Eski İran liderinden Türkiye açıklaması

İran’ın reformist eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, ülkesinin kalkınma modelini eleştirerek Türkiye'nin geldiği noktaya dikkat çekti. Yezd kentindeki bir konuşmasında açıklamalarda bulunan Hatemi, “Türkiye’nin bir damla petrolü yok. Ancak turizm ve sanayiyle bizi geride bıraktılar” dedi.

Hatemi, Türkiye'nin ekonomik ve teknolojik gelişimini petrol dışı gelir kaynaklarıyla gerçekleştirmesini örnek göstererek, “Onların turizm gelirleri bizim toplam petrol gelirimizden fazla olabilir” ifadelerini kullandı.

“BÖLGENİN GERİSİNDE KALDIK”

İran’ın kalkınma hamlelerinin yalnızca askeri alanda sınırlı kaldığını vurgulayan Hatemi, “Bölgede askerî olarak üçüncüyüz ama geri kalan göstergelerde oldukça gerideyiz” diyerek ekonomik ve teknolojik alanlardaki zayıflığı kabul etti.

“Körfez ülkeleri bilim ve teknolojiye yatırım yapıyor. Bizse başka hayallerin peşinden gittik” diyen Hatemi, İran’ın bölgesel rekabette geri düştüğünü açıkça dile getirdi.

“TÜRKİYE MODEL DEMİYORUM AMA...”

Hatemi, Türkiye’nin doğrudan bir kalkınma modeli olarak görülmemesi gerektiğini savunsa da, Ankara’nın başarısının kıyas kabul etmediğini söyledi. “Türkiye bizim için bir modeldir, demiyorum. Ancak gerçekler ortada. Petrolü olmayan Türkiye, stratejik yatırımlarla bizim önümüze geçti” dedi.

PEZEŞKİYAN DA AYNI GÖRÜŞTE

Geçtiğimiz hafta İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da benzer bir değerlendirmede bulunmuştu. Urumiye'de halka hitap eden Pezeşkiyan, “Türkiye, Japonya ve Kore’nin petrolü yok ama bizden daha iyi durumdalar” sözleriyle İran’ın ekonomik sistemini eleştirmişti.

Pezeşkiyan’ın bu çıkışı, Hatemi’nin açıklamalarıyla birlikte değerlendirildiğinde, İran yönetimi içinde de mevcut ekonomik modelin sorgulanmaya başlandığını gösteriyor.

PETROL ZENGİNİ AMA GELİR FAKİRİ

Uzmanlar, İran’ın dev petrol kaynaklarına rağmen gelir eşitsizliği, yüksek enflasyon ve üretim eksikliği nedeniyle yıllardır ekonomik istikrarsızlık yaşadığını belirtiyor. Türkiye’nin ise turizm, sanayi ve teknoloji alanlarında sağladığı çeşitlendirilmiş ekonomik yapı sayesinde bölgesel rekabette öne çıktığı vurgulanıyor.