Ankara Kalesi’nin gizli tünelleri gerçekten var mı, nereye açılıyor?

Ankara Kalesi’nin altındaki gizemli tüneller yıllardır halk arasında konuşuluyor. Peki bu gizli geçitler gerçekten var mı, nereye uzanıyor? Tarihle iç içe geçmiş bu efsanenin ardındaki sır perdesini aralıyoruz.

EP
Esra Polat Editör
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ankara Kalesi’nin gizli tünelleri gerçekten var mı, nereye açılıyor?
EP
Esra Polat Editör

Ankara Kalesi’nin gizli tünelleri: Gerçek mi, efsane mi?

Ankara’nın kalbi sayılan Ankara Kalesi, yüzyıllardır şehrin hem sembolü hem de sırlarla dolu bir yapısı olarak bilinir. Kalenin tarihini bilenler, sadece surların değil, altındaki karanlık tünellerin de geçmişten günümüze uzanan hikâyeler taşıdığını söyler. Özellikle kale civarında yaşayanlar, yerin altından geçen gizemli yolların, şehrin farklı noktalarına bağlandığını anlatır.

Ankara Kalesi’nin gizli tünelleriyle ilgili en çok dile getirilen iddialardan biri, bu geçitlerin Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinden kalma olduğu yönündedir. 

O dönemlerde hem savunma hem de kaçış amacıyla yapılan yer altı geçitleri, düşman saldırıları sırasında askerlerin veya yöneticilerin güvenli şekilde kaçabilmesini sağlamış olabilir. Arkeologlar, bu tünellerin bazılarının zamanla çöktüğünü, bazılarının ise hala sağlam olabileceğini düşünüyor.

Tünellerin gerçekten var olduğunu söyleyen bazı tarihçiler, Ankara Kalesi’nden Ulus, Hacı Bayram Camii, hatta Augustus Tapınağı’na kadar uzanan bağlantılardan söz ediyor. Bu iddialar doğrulanmış olmasa da, yapılan yüzey araştırmaları sırasında yer altı boşluklarına dair bazı ipuçları elde edildiği biliniyor.

Ankara Kalesi’nin altındaki tüneller nereye açılıyor?

Ankara halkı arasında en çok merak edilen sorulardan biri bu: Tüneller gerçekten nereye çıkıyor? Kimilerine göre bu geçitler Roma Hamamı’na, kimilerine göre ise Bentderesi civarına kadar uzanıyor. Eski haritalarda ve bazı tarihi kaynaklarda, Ankara Kalesi’nin altından şehrin farklı noktalarına uzanan koridor benzeri yapılara dair izlere rastlanmış.

Bazı arkeolojik kazılar sırasında kale etrafında bulunan taş oyma koridorlar, bu iddiaları destekler nitelikte. Ancak güvenlik gerekçeleriyle bu bölgelerde tam anlamıyla bir kazı yapılamadığı için tünellerin tamamı henüz keşfedilebilmiş değil.

Halk arasında anlatılan bir başka efsane ise, tünellerin Kurtuluş Savaşı yıllarında da kullanıldığı yönünde. O dönemde bazı askerlerin Ankara Kalesi çevresinden gizli geçitler aracılığıyla şehir dışına çıktıkları rivayet edilir. Her ne kadar bu iddialar belgelerle kanıtlanmamış olsa da, Ankara’nın direniş tarihine yakışan bir anlatıdır.

Ankara Kalesi ve yer altı sırları

Ankara’nın yer altı yapıları sadece kale ile sınırlı değil. Hacı Bayram çevresinde, Roma Hamamı civarında ve Augustus Tapınağı yakınlarında da yer altı galerilerine rastlanmıştır. Bu galerilerin bir kısmı zamanla dolmuş, bir kısmı ise hala erişilemez durumda.

Uzmanlara göre, Ankara Kalesi’nin bulunduğu bölge jeolojik olarak da bu tür tünel yapımına elverişli. Volkanik kaya yapısı, oyulmaya müsait olduğu için o dönemlerde bu tür geçitlerin yapılması mümkündü. Dolayısıyla “Ankara Kalesi’nin altı boş” ifadesi halk arasında sadece bir deyim değil, tarihsel bir gerçeğin izi olabilir.

Ankara Kalesi’nin tünelleri neden kapalı tutuluyor?

Son yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarında bazı tünel girişleri tespit edilmiş olsa da, bu geçitlerin çoğu güvenlik nedeniyle ziyarete açılmamıştır. Çünkü yer altındaki yapılar zamanla çökmeye, havalandırma sorunu yaşamaya ve hatta su sızıntılarına maruz kalabiliyor.

Buna rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Varlıkları Kurulu, gelecekte yapılacak bilimsel kazılarla bu bölgelerin daha ayrıntılı incelenmesini planlıyor. Uzmanlar, modern teknolojilerle yer altı radarlarının kullanılması halinde bu gizemli ağın ortaya çıkarılabileceğini belirtiyor.

Ankara Kalesi’nin gizli tünelleri turizme kazandırılabilir mi?

Eğer bu tünellerin varlığı kesinleşirse, Ankara turizmi için büyük bir adım atılmış olacak. Yer altı tünelleri, Kapadokya’daki Derinkuyu Yeraltı Şehri benzeri bir turizm potansiyeli taşıyor. Ziyaretçiler hem tarihe dokunacak hem de Ankara’nın bilinmeyen yüzünü keşfedecek.

Bu tür projeler, Ankara Kalesi çevresinde canlanmakta olan kültür turizmini daha da güçlendirebilir. Böylece hem yerli hem yabancı turistler için “Ankara’nın yer altı mirası” adı altında yeni bir rota oluşturulabilir.

Ankara Kalesi’nin tünellerine dair halk arasında dolaşan efsaneler

Yıllardır anlatılan bazı hikâyeler, tünellerin sadece kaçış yolu değil, aynı zamanda hazine saklama alanı olduğunu da öne sürer. Kimi söylentilere göre, savaş dönemlerinde bazı değerli eşyalar bu tünellere gizlenmiş ve bir daha bulunamamıştır. Bu söylentiler zamanla Ankara halkı arasında büyümüş, hatta bazı maceraperestleri “tünel arayışına” bile itmiştir.

Her ne kadar bu hikâyeler ilgi çekici olsa da, tarihçiler bu tür iddialara temkinli yaklaşır. Onlara göre asıl önemli olan, bu tünellerin Ankara’nın kadim tarihini anlamamıza yardımcı olacak arkeolojik bir miras olarak değerlendirilmesidir.

Ankara Kalesi hâlâ sırlarını saklıyor

Bugün Ankara Kalesi, hem göğe yükselen surlarıyla hem de yerin altındaki gizemli sessizliğiyle geçmişin izlerini taşımaya devam ediyor. 

Tünellerin tamamı gün yüzüne çıkmamış olsa da, her yeni araştırma Ankara’nın binlerce yıllık hikâyesine bir halka daha ekliyor. Belki de bir gün, Ankara Kalesi’nin altındaki o efsanevi tüneller gerçekten aydınlatılacak.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa