İsrail'den Türkiye düşmanlığı! Yunanistan'a teklifleri ortaya çıktı

Yunanistan basınında yer alan iddialara göre İsrail, Atina’ya yalnızca klasik bir hava savunma bataryası değil, adalarda süratle devreye girebilecek çok katmanlı bir savunma paketi önerdi.

AA
Kaynak AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İsrail'den Türkiye düşmanlığı! Yunanistan'a teklifleri ortaya çıktı
AA
Kaynak AA

Paketin omurgasını, uzun süredir masada olan “Spyder All in One” sistemi oluştururken; buna, lazer tabanlı İHA savunma çözümleri ile batarya destekli, veri toplayan ve gerektiğinde müdahale edebilen “killer drones” sınıfı platformların eklendiği belirtiliyor. Atina kaynakları, teklifin Ege’nin parçalı coğrafyasına özel tasarlandığını vurgularken, Ankara cephesinde dosyanın bölgesel güç dengeleri açısından dikkatle izlendiği ifade ediliyor.

İddiaya göre İsrail’in önerisi, adaların sınırlı altyapı ve hızlı konuşlanma gereksinimine uygun bir mimariyi işaret ediyor. Spyder All in One, tek araçta radar–komuta–füze bileşenlerini birleştirerek kur–çalıştır mantığına yakın bir operasyon vaat ediyor. Bunun yanına eklenen lazer sistemleri, düşük irtifa–düşük maliyetli İHA sürülerine karşı atış başına maliyeti düşürme ve sürdürülebilir savunma sağlama amacı taşıyor. Paketin üçüncü ayağı olan “killer drones”, küçük, sessiz ve batarya ile çalışan yapıları sayesinde yerleşimsiz adacıklarda dahi sensör ağı kurarak erken uyarı–anlık tepki döngüsünü tamamlamayı hedefliyor.

“DRONE DUVARI” HESABI: AB’NİN 2027 PLANINA ATİNA’NIN BAKIŞI

Yunanistan’ın, Avrupa Birliği’nin 2027’ye dek dış sınırlar boyunca “İHA’lara karşı savunma duvarı” kurma projesini memnuniyetle karşıladığı aktarılıyor. Atina, bu çerçevede Türk savunma sanayii ürünlerinin sisteme dahil edilmemesi gerektiğini de AB kanallarında dillendiriyor. Ancak sahadaki gerçek, bu talebin oybirliği ile kabul ettirilmesinin zor olduğunu gösteriyor: Almanya, İspanya ve İtalya gibi ağır sıkletler, NATO’nun caydırıcılığına Türkiye’nin İHA/SİHA ekosisteminin yaptığı katkıyı olumlu görüyor. Bu ayrışma, bir yandan Brüksel’de politik sürtünme, diğer yandan saha gerçekliği yaratıyor.

ANKARA ETKENİ: NATO’DA İHA KAPASİTESİNİN YARATTIĞI RAHATSIZLIK

Yunan kaynaklı yorumlarda, Türkiye’nin insansız platformlardaki tecrübesi ve bu sistemlerin ittifakın operasyonel esnekliğine kattığı güç, Atina–Paris–Lefkoşa üçgeninde rahatsızlık sebebi olarak öne çıkarılıyor. Buna karşılık pek çok NATO başkentinde, Ankara’nın maliyet–etki dengesi yüksek çözümleri, savunma yük paylaşımı bakımından bir varlık olarak görülüyor. Kısacası tartışma, yalnız teknoloji listeleri üzerinden değil, ittifak içi rol dağılımı perspektifinden yürüyor.

ATİNA’NIN ENVANTER AJANDASI: ESKİ SİSTEMLER RAFİNE, YENİ İŞBİRLİKLERİ HIZLI

Yunanistan, elindeki yaşlanan hava savunma unsurlarını modernize ederken, boşlukları yeni tedarik ve saha içi entegrasyonla kapatmaya çalışıyor. İsrail ile İHA–karşı İHA alanındaki angajman, bu stratejinin bir uzantısı. Adalarda “düşük görünürlüklü, süratle konumlanabilen, enerji bağımsızlığı yüksek” sensör–vurucu ağları kurma fikri, hem maliyet hem de politika bakımından Atina için cazip bir ara çözüm sunuyor. Fakat böylesi bir ağın kalıcı caydırıcılık üretebilmesi, komuta–kontrol bütünlüğü, ortak resim üretimi ve müttefik sistemlerle veri paylaşımı gibi sofistike başlıklarda başarıyı şart koşuyor.

BÖLGESEL DENGE PERSPEKTİFİ: TEKNOLOJİ TRANSFERİ Mİ, SİYASAL MESAJ MI?

İsrail’in paket önerisi, teknik bir satış dosyasından fazlası olarak okunuyor. Ege’de algı–psikoloji boyutunu gözeten, esnek savunma adacıkları kurma düşüncesi, Ankara’nın ağ merkezli doktrinini de yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin katmanlı hava savunma, uzun menzilli hassas vuruş ve İHA/SİHA–EH bileşenlerinde geldiği nokta, sahadaki oyun kurma kapasitesini artırmış durumda. Bu nedenle Atina’nın alacağı her yeni sistem, yalnız envanter değil, aynı zamanda mesaj niteliği de taşıyor. Mesajın karşılığı ise sahada, eğitim–tatbikat temposu ve ortak resim üretme becerisiyle ölçülecek.

SON ÇERÇEVE: EGE’DE “MİKRO SİSTEMLER–MAKRO SİYASET” DÖNEMİ

Özetle, İsrail’in Yunanistan’a sunduğu iddia edilen paket, Ege’nin mikro coğrafyasında mikro sistemlerle makro siyaset üretme arayışının yeni durağı. Lazer tabanlı karşı-İHA çözümleri, taşınabilir “killer drone” devriyeleri ve tek araçta toplanan hava savunma modülleri; kâğıt üzerinde hızlı reaksiyon ve düşük işletim maliyeti vaat ediyor. Ancak denklemin büyük tarafı değişmiyor: Caydırıcılık, yalnız satın alınan donanımla değil, ağ mimarisi, lojistik–bakım disiplini, ortak harekât kültürü ve politik tutarlılık ile inşa ediliyor. Ege’de önümüzdeki dönemi belirleyecek olan da tam bu birleşim olacak.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa