ABB'de ahşap direkli camiler sempozyumu
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent’in kültürel ve tarihi mirasını koruma hedefiyle “Ahşap Direkli Camiler Sempozyumu: Ankara Örneği” programına ev sahipliği yaptı. Uzman akademisyenlerin katıldığı sempozyumda, Selçuklulardan günümüze uzanan ahşap direkli camilerin mimari ve kültürel önemi ele alındı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), kentin tarihî ve kültürel mirasını yaşatma çalışmalarını sürdürürken önemli bir etkinliğe daha imza attı. “Ahşap Direkli Camiler Sempozyumu: Ankara Örneği”, ABB Konferans Salonu’nda düzenlendi.

Alanında uzman akademisyenler, mimarlar, sanat tarihçileri ve kültür mirası uzmanlarının katıldığı programda; Selçuklu döneminden itibaren Anadolu’da gelişen ahşap direkli cami geleneği, Ankara’daki mimari örnekler üzerinden detaylı biçimde değerlendirildi.

Katılımcılar, bu yapıları yalnızca mimari açıdan değil, kültürel süreklilik, koruma yöntemleri ve UNESCO miras perspektifi bağlamında da ele aldı.

“GELECEK KUŞAKLARA KARŞI SORUMLULUĞUMUZ VAR”
Programda konuşan ABB Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kemal Çokakoğlu, ahşap direkli camilerin Türk-İslam mimarisinin en zarif örneklerinden biri olduğunu vurguladı.

Çokakoğlu, “Ahşap direkli camiler; sadelik, işlevsellik ve estetik anlayışının mükemmel dengesini yansıtan yapılardır. Bu mimari miras sadece bir yapı tekniği değil; inanç, doğa ve insan arasındaki uyumun da ifadesidir. Ankara, Anadolu’nun farklı dönemlerine ait birçok örneği bünyesinde barındıran ender bir şehirdir,” dedi.

Konuşmasında kültürel mirasın korunmasına ilişkin belediyenin yaklaşımını da aktaran Çokakoğlu, “Kültürel mirasımızın korunmasını yalnızca bir görev değil, gelecek kuşaklara karşı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Şehrimizin tarihi dokusunu yaşatmak ve kimliğini güçlendirmek için bilim insanlarımız, mimarlarımız ve sanat tarihçilerimizle iş birliği içindeyiz.” ifadelerini kullandı.

TARİH, MİMARİ VE KORUMA OTURUMU YOĞUN İLGİ GÖRDÜ
Sempozyumun ilk oturumu, “Tarih, Mimari ve Koruma Bağlamında Ahşap Direkli Camiler” başlığıyla Dr. Nimet Özgönül başkanlığında yapıldı.
Oturumda Prof. Dr. Tolga Bozkurt, Anadolu ahşap cami mimarisi ve düz tavanlı Ankara örneklerini tanıtırken; Mimar-Restorasyon Uzmanı Umut Bilgiç, Ahi Şerafettin Camii’nin restorasyon sürecini anlattı. Prof. Dr. Bekir Eskici ise Ankara’daki camilerin korunmasına yönelik uygulama örneklerini katılımcılarla paylaştı.

UNESCO PERSPEKTİFİYLE “YAŞAYAN MİRAS”
İkinci oturum ise “Yaşayan Miras ve UNESCO Perspektifi: Ahşap Direkli Camiler” başlığı altında düzenlendi.
Oturumun başkanlığını yürüten ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş, belediye bünyesinde kurulan UNESCO biriminin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“2021 yılında, Türk belediyeciliğinde ilk kez resmi bir UNESCO birimi oluşturduk. Ankara hem Cumhuriyet’in başkenti hem de tarihsel birikimiyle büyük bir kültürel değere sahip. Bu nedenle miras alanlarımızı bilinçli bir şekilde yönetmek için UNESCO çalışmalarını kurumsal düzeye taşıdık.”
Bu oturumda ayrıca Arkeolog Yıldırım İnan, Arslanhane Camii’nin UNESCO Dünya Mirası sürecini anlattı. Doç. Dr. Ayşe Ersay Yüksel, Ahi Elvan Camii örneği üzerinden geleneksel mimarinin sürekliliğini değerlendirirken; fotoğraf sanatçısı Erol Bektaş, “Dünyanın Beşibiryerdesi” adlı görsel sunumuyla sempozyuma renk kattı.
ANADOLU’NUN KÖKLÜ MİMARİ GELENEĞİ ANKARA’DA YAŞATILIYOR
Etkinlik sonunda, katılımcılar Ankara’daki ahşap direkli camilerin korunmasına yönelik farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekti. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze ulaşan bu yapıları gelecek kuşaklara aktarma yönündeki çalışmaları ise takdir topladı.