Cumhuriyetin ilk Milli Eğitim Müsteşarı Ankara’da kabri başında anıldı
Cumhuriyet döneminin ilk Milli Eğitim Müsteşarı Nafi Atuf Kansu, vefatının 76. yılında Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı.
ANKARA’DA ANMA TÖRENİ DÜZENLENDİ
Cumhuriyet’in ilk Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olan Nafi Atuf Kansu, ölümünün 76. yıl dönümünde Ankara’daki Cebeci Asri Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı. Törene CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, partililer ve vatandaşlar katıldı. Katılımcılar, Kansu’nun mezarına çelenk bıraktı ve saygı duruşunda bulundu. Anma programında, Kansu’nun yaşamı, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki görevleri ve Türk eğitim sistemine yaptığı katkılar anlatıldı.

EĞİTİM DÜNYASINA ADANMIŞ BİR ÖMÜR
Törende konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Cebeci Asri Mezarlığı’nın Cumhuriyet’in öncü eğitimcilerinin de yattığı bir yer olduğuna dikkat çekti. Özçağdaş, “Nafi Atuf Kansu, Cumhuriyet’in ilk müsteşarıydı. O, öncelikle bir vatanseverdi.” dedi. Kansu’nun iyi bir eğitim aldığını, Mülkiye mezunu olduğunu ve sahadan yetişmiş bir eğitimci olarak öğretmenlikten genel müdürlüğe kadar uzanan görevlerde bulunduğunu belirtti.

KUVAYIMİLLİYE RUHUNUN EĞİTİMCİ YÜZÜ
Özçağdaş, Kansu’nun yalnızca bir bürokrat değil, aynı zamanda bir Kuvayımilliyeci olduğunu da vurguladı. “Nafi Atuf, iki çocuğunu ve eşini geride bırakarak vatan için cepheye koştu.” dedi. Kansu’nun yazarlık yönüne de dikkat çeken Özçağdaş, Türkiye’de eğitim alanında kaleme alınan ilk tarih ve pedagoji kitaplarından bazılarını onun yazdığını hatırlattı. “Onun üretkenliği ve çabası, oğlu şair Ceyhun Atuf Kansu ve torunu gazeteci Işık Kansu aracılığıyla Cumhuriyet’e hizmet olarak devam etti.” ifadelerini kullandı.
EĞİTİMDE KAPSAYICILIĞIN ÖNEMİ
Konuşmasında Kansu’nun eğitim sistemine yaptığı kurumsal katkılara da değinen Özçağdaş, “Nafi Atuf Kansu, öğretmenlik mesleğinin statüsünün kazanılmasında, Talim Terbiye Kurulu’nun oluşturulmasında ve Milli Eğitim Şuraları’nın kurumsallaşmasında büyük rol oynadı.” dedi.

Özçağdaş, günümüz eğitim yapısına da eleştirel bir bakışla değinerek, “Ne yazık ki ülkemiz için bir talihsizliktir; ilk müsteşarı Nafi Atuf Kansu olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın son müsteşarı Yusuf Tekin olmuştur.” diye konuştu. Talim Terbiye Kurulu’nun bugün yalnızca ilahiyatçıların ağırlıkta olduğu bir yapıya dönüştüğünü belirtti ve “19 milyon öğrencinin olduğu bir ülkede, bu kurulda farklı görüşlerden, bilim dallarından ve uzmanlıklardan kişilerin yer alması gerekir.” dedi.
"HER GÖRÜŞTEN EĞİTİMCİYE YER AÇILMALI"
Özçağdaş, Kansu’nun Cumhuriyet’in ilk yıllarında, o dönemin siyasi koşullarında muhalif olarak görülebilecek isimlere dahi görev verdiğini hatırlatarak, “Nafi Atuf’un yönetim anlayışı çoğulcu ve kapsayıcıydı.” ifadelerini kullandı. Kansu’nun farklı fikirleri bir araya getirerek eğitim sistemini zenginleştirdiğini, bu yönüyle de Türkiye’de modern eğitim anlayışının temellerini atan isimlerden biri olduğunu vurguladı.

ANMA ŞİİRLE SON BULDU
Törenin sonunda Suat Özçağdaş, Nafi Atuf Kansu’nun oğlu Ceyhun Atuf Kansu’nun, babası için bir köy öğretmeninin gözünden kaleme aldığı “Dünyanın Bütün Çiçekleri” adlı şiiri okudu. Katılımcılar, duygusal anların yaşandığı bu şiirle birlikte Kansu’yu bir kez daha minnetle andı.