Destici'den Ocaktan'a sert cevap!

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, kendisi hakkında iddialarda bulunan Gazeteci Mehmet Ocaktan'a yanıt verdi.

O
Onur Çetinkaya Haber Müdürü
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Destici'den Ocaktan'a sert cevap!
O
Onur Çetinkaya Haber Müdürü

Gazeteci Mehmet Ocaktan, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici hakkında köşesinde siyaset dışı cümleler sarf etti.

Büyük Birlik Partisi kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu üzerinden kıyaslama ve Destici'nin Cumhur İttifakı'nda olmasını hazmedemeyen açıklamalar yapan Ocaktan, vatanperverlik konusunda her daim sözlerini esirgemeyen BBP liderine sözde eleştirilerde bulundu. 

Karar yazarı Ocaktan, BBP Genel Başkanı Destici'nin geçmişte birlikte dahi olmadığı kişiler üzerinden 'miş' gibi adlandırarak hedef gösterme girişiminde bulundu.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Gazeteci Mehmet Ocaktan'ın kendine dair iddia ve köşe yazısında kullandığı ifadelere yanıt verdi. 

fm(İfadelerin sahibi ciddiye alınacak biri mi?   Değil…   Yazdıklarının bir anlamı ve değeri var mı?   Yok...   Bazen bulunduğunuz görev, bir lüzumsuzu ve onun münasebetsizliğini görmezden gelmenize engel olur, bir kişinin bile aklına “sükut ikrardandır” cümlesini getirmemesi için, sizi cevap vermeye mecbur bırakır.   Siyasetin en çekilmez kısımlarından biri de bu...   Söylemeye gerek var mı bilmiyorum.. Hayatım boyunca 14 yaşımdan beri, Ülkücü Hareketin, Türk Milliyetçilerinin, Alperenlerin, Büyük Birliğin, dışında, herhangi bir cemaatin, tarikatın, topluluğun, grubun, fraksiyonun, içinde, yanında, sağında, solunda ya da herhangi bir yerinde bulunmadım. Milli ve manevi değerlere bağlılığımdan dolayı, bu tavırda olan herkes gibi, bu hassasiyetlere sahip yapılara da samimiyetsizlikleri ya da ihanetleri ortaya çıkana kadar sıcak baktım.   Bunu bildikleri halde, ne olduğunu merak bile etmediğim iğrenç hesapları için, beni bir yerlerle  ilişkilendirmeye çalışan; “... hizmetin zarar görmesi hepimizin yüreğini kanatır.” diye, “... hizmet hareketine gönül veren insanlarla aynı kaderi paylaştık ve aynı mağduriyetleri yaşadık.” diye salya sümük yazılar yazan; M. Ocaktan denen ahlaksız, şeref ve haysiyet yoksununun sahtekarlığını ve ikiyüzlülüğünü görmek için bu satırlar yeterlidir diye düşünüyorum.   Yine hayatları boyunca, Büyük Birlik Partisi ve Kurucu Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’yla bir gün bile yan yana durmamış; önemli ya da önemsiz, bulundukları konumları, Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu yok saymak, hareket alanını daraltmak, ona zarar vermek için kullananların; yazdıklarının ya da söylediklerinin ciddiye alınması için, Muhsin Yazıcıoğlu ismine atıf yapmak mecburiyetinde kalmalarını iğrenerek izliyorum...   Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan; buna rağmen, “Türkiye düşmanlığını” kendilerine görev edinen; Türkiye’nin dışarıda yaşadığı problemlerde Türkiye’nin değil, her zaman muhataplarının-karşıtlarının tezlerini destekleyen bir topluluktan ve dönem dönem o topluluğun linç kampanyalarının hedefi olduğumuzdan bahsetmiştim.   Anlamazlıktan gelinmiş. Tekrar anlatayım…   Kıbrıs’ta Türk askerinin bulunmasına “işgal”, Türkiye Cumhuriyeti’ne “işgalci” diyenlerden bahsediyorum…   Ermeni tehcirine “soykırım”, Türk Milletine “soykırımcı” diyenlerden bahsediyorum.   40 bin kişiyi katleden terör örgütüne “özgürlük savaşçıları”, terör örgütünün kurdurduğu siyasi parti görünümlü örgütlenmeye “Kürt siyasal hareketi”, örgütün elebaşına “önder” diyenlerden bahsediyorum…   Suriye’de, Türkiye’den toprak talep eden bir terör devleti kurulmaması için asker bulundurmamıza; Akdeniz’de, uluslararası hukuktan doğan haklarımıza sahip çıkmak için Libya’yla iş birliği yapmamıza; Filistin’de çoğunluğu çocuk ve kadın 50 bini aşkın sivilin katledilmesine tepkimize; ABD sözcüleriyle aynı kelimelerle itiraz edenlerden bahsediyorum...   Türkiye’nin; Karabağ’ın işgaline son veren Azerbaycan’ı desteklemesine “uluslararası hukuk ve bölge barışı”; Türk devletleriyle iş birliği yapmasına “ırkçılık”; İHA ve SİHA üretmesine “silahsızlanma” söylemleriyle itiraz edenlerden bahsediyorum.   Malazgirt Zaferine “istila”, İstanbul’un Fethine “işgal” diyenlerden; Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milletine zarar vermek için her fırsatı değerlendirmeye çalışan ahlaksızlar, hainler topluluğundan bahsediyorum.   Bunlarla hiç karşılaşmadınız mı?   Bunlara hiç şahit olmadınız mı?   Söylediğim hadiseleri hiç duymadınız mı?   Vah, vah...   Bu anlattıklarımdan, “Savunma Sanayi Fonuna katkı yapılması teklifine”  itiraz edenlere ‘Ermeni’ dedi, ‘Yunanlı’ dedi” sonucu çıkarıyorsanız, ya geri zekalısınız ya hain ve alçaksınız… İşte bu cümleden istediğiniz sonucu çıkarabilirsiniz.   Geçmişte, bulunduğunuz her konuma, sizi taşıyanlara ettiğiniz ihanetlerden utanmadan ortalıkta dolaşmayı başarıyor olabilirsiniz.   Biz onlara benzemeyiz.   Olmadık bir yerde karşılaşırız, ahlaksızlığınızı yüzünüze çarparız ve haya duygusundan sizde kırıntı kalmışsa mahcup olursunuz.)

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa