“Aynı evde yabancı gibi!”: Teknoloji bağımlılığı ilişkileri sessizce bitiriyor! İşte çözüm yolları
Son yıllarda yapılan araştırmalar, teknoloji bağımlılığının yalnızca bireysel psikolojiyi değil, romantik ilişkileri, evlilikleri ve aile bağlarını da olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor. Peki teknoloji bağımlılığının ilişkiler üzerinde etkileri neler? Aile içi iletişimi artırmak için neler yapılabilir? İşte detaylar...
Teknoloji bağımlılığı ilişkilere zarar veriyor mu?
Akıllı telefonlar, sosyal medya ve dijital platformlar artık hayatın ayrılmaz bir parçası. Ancak uzmanlara göre bu teknolojik rahatlık, ilişkilerde derin bir iletişimsizlik krizine yol açıyor. Peki neler yapılabilir, aile içi iletişimi artırmanın yolları neler? İşte detaylar...

“Phubbing” Fenomeni: Ekranlar, Göz Temasının Yerini Aldı
Uzmanlar, “phubbing” olarak adlandırılan — kişinin yanında bulunan biriyle ilgilenmek yerine telefonuna odaklanması — davranışın ilişkilerde ciddi bir yabancılaşmaya neden olduğunu belirtiyor. Özellikle çiftler arasında yaşanan bu durum, duygusal uzaklaşma, empati eksikliği ve güven sorunlarını beraberinde getiriyor.

Psikologlar, partnerlerden birinin sürekli sosyal medyada vakit geçirmesinin, karşı tarafta “değer görmeme” hissi yarattığını ve uzun vadede ilişki doyumunu azalttığını vurguluyor.

Sosyal Medya Kıskançlığı: Görünmeyen Bir Rekabet Alanı
Sosyal medya paylaşımları da ilişkilerdeki huzuru tehdit eden unsurlar arasında. Özellikle Instagram, TikTok gibi platformlarda geçirilen süre arttıkça, partnerlerin birbirlerinin çevrim içi davranışlarını takip etme eğilimi güçleniyor. Bu durum, “sosyal medya kıskançlığı” adı verilen yeni bir olguyu doğuruyor.
Uzmanlar, sosyal medyada “beğeni”, “takip” ve “mesajlaşma” gibi küçük etkileşimlerin bile büyük krizlere neden olabileceğini belirtiyor. Dijital şeffaflık, mahremiyet sınırlarını bulanıklaştırırken, ilişkilerde güven sorunlarını tetikliyor.

Aile İçi İletişim Azalıyor: Çocuklar Ekranlarla Büyüyor
Teknoloji bağımlılığı yalnızca çiftleri değil, aile bağlarını da zayıflatıyor. Evde geçirilen zaman artık birlikte konuşmak, yemek yemek veya oyun oynamaktan çok, ekran karşısında sessiz bir birlikteliğe dönüşüyor.
Aile terapistleri, ebeveynlerin çocuklarıyla daha az yüz yüze iletişim kurduğunu ve bu durumun özellikle çocukların duygusal gelişimini olumsuz etkilediğini söylüyor. Ekran süresinin kontrolsüz artışı, hem ebeveynlerin hem de çocukların duygusal bağlarını zayıflatıyor.

Uzmanlardan Uyarı: “Dijital Detoks Şart!”
Psikiyatristler, dijital bağımlılıkla mücadele etmek için “dijital detoks” uygulamalarını öneriyor. Haftada en az bir günü ekransız geçirmenin, hem bireysel zihinsel sağlığa hem de ilişkisel iletişime iyi geldiği belirtiliyor.
Uzmanlara göre, birlikte geçirilen kaliteli zamanın yeniden kazanılması için küçük ama etkili adımlar atılabilir:
- Yemek sırasında telefon kullanmamak
- Sosyal medya bildirimlerini kapatmak
- Günün belirli saatlerini “ekransız zaman” olarak belirlemek
- Gerçek sohbetleri sanal mesajlara tercih etmek

Sonuç: Teknoloji Yakınlaştırıyor mu, Uzaklaştırıyor mu?
Teknoloji doğru kullanıldığında insanları birbirine bağlarken, kontrolsüz kullanımda aradaki mesafeleri büyütüyor. 12 Kasım 2025 itibarıyla yapılan birçok araştırma, ilişkilerdeki en büyük sorunlardan birinin artık “teknoloji kaynaklı iletişimsizlik” olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, dijital bağımlılıkla başa çıkmanın, modern çağda sağlıklı ilişkiler kurmanın temel şartı olduğuna dikkat çekiyor.