Işık: Erdoğan düşmanlığı şeytanla iş birliği yapma noktasına geldi

Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının şeytanla iş birliği yapma noktasına geldiğini belirten Mustafa Işık, terörle mücadele eden siyaset üstü bir sivil toplum kuruluşu olarak terör örgütlerinin uzantıları dışında tüm siyasi partilere kapılarının açık olduğunu, hiçbir partiye davette bulunmadıklarını, sadece görüşmek isteyen partileri kabul ettiklerini ifade ederek, “Şehit aileleri ve gazileri, Cumhur İttifakı dışında hiçbir siyasiden görüşme talebi gelmedi. Belki de bakacak yüzleri yoktu.” diye konuştu.

“Terör devleti kurmak isteyenler mi yoksa terörün kökünü kurutmak isteyenler mi?”

“Terörü destekleyen ve terör devleti kurmak isteyenler mi yoksa terörün kökünü kurutmak isteyenler mi?” diye soran Mustafa Işık, bu kararı aziz milletin vereceğini kaydetti.

Mustafa Işık şunları söyledi:

“Mikrofonu eline alıp, şu an cezaevinde olan terör örgütü uzantılarına selam gönderenler mi? Yoksa elini göğsüne koyup Türk milletini selamlayanlar mı? Bunun kararını necip milletimiz verecektir. Maalesef yıllardır Zübeyde Hanım Şehit Aileleri ve Gaziler Vakfında da görev yapmış bir siyasi partinin liderinin şehit yakınına küfür edenleri milletvekili yapmaları ve terörün siyasi uzantılarıyla el ele dolaşmaları bizi hem üzmüştür hem de inandırıcılığını yitirmiştir.”

Yıllardır şehit ailelerinin ve gazilerin özlük hakları ile ilgili yasal düzenlemeler için çaba sarf ettiklerini, Vakıf olarak şehit ailelerinin ve gazilerin sesini duyurduklarını söyleyen Işık, “Bizler 2000’li yılların başında, valiliklerde, illerde bir muhatap bulamazken; bugün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde Şehit Gazi Şube Müdürlükleri kuruldu. Yine aynı müdürlüklerin içerisinde şu illerde Şehit Gazi Şube Müdürlükleri var. Şehit aileleri ve gazilere bütün kapılarını açan valilerimiz var. Sesimizi her halükarda ulaştırabiliyoruz. Her şeyden önemlisi ‘Şehit yakınları ve gaziler, her biri kardeşim mesabesindedir. Onlara yapılmış yanlış, kendime yapılmış sayarım’ diyen bir Cumhurbaşkanımız var. Bizler şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin sorunları ve sivil toplum kuruluşu olarak da derneğimizin sorunları için bütün siyasi partilerin liderleri ile genel başkan olarak şahsım ve yönetim kurulum olarak görüşmeler gerçekleştirdik. Terör örgütünün siyasi uzantısı olan parti haricinde, bunları değerlendirirken de kendi şehit yakınlarımızın özlük haklarının talepleri ile ilgili ve sivil toplum kuruluşu olarak derneğimizin talepleri ile ilgili görüştük. Her konuda yapabileceklerini ve bunun teknik analizinin yapılmasını, etki analizinin nasıl olması gerektiğini, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde en ince ayrıntısına kadar hem sayısal hem de etkili şeklinde çalışmalarını yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımız inanın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına da direkt talimatı idi, ‘Şehit yakınları ve gazilerimizin taleplerini geciktirmeden gerçekleştirin’ diye. Son derece samimi ve destekçi bir açıklaması vardı. Tabii bu inandırıcılığı da bizlerin nazarında da net bir şekilde göstermekte.”

Yavaş ve İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun talimatını yerine getirmedi mi?

Genel merkezlerinin Ankara’da bulunduğunu hatırlatan Mustafa Işık, şehit yakınları ve gaziler için belediyeler bünyesinde yapılan bazı uygulamaların Ankara ve İstanbul başta olmak üzere son dönemde bazı belediye yönetimleri tarafından kaldırıldığını dile getirerek, “Bu kaldırılan uygulamaların devam etmesi için biz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de görüştük. Durumu anlattıktan sonra ‘Derhal talimat veriyorum büyükşehir belediye başkanlarına. İstanbul ve Ankara’ya talimatımdır, hemen yerine getirilsin’ dedi. Biz de ümitlenmiştik ama aradan 5 yıl geçti. Hala o vermiş olduğu talimat yerine getirilmedi. Bu bir samimiyet eksikliği. Ve bizlerin nazarında kabul görmüyor. Bunun gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği konusunda da bir genel başkan talimat verdiğinde, büyükşehir belediye başkanının yapmamasına bir anlamda veremedik.” dedi.

Lütfü Türkkan’ın şehit kardeşine küfretmesi ve CHP’nin HDP’ye “Şehitler Günü”nde randevu vermesi

Şehit yakınları ve gaziler olarak duruşlarının hep siyaset üstü olduğunu, bugüne kadar sadece iki kez siyasetle ilgili açıklama yaptıklarını kaydeden Işık, bunları şu şekilde dile getirdi:

“Bunlardan ilki, Milletvekili Lütfü Türkkan'ın şehit kardeşine küfür etmesi ile ilgili yaptığımız bir açıklama idi ve tavrımız çok netti. Çünkü şehit yakınına ve gaziye, sen bir siyasi partinin milletvekilisin. Sinir uçların alınmış olmalı ve asla böyle bir tavrı ve böyle bir hakareti, küfrü kabul edemememizle ilgiliydi. İkinci siyasetle ilgili açıklamamız ise 18 Mart Şehitler Gününde siyasi uzantı HDP'ye randevu verilmesiydi. En büyük tepkimiz de bu olmuştu. Bizim iki önemli günümüz var. Birisi 18 Mart Şehitler Günü, birisi de 19 Eylül Gaziler günüdür. Eğer siz bu Cumhuriyet için, bu millet için, bu vatan için canlarını veren şehitlerimizin kutsal gününde, bize ait kanların parmaklarında olan kişilerle görüşmeyi kabul ederseniz, bu bize yapılan en büyük saygısızlıktır.”