Karın ağrısını hafife almayın: Pankreas kanseri sinsice ilerliyor!
Pankreas kanserinin belirti vermeden ilerlediğini ifade eden Işık, karın ağrısı, mide bulantısı gibi şikayetlerin hafife alınmaması gerektiğini söyledi.
Güven Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Burak Işık, pankreas kanseri ve tedavisi ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Erken Belirti Vermemesi Tehlikeyi Artırıyor
Pankreas kanserinin, kanser türleri arasında en sinsi ve ölümcül formlarından birisi olduğunu ifade eden Işık, erken dönemde belirti vermemesi nedeniyle çoğu zaman geç tanı alındığını söyledi.
Whipple Ameliyatı: Cerrahinin Zirvesi
Doğru zamanda ve doğru cerrahiyle bu hastalığa karşı ciddi bir yaşam şansının mümkün olduğunu aktaran Prof. Dr. Işık, Whipple ameliyatından söz etti. Işık, şu ifadeleri kullandı:
Whipple ameliyatının detaylarını paylaşan Prof. Dr. Işık, şu bilgileri verdi:
"Whipple ameliyatı yalnızca yüksek deneyim ve uzmanlık gerektirir"
Prof. Dr. Işık, Whipple ameliyatının yüksek deneyim ve multidisipliner bir ekip çalışması gerektirdiğini belirterek, hastaların başvuracağı sağlık merkezinin bu alandaki uzmanlık düzeyini mutlaka araştırması gerektiğini söyledi.
Belirtiler Hafife Alınmamalı
Pankreas bölgesine ait belirtilerin çoğu zaman önemsenmediğini ve bu nedenle hastaların geç başvurduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Burak Işık, karın ağrısı, mide bulantısı, sarılık, ani kilo kaybı gibi şikayetlerin; pankreas, safra yolları ya da onikiparmak bağırsağında gelişen bir hastalığın habercisi olabileceğini ifade etti.
"uzman görüşü alınmalı"
Bu bölgelerdeki kitlelerin genellikle geç belirti verdiğinden en ufak şüphede vakit kaybetmeden uzman görüşü alınması gerektiğini dile getiren Işık, "Erken tanı ve zamanında yapılan cerrahi, yaşam süresini ve kalitesini belirleyen en önemli faktördür" dedi.
Gelişen Teknolojiyle Riskler Azaldı
Geçmişte yüksek riskli olarak değerlendirilen Whipple operasyonunun, günümüzde gelişmiş teknoloji ve deneyim sayesinde çok daha güvenli hale geldiğini belirten Prof. Dr. Işık, şöyle devam etti:
