Ankara'da 4. Güç Sistemleri Konferansı! Enerji bağımsızlığına vurgu yapıldı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, Türkiye’nin enerji stratejisinde arz güvenliği, enerji bağımsızlığı ve 2053 net sıfır hedeflerinin merkezde yer aldığını belirterek, “Önümüzdeki 10 yıl içinde yapacağımız neredeyse tüm kapasite artışını yenilenebilir enerji üzerinden planlıyoruz.” dedi.
Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB) ve Uluslararası Büyük Güç Sistemleri Konseyi (CIGRE) Türkiye Ulusal Komitesi tarafından düzenlenen 4. Güç Sistemleri Konferansı (GSK2025) Ankara’da başladı.
Konferansın açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, dünyada Paris Anlaşması sonrasında enerji sektöründe büyük bir dönüşüm sürecinin başladığını belirterek, Türkiye’nin de bu küresel değişime uyum sağlayacak yeni bir stratejik vizyon geliştirdiğini söyledi.
Demircan, Türkiye’nin enerji stratejisinin üç temel eksen üzerine kurulduğunu vurguladı:
“Arz güvenliği, enerji bağımsızlığı ve 2053 net sıfır emisyon hedefi.”
“ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI VE YERLİLEŞME ÖNCELİĞİMİZ”
Türkiye’nin enerji ithalatına 2024 yılında yaklaşık 65 milyar dolar ödediğini hatırlatan Demircan, bu mali yükün azaltılması için yenilenebilir kaynaklara yönelmenin ekonomik bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti.
Demircan, “Ne kadar az ithalat yaparsak, ekonomiye kazandıracağımız değer o kadar büyüyecek. Bu nedenle önümüzdeki 10 yıl içinde planladığımız tüm kapasite artışını yenilenebilir enerji üzerinden yapmayı hedefliyoruz. Nükleer enerji de bu planın içinde yer alıyor ancak sistemin büyümesinin temeli yenilenebilir kaynaklar olacak.” dedi.
Türkiye’nin elinde 61 bin megavatın üzerinde proje stoku bulunduğunu, bunun 35 bin megavatının depolamalı yenilenebilir enerji yatırımlarından oluştuğunu belirten Demircan, bu sistemlerle enerji üretiminde süreklilik ve şebeke kararlılığının da sağlanacağını söyledi.
“2053 NET SIFIR İÇİN NÜKLEER GÜÇ ANAHTAR ROLDE”
Demircan, 2053 yılı net sıfır hedeflerine ulaşmak için hidrokarbon kaynaklarının ötesinde baz yük üretim kapasitesinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Bu kapsamda nükleer enerji projelerine hız verdiklerini belirten Demircan, şunları kaydetti:
“Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesini gelecek yıl devreye almayı planlıyoruz. İkinci ve üçüncü projelerle birlikte klasik nükleer santral kapasitemiz 15 bin megavatı aşacak. Ayrıca 5 bin megavatlık küçük modüler reaktör (SMR) sistemleri kurarak toplam 20 bin megavatlık nükleer güç elde etmeyi hedefliyoruz. Bu kapasiteyle ülkenin baz yük ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayacağız.”
“ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ KAÇINILMAZ BİR DEĞİŞİM”
Konferansta konuşan Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) Genel Müdürü ve CIGRE Türkiye Başkanı Zafer Benli, enerji dönüşümünün artık ertelenemez bir süreç olduğunu belirtti.
Benli, “Enerji arz güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve adil erişim bu dönüşümün üç temel ayağıdır. Yenilenebilir kaynaklar, dağıtık üretim ve tüketici-üretici modelleri enerji paradigmasını kökten değiştiriyor.” dedi.
CIGRE’nin 60 ülkede faaliyet gösterdiğini hatırlatan Benli, Türkiye’nin teknik bilgi paylaşımında giderek etkin bir rol üstlendiğini söyledi.
“TÜRKİYE ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNÜ CİDDİYETLE YÖNETİYOR”
CIGRE Başkanı Konstantin Papailiou da Türkiye’nin enerji dönüşüm sürecine verdiği önemi övdü.
Papailiou, “Türkiye’nin bu alanda attığı büyük adımlar ve yaptığı yatırımlar, siyasi liderliğin enerji dönüşümünün gezegenin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu kavradığını gösteriyor. Enerji dönüşümü sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ortak meselesidir. Türkiye’nin bu vizyonu örnek teşkil ediyor.” ifadelerini kullandı.