Davada kritik gün: Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı'dan savunma!
Yenidoğan Çetesi davasının altıncı gününde elebaşı Fırat Sarı'dan çarpıcı ifadeler geldi. İşte ayrıntılar...

YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA KRİTİK GÜN: ELEBAŞI FIRAT SARI'DAN SAVUNMA
Yenidoğan Çetesi adıyla bilinen ve haksız kazanç sağlamak için bebek ölümlerine neden oldukları iddiasıyla 47 sanığın yargılandığı davanın altıncı duruşması bugün görülüyor. Hakkında 582 yıla kadar hapis cezası talep edilen ve örgütün lideri olduğu belirtilen tutuklu sanık Fırat Sarı, savunmasını yapıyor.
FIRAT SARI SAVUNMASINA BAŞLADI
Duruşmada savunmasını kendisinin yapacağını belirten Sarı, iki ay önce avukatlarının savcıya tehdit iddiaları nedeniyle davadan çekildiğini, ardından memleketinden gelen iki avukatın da hazır olmadığını ifade etti. Sarı, bu nedenle savunmayı kendisinin üstlenmek istediğini söyledi. Hayattan bir beklentisi kalmadığını dile getiren Sarı, her şeyi anlatmak istediğini belirtti.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Sarı, kendisine yönelik suçlamaları kabul etmediğini söyledi ve iddia edilen yapıyı keşfetmediğini, kendisine teklif yapıldığını savundu. 112 nakil hizmetlerinin yetersizliğini öne süren Sarı, sevk zincirindeki işlemleri usule uygun yaptığını söyledi. Sarı, iddialara konu olan hasta yönlendirmelerinin, güven ilişkisi nedeniyle gerçekleştiğini ve para almadığını şu sözlerle dile getirdi:
fm("Reyap Hastanesi'nde iyi çalıştım. Başka hastanelerden teklif aldım. Başka işletmecileri vardı. Bu yapıyı ben keşfetmedim. Sen gel yap dediler. İlker'le kafamız uyuştu. O da benim gibi iyi çalışıyor. Zamanla işletme sayısı arttı ama bize hep teklif geldi. 112 dışı sevk dediğiniz tıp merkezlerinden hekimler bana güvenerek hastalarını bana gönderdiler. O dönem için ben para almadım. Güvendikleri için hızlı kabul ettiğim için. Ama sonra işletmeciler olunca hasta bulucular var bu sistem için. Onlarla anlaştık. Emrah diye bir arkadaş vardı başta. Onunla aramız bozulunca Mert ile anlaştık.")
"RÜŞVET VEREREK HASTA ALIMI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Srı, 112 Çağrı Merkezi'nde çalışan şahıslar ile ortak hareket ettiklerine dair suçlamaları reddetti. 112 sevk zincirini bozarak ve rüşvet vererek hiçbir şekilde hasta almadıklarını öne süren Sarı, şu ifadeleri kullandı:
fm("Her hastaneye eşit gönderiyorlar. Biz tıp merkezlerinden aldık. Aileler bizi arardı hatta süreç uzadığında sevk olmak istediklerini söylemek için.")
TAPE KAYITLARINA VE UZMAN RAPORLARINA İTİRAZ ETTİ
Savunmasında tape kayıtlarının çarpıtıldığını öne süren Sarı, özel hayatta yapılan konuşmaların bağlamından koparıldığını belirtti. Sarı, tapelerin yanlış çevrildiğini ve gerçek dışı bir algı yaratıldığını iddia ederek şunları söyledi:
fm("Şimdi ben burada kamuya konuşurken filtreli dikkat ederek konuşurum ama özel hayatınızda güvendiğiniz insanlarla daha rahat konuşursunuz. Özel hayatta konuştuklarımız kamuya yansıtılıyor. Kesilerek veriliyor, tıbbi şeyler yanlış çevrilmiş. Tapede sanki iki kişinin konuşmasında sanki bebek kaldırımda yerde başında bir hemşire var. O bebekler hastanede, Kuvözde bir sürü insan çalışıyor. Bir sistem var. Sanki laçka işler oluyor gibi yansıtılmış tapelerde.")
Uzman raporlarının kötü niyetli hazırlandığını dile getiren Sarı, bu raporlarla birçok hastanenin kapatıldığını ve insanların işsiz kaldığını dile getirdi.
MALPRAKTİS SUÇLAMASINI KABUL ETMEDİ
Malpraktis (bilgisizlik, deneyimsizlik veya doktorun hatası nedeniyle hastanın zarar görmesi) nedeniyle suçlandığını söyleyen Sarı, görmediği ve tedavi etmediği bebeklerin ölümlerinden sorumlu tutulduğunu belirtti.
HEMŞİRELERİ SUÇLADI
Sarı, Hasan Basri Gök ve Hakan Doğukan Taşçı'yı suçlayarak söz konusu hemşireler tarafından hayatının karartıldığını söyledi. Sarı, SGK'nın (Sosyal Güvenlik Kurumu) 37 haftanın altında dünyaya gelen bebeklerde "Curosurf" ödediğini ancak büyüklerde ödemediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
fm("Şöyle bir yöntem yaptık. Bu ilaçlar flakonda, kalanı soğuk zincirde tutarak o ilaçları kullandık. En fazla 3 gün tuttuk o ilaçları. Artırma dedikleri o. Ama sonradan öğrendim ki satmışlar. Bu arkadaşlar asgari ücrete çalışıyor. İlaçları onda birine satmışlar 300-500 liraya.")