Bahçeli: Kudüs düşerse Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur!

İSRAİL’E KARŞI SERT TEPKİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iç ve dış siyasi gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak İsrail’e yöneltilen eleştirileri ve bölgesel gelişmeleri değerlendirdi. Açıklamasında İsrail’in uluslararası alanda izlediği politikalara karşı kararlı bir duruşun zorunlu olduğunun altını çizdi.

ZİRVE BİLDİRGESİ VE ETKİLERİ

Bahçeli, İsrail’in 9 Eylül’de Katar’a düzenlediği hava saldırısına atıf yaparak, 15 Eylül’de Doha’da toplanan Arap-İslam zirvesinin yayımladığı 25 maddelik sonuç bildirgesinin Gazze’ye yönelik kara harekâtını durdurmaya yetmediğini ifade etti.

İSLAM ÜLKELERİNE ÇAĞRI!

Başta Körfez ülkeleri olmak üzere bütün İslam dünyasının Filistin davasına koşulsuz sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, somut, sonuç odaklı ve inandırıcı siyasetlerle sahada cephe açılması gerektiğini söyledi.

SOYKIRIM SUÇU VE İŞBİRLİKÇİLER

Gazzeli bebeklerin zarar görmesi üzerinden servet ve şöhret pazarlığı yapanların bulunduğunu belirten Bahçeli, çıkar kaygısıyla sessiz kalanların zalimlerle aynı çizgide yer aldığını belirterek söz konusu durumu eleştirdi.

ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI

Bahçeli, hiçbir bahane ileri sürülmeden başta İslam ülkeleri olmak üzere uluslararası toplumun, ABD-İsrail ortak yapımı cinayet ve yıkım politikalarına karşı sonuna kadar direnmesi gerektiğini kaydetti.

BM GENEL KURULU’NA ÇAĞRI: "İSRAİL, KÜRESEL YALNIZLIĞA İTİLMELİ!"

Gelecek hafta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısını önemli bir fırsat olarak nitelendiren Bahçeli, İsrail’in küresel yalnızlığa itilmesinin bu ortamda hedeflenmesi gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanının burada mazlumların sesi olacak bir konuşma yapmasının beklendiğini ifade etti.

FİLİSTİN SORUNUNDA BARIŞ KOŞULU

Orta Doğu’da adil, kapsamlı ve kalıcı barışın ancak Filistin meselesinin göz ardı edilmemesiyle mümkün olacağını söyleyen Bahçeli, İsrail liderlerinin Kudüs’e ilişkin tahakkümcü söylemlerini kabul etmediğini aktardı.

TARİHSEL İDDİALARA NET YANIT: "CAHİLANE BİR ÜSLUP!"

İstanbul’da muhafaza edilen arkeolojik nitelikli bir taş tablete dayanarak "Kudüs bizimdir." demenin tarih bilgisi eksikliğine veya cahilce bir üsluba işaret ettiğini belirten Bahçeli, "Bu bir yanda tarih bilmezliğin, diğer yanda meczup ve cahilane bir üslubun tezahürüdür." dedi. Buna karşılık Türk milletinin 2.800 yıl öncesine uzanan izleri göz önüne alındığında birçok coğrafyada hak iddia edebileceğini savunarak Kudüs’ün Harem-i Şerif olduğunu vurguladı.

KUDÜS’ÜN MİRASLARI VE KARARLILIK

Kudüs’ü Hz. Muhammed'in mukaddes mirası, Hz. Ömer’in emaneti, Selahaddin Eyyubi’nin eserlerinden biri ve Osmanlı hükümdarlarının idealleriyle ilişkilendiren Bahçeli, kentin yüzyıl önce kaybedildiğini ancak bu kez kaderine terk edilmeyeceğini, haklı davadan geri adım atılmayacağını belirtti.

MHP lideri konuya ilişkin açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:

fm("Şayet 2 bin 800 yıl öncesinden başlayarak iz sürecek olursak Türk milletinin her yerde, her coğrafyada hak ve tasarruf yetkisine haiz olduğu açıkça görülecektir. Unutulmasın ki, Kudüs Harem-i Şerif’tir. Kudüs Miracımızın onurudur. Kudüs ilk Kıblemizin şeref payesidir. Kudüs İslam’dır, iftihardır, itibardır, iradedir, iffettir. Kudüs vatan, Kudüs vicdan, Kudüs ecdat, Kudüs hepimizin namusudur.

Bu namusa el uzatan Siyonizmin tetikçileri ve onların işbirlikçileri kaybetmeye hem insanlık hem de Allah nezdinde mahkûmdur. Kulun hesabı varsa, Allah’ın da hesabı vardır.

Kul tuzak kurmuşsa, onu bozacak, onu alt edecek ilahi bir tuzak muhakkak varlığını gösterecektir.

Oyunlarla elimizden alınan yerin adıdır Kudüs. 9 Aralık 1917’de işgal edilen vatandır Kudüs.

İstanbul’dan atanan idarecilerle 4 asır yönetimimiz altında bulunan şehrin şanıdır Kudüs.

Efendimizin mukaddes mirası, Hz.Ömer’in şerefli emaneti, Selahaddin Eyyubi’nin göz nuru, Yavuz Sultan Selim’in tükenmez heyecanı, Kanuni Sultan Süleyman’ın kutlu rüyasıdır Kudüs.

Kudüs’ü yüz yıl önce bırakmak zorunda kalmıştık. Ancak bu kez kaderine terk etmeyeceğiz, etmemeliyiz. Hiçbir zafer bedava kazanılmaz. Hiçbir başarı yattığımız yerden elde edilemez.

Zorlayacağız, zora dayanacağız, zorbaların üstüne üstüne gideceğiz, haklı davamızdan tek bir adım geri atmayacağız. Çünkü Kudüs düşerse tarih düşer, İslam zaafa uğrar.

Kudüs düşerse Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur. Buna da kimsenin hakkı yoktur.

Bunu da hiç kimse yapamayacaktır. Çaresizlik, ümitsizlik ve çözümsüzlük kuraklıktır, durgunluktur, eylem ve düşünce boyutuyla içe kapanmaktır. Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti yeni yüzyılda çaresizliği reddetmiş, çözümsüzlüğü dışlamış, ümitsizliği elinin tersiyle itmiştir. Türk Devri milli birlik ve kardeşlik şuuruyla perçinlenecek, terörsüz Türkiye hedefiyle tescillenecektir. Hiçbir muhasım güç ve zihniyet bu mukadder tarih akışına engel olamayacaktır.")

İTİBAR VE HESAPLAŞMA UYARISI

Bahçeli, Kudüs’e el uzatan Siyonist tetikçiler ve işbirlikçilerinin hem insanlık önünde hem de ilahi bakış açısından mahkûm olacağını, kurulan tuzakların ilahi yollarla bozularak hak ve adaletin er ya da geç tecelli edeceğini sözlerine ekledi.