Ankara'da serebral palsili Hüseyin, okuma yazmayı hastanede öğrendi

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi gören 7 yaşındaki serebral palsili Hüseyin Gazi, gidemediği ilkokul yerine hastane sınıfında eğitim alarak okuma yazmayı öğrendi.

AA
Kaynak AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ankara'da serebral palsili Hüseyin, okuma yazmayı hastanede öğrendi
AA
Kaynak AA

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Pediatrik Rehabilitasyon Kliniği’nde tedavi gören 7 yaşındaki serebral palsili Hüseyin Gazi Köymen, tedavisi nedeniyle başlayamadığı ilkokul birinci sınıf eğitimine hastane sınıfında adım attı. Doğuştan serebral palsi tanısı bulunan Hüseyin, rehabilitasyon programı sürerken hastanede kurulan özel sınıfta akranlarıyla birlikte derslere katılarak okuma yazmayı burada öğrendi.

HEM TEDAVİ HEM EĞİTİM BİR ARADA

Hüseyin’e, hastanede görevli öğretmenler tarafından birinci sınıf düzeyine uygun dersler veriliyor. Rehabilitasyon süreciyle eş zamanlı yürütülen bu eğitim sayesinde Hüseyin, kısa sürede harflerle tanıştı ve okumayı öğrenmenin sevincini yaşıyor. Hastane yönetimi, tedavi gören çocukların akademik eğitimden uzak kalmaması için bu sınıfları aktif şekilde kullanıyor.

“OKUMAYI VE MÜZİK DERSLERİNİ ÇOK SEVİYORUM”

Hüseyin, okuma yazmayı öğrenmenin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyerek, “Tüm çocukların benim gibi okuyacağına inanıyorum. Okumayı ve müzik derslerini çok seviyorum. Müzik başladığında sanki konser veriyormuşum gibi konuşma yapıyorum.” dedi.

YOLCULUKLARI VE HAYALLERİ...

Gezmeyi çok sevdiğini anlatan Hüseyin, “Annemin memleketi Ağrı’ya gittik. Ardından İstanbul’daki teyzemlere ve İzmir’e gittik. En çok görmek istediğim yer Eskişehir. Oradaki atları görmek istiyorum. Gideceğimi umuyorum.” dedi.

Küçük öğrencinin en büyük hayallerinden biri ise yürüyebilmek ve araba kullanmak. Hüseyin, “Babam çiftçi. Bazen nohut ekiyor, tarlaları düzlüyor, su kaynağımızı onarmaya çalışıyor. Çok yoruluyor, ben de ona yardım etmek istiyorum.” diye konuştu.

“MESLEK HAYATIMIN EN ANLAMLI GÜNLERİ BURADA GEÇİYOR”

Hastane sınıfında ders veren öğretmen Serdar Dövüşkaya, burada eğitim vermenin kendileri için büyük manevi değer taşıdığını söyleyerek, “Farklı yerlerde ders verdim fakat burada duygusu çok yüksek bir ortamdayım. Meslek hayatımın en anlamlı günlerini geçiriyorum. Çocuklarla kurduğumuz etkileşim karşılıklı gelişen bir süreç. Onlar bizden öğreniyor ama bize de çok şey öğretiyorlar.” dedi.

ÖĞRENCİLERİN EĞİTİME UYGUNLUĞU HEKİMLERCE DEĞERLENDİRİLİYOR

Dövüşkaya, hastanede yatan her çocuğun eğitim açısından hekimler tarafından değerlendirildiğini belirterek, “Kliniklere giderek öğrencilerin derse katılma durumunu kontrol ediyoruz. Eğitim alabilecek durumdaki çocukları sınıfa davet ediyoruz. Hüseyin Gazi gibi eğitim hayatıyla ilk kez tanışan birçok çocuğumuz oluyor. Okuma yazmayı burada öğrenen onlarca öğrenciden biri de Hüseyin.” dedi.

Hastane sınıfının çocuklara motivasyon verdiğini vurgulayan öğretmen, “Bu odaya girdiklerinde burayı sınıf olarak görmek onları hastane ortamından uzaklaştırıyor. Böylece tedavilerine de daha istekle dönüyorlar.” dedi.

“ÇOCUKLARIN HAYATA ADAPTASYONUNU DESTEKLİYORUZ”

Pediatrik Rehabilitasyon Kliniği Sorumlusu Profesör Doktor Berat Meryem Alkan, hastanede 25 yataklı iki pediatrik klinik bulunduğunu söyleyerek, “Doğuştan nörolojik rahatsızlıkları olan ya da sonradan kafa travması ve sinir yaralanması geçiren çocukları tedavi ediyoruz. Motor fonksiyonlarını geliştirmek ve hayata yeniden adapte olmalarını sağlamak için çalışıyoruz.” dedi.

Serebral palsinin doğuştan geldiğini ve motor becerileri etkilediğini hatırlatan Alkan, ekip olarak yürütülen rehabilitasyonun önemine dikkat çekerek, “Yürüme, denge, kuvvet, konuşma gibi eksik alanları belirleyip ona göre program oluşturuyoruz. Eğitim ihtiyacı olan çocukları da öğretmenlerimizle birlikte hastane sınıflarına yönlendiriyoruz.” diye konuştu.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa