Büyükelçi Barrack: Türkiye kilit pozisyonda

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, İstanbul’da yapılan zirve kapsamında Türkiye’nin oynadığı rolü değerlendirdi.

AA
Kaynak AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Büyükelçi Barrack: Türkiye kilit pozisyonda
AA
Kaynak AA

Barrack, Türkiye’nin hem Rusya hem de Ukrayna ile uzun süredir devam eden ilişkilerine dikkat çekerek "Türkiye’nin burada kilit noktada yer aldığını düşünüyorum. Bu geleneksel ilişkiler, özellikle de arabuluculuk konusunda Türkiye’nin önünü açıyor." açıklamasında bulundu.

NTV’ye konuşan Barrack, uluslararası arenada Türkiye için "büyük bir NATO müttefiki" nitelendirmesi yapıldığını belirtti. "Bu kesinlikle doğru, ancak Türkiye bunun da ötesinde. Son yıllarda Ukrayna-Rusya çatışmasında ve Suriye’de, giderek daha fazla bölgesel ağırlığıyla öne çıkıyor." dedi.

h(2181641)

LİDERLER ARASINDAKİ DİYALOG VE İLİŞKİLER

Barrack, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki ikili temasların oldukça iyi ilerlediğini ve kendisinin de bu iş birliğine katkı sağlamayı hedeflediğini dile getirdi.

İSTANBUL ZİRVESİNDE TÜRKİYE’NİN ARABULUCULUĞU

İstanbul’da gerçekleşen heyetler arası temaslara değinen Barrack, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna tarafıyla diyalog kanallarının güçlü bir arabulucu olmasını mümkün kıldığını söyledi. "Türkiye iki ülkeyle de uzun geçmişe dayanan ilişkilerini diyalog için değerlendiriyor. Bu, masada kalıcı bir barış için önemli bir unsur." ifadelerini kullandı.

TRUMP’IN SABRI SINIRDA

Görüşmede Barrack, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşında artık “sabrının sonuna ulaştığını” da vurguladı.

h(2182317)

SURİYE POLİTİKASINDA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER

Barrack ayrıca Suriye’deki mevcut ABD politikasının, önceki yüzyıldaki yaklaşımlardan çok farklı şekilleneceğini aktardı. Şu ana dek izlenen yolun bölgede bir sonuç vermediğini, 100 yılı aşkın süredir Batılı ülkelerin Orta Doğu’yu kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdiğini dile getirdi.

ORTA DOĞU’DAKİ TARİHSEL ANLAŞMALARIN ETKİSİ

Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Batı'nın Orta Doğu’daki sınırları kendi çıkarlarına göre çizmeye çalıştığını hatırlatan Barrack, "Balfour Deklarasyonu ile özgür bir Yahudi bölgesi arayışı başladı; ardından Sykes-Picot ile İngiliz ve Fransızlar karmaşık etnik ve dini yapıları göz ardı ederek Osmanlı topraklarını küçük bölgelere ayırmanın yolunu buldu. O dönemde Osmanlı’da işleyen bir denge vardı ama aşiret ve dini gruplar varken suni sınırlarla bu düzen sürdürülemezdi." dedi.

BÖLGESEL SORUNLARIN ARDINDA ENERJİ YARIŞI

Orta Doğu’da yaşanan karışıklıkların altında Batı’nın enerji kaynaklarını ele geçirme çabasının yattığını ifade eden Barrack, Doğu’nun geleceğine yön verme iddiasının temelinde de bu amaç olduğunun altını çizdi.

ABD’NİN SURİYE’DEKİ ASKERİ VARLIĞINDA AZALMA

ABD’nin Suriye’de askeri varlığını sonlandırıp sonlandırmayacağı sorusunu da değerlendiren Barrack, PKK/YPG’nin, Şam yönetimine entegre edilmeye başlandığını söyledi. ABD’nin ülkedeki askeri üs sayısının da kademeli olarak azaltıldığına dikkat çekti. Barrack, "Mevcut durumda 8 olan üs sayımız önce 5’e, ardından 3’e ve nihayet 1’e düşecek." açıklamasını yaptı.

SURİYE’DE ULUSLARARASI KOORDİNASYON BASKISI

Şu anda ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) koruması altında olan grupların büyük bir uluslararası iş birliğine ihtiyaç duyduğunu belirten Barrack, farklı aktörler arasında uzlaşı sağlanmadığı sürece mevcut askeri ve siyasi iş birliğinin zayıflayacağını dile getirdi. Herkesin üzerinde anlaşma istediği önemli bir baskı ortamı bulunduğunu sözlerine ekledi.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa