2 bin yıllık gözyaşı şişelerine hayat veriyor
Ankara'da yaşayan cam üfleme ustası Fatih Gölbaşı, arkeolojik kazılarda kırık ya da eksik olarak gün yüzüne çıkarılan ve kökeni milattan önce 400’lü yıllara dayanan gözyaşı şişelerini, tarihi sadakatine uygun biçimde restore ediyor.
Cam sanatıyla tanışması henüz ortaokul yıllarında başlayan 70 yaşındaki Fatih Gölbaşı, meslek hayatına laboratuvar ekipmanları üreten bir ustanın yanında çıraklık yaparak adım attı.
Zamanla cam şekillendirme konusunda ustalaşan Gölbaşı, Hacettepe Üniversitesi’nde tıbbi cam alanında uzmanlaştı. Emekliliğinin ardından kurduğu kişisel atölyesinde hem üretim yapıyor hem de gençlere bu zanaatı öğretiyor.
ARKEOLOJİYLE KESİŞEN BİR SANAT
Gölbaşı, üniversitedeki arkeologlarla iş birliği yaparak, kazılarda çıkarılan ancak eksik parçaları bulunan cam şişeleri yeniden şekillendiriyor.
Bu antik objelerin, özellikle savaşlara giden erkekler için kadınların gözyaşlarını biriktirmek amacıyla kullandığı gözyaşı şişeleri olduğu belirtiliyor.
Gölbaşı, bu duygusal objelerin tarihsel ve sembolik değerini koruyarak, aslına uygun biçimde yeniden canlandırıyor.
ZEHİR Mİ, GÖZYAŞI MI?
Milattan önceki dönemlerden bu yana farklı amaçlarla kullanılan bu cam şişeler sadece gözyaşı değil, aynı zamanda parfüm ve hatta zehir saklamak için de kullanılmış.
Gölbaşı, yapılan kazılarda bulunan bu şişelerin kırık parçalarının birleştirilerek özgün formlarına en yakın hale getirildiğini, hatta bazılarını yeniden üretmek için özel talepler geldiğini aktarıyor.
ÜFLEYEREK, ÇEKEREK VE BİRLEŞTİREREK...
Kullandığı camlar genellikle 1-1,5 metre uzunluğunda ve boru formunda fabrikadan gelen ham materyaller.
Gölbaşı, bu camları ateşte eritip, şekillendirmek için hem üfleme hem de çekme tekniklerini kullanıyor. Her yıl yaklaşık 1500 cam obje üreten sanatçı, eğitim alanında da aktif rol üstlenerek öğrencilere uygulamalı dersler veriyor.
MESLEK DEĞİL ZANAAT
"Cam sanat değil, zanaattir" diyen Gölbaşı, mesleğinin yüksek risk içerdiğini şu sözlerle anlatıyor: “Ateş yakar, cam keser. İkisi birleştiğinde ortaya ya sanat ya da felaket çıkar.” Emekli olmasına rağmen çalışmalarına devam eden usta isim, amacının bu nadide mesleği gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu belirtiyor.
