''Yenidoğan çetesi'' davasında erteleme yaşandı

CUMHURİYET SAVCISINI ÖLÜMLE TEHDİT DAVASINDA YARGILAMA SÜRÜYOR

İstanbul'da, kamuoyunda "yenidoğan çetesi" olarak bilinen soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i ölümle tehdit etme iddiasıyla yargılanan, 6'sı tutuklu 13 sanığın davasında sanık savunmaları devam etti.

BAKIRKÖY'DEKİ DURUŞMADA GERGİN ANLAR

Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, aralarında savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in de bulunduğu 6 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müşteki savcı Yavuz Engin katıldı.

SANIKLARDAN ÇELİŞKİLİ İFADELER

Tutuklu sanıklardan Aylin Arslantatar, yalnızca tanık konumunda olması gerekirken sanık sandalyesinde olmaktan yakındı. Mustafa Kemal Zengin'le bir avukatlık ilişkisi aracılığıyla tanıştığını belirten Arslantatar, Engin ile ise sosyal medyadan arkadaş olduklarını söyledi. Savcıyı tehdit içeren video kaydının alındığı güne değinen Arslantatar, Zengin'in o tarz bir üslup kullanacağından haberi olmadığını iddia etti. Kayıt sonrasında Zengin'e sert tepki gösterdiğini ve "Sen bir savcıyla nasıl böyle konuşursun?" diyerek tartıştıklarını; Zengin'in ise "O senin arkadaşın falan değil, bence bizi kayda aldı." sözleriyle karşılık verdiğini ileri sürdü.

Tutuklu sanık Muhammed Emin Orhan, tetikçi olmadığını savunarak, Mustafa Kemal Zengin ile tanışıklığının sıradan başladığını aktardı. Askeri okul sınavı için yardım istediğinde Zengin'in kendisine "seni istihbaratçı yapalım" teklifinde bulunduğunu öne sürdü. Zengin'in gizemli ve terör örgütü gibi bir tavır sergilediğini iddia eden Orhan, Zengin'in kendisini MİT kartıyla kandırdığını belirtti. Orhan, Zengin'in kendisine bir adliye çalışanına (ancak Yavuz Engin olduğunu söylemeden) "kapı kısmına ateş etmesi" karşılığında 100 bin dolar teklif ettiğini, ancak bunu kesinlikle kabul etmediğini ve paraya ihtiyacı olmadığını öne sürerek, cezaevine düşmesine neden olduğu için Zengin'i suçladı.

MÜŞTEKİ SAVCI YAVUZ ENGİN DİNLENDİ

Müşteki Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, tehditlerin sıradan bir vatandaş olarak değil, "Hükümet adına yapmış olduğu savcılık görevi nedeniyle" aldığını vurguladı. Yürüttüğü "yenidoğan çetesi" soruşturması nedeniyle tehdit edildiğini belirten Engin, 30 Ağustos 2024'te memleketi Bolu'dayken sanık Aylin Arslantatar'ın kendisine sosyal medyadan "çok önemli konuşmamız lazım hayatınla ilgili" mesajı attığını söyledi. Arslantatar'ın, kendisinin Bolu'ya gittiğini, abisinin sicil kaydını ve babasının görev yerini bilmesi gibi herkesin vakıf olamayacağı detayları anlatmasına şaşırdığını dile getirdi. Arslantatar'ın, "Hastane patronları sana kin güdüyor yürüttüğün soruşturma için" ve "Tuğçe Toptemel'i haksız yere tutuklamışsın" gibi sözlerle baskı kurmaya çalıştığını anlayan Engin, en kritik bilginin ise İstanbul'a getirmeyi düşündüğü anne ve babasıyla ilgili aldığını ifade etti. Arslantatar'ın "Annenle babanı İstanbul'a getirecekmişsin sakın getirme" uyarısı üzerine, ailesini korumak amacıyla onları ve eşi ile çocuğunu farklı bir yere gönderdiğini ve 3 ay ayrı kalmak zorunda kaldıklarını aktardı.

TEHDİT Mİ ARACI MI?

Engin, İstanbul'a döndüğünde resmî şikâyette bulunduğunu, ancak Arslantatar'ın tehdit mi edildiği yoksa aracı mı olduğu konusunda emin olamadığı için yüz yüze görüşmek istediğini anlattı. Görüşmede Arslantatar'ın çelişkili ifadeleri sonrasında baskı ve tehditle Tuğçe Toptemel'i tahliye ettirmek istediğini anladığını söyledi. Soruşturma savcısıyla anlaşarak, bu kişilerden delil toplamak amacıyla odasına kamera yerleştirildiğini ve görüşmelerin kayıt altına alındığını belirten Engin, Mustafa Kemal Zengin'in sözlerinin bir dosyayı çökertmeyi amaçladığını gösterdiğini ifade etti. Mahkeme heyeti, duruşmaya bugün sabah saat 10.30'da devam edilmesi yönünde karar aldı. Dün başlayan duruşmada 5 tutuklu ve 2 tutuksuz sanığın savunması alınmıştı.