzyılın en kritik günlerinden biri olarak kayda geçebilir.