Karahantepe’de 12 bin yıllık “yüz”! T biçimli dikilitaşta ilk portre bulundu
Şanlıurfa’daki Karahantepe kazılarında, T biçimli bir dikilitaşın üzerine işlenmiş insan yüzü gün yüzüne çıkarıldı. Keşif, Göbeklitepe havzasında T taşların “insanı sembolize ettiği” tezini somut bir portreyle derinleştirdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen çalışmalar sırasında, T biçimli bir dikilitaşta insan yüzü betiminin ilk kez tespit edildiğini duyurdu. Bakan Ersoy, bu bulgunun Neolitik çağ insanının “kendini T sütuna işlediği” ilk örnek olarak bilim tarihine not düşüldüğünü vurguladı.
KESKİN HATLAR, DERİN BAKIŞ
Dikilitaşın üst bölümünde yer alan yüz; keskin yüz hatları, derin göz çukurları ve belirgin/küt burunla tarif ediliyor. Üslup, Karahantepe’de daha önce bulunan insan heykelleriyle akraba bir dil taşıyor. Bu görsel anlatım, yalnızca teknik ustalığı değil, dönemin insanının kendilik algısını ve soyut düşünme gücünü de işaret ediyor.
SEMBOLDEN PORTREYE GEÇİŞ
Göbeklitepe ve çevresinde bulunan T taşların üzerinde yıllardır okunan kol–el kabartmaları, bu monolitlerin insanı temsil edebileceğine dair güçlü ipuçları sunuyordu. Karahantepe’deki yeni yüz betimi ise bu yorumu bir adım öteye taşıyarak, sembolik gövde işaretlerinden doğrudan portreye geçişi belgeliyor.
TAŞ TEPELER’DE YENİ EŞİK
Yaklaşık 12 bin yıl öncesine tarihlenen Taş Tepeler Projesi, insanlığın yerleşik yaşama adım attığı ve inanç dünyasının dönüştüğü eşiği çok katmanlı bir şekilde izliyor. Karahantepe’deki bu bulgu; mimari, ritüel alan kurgusu ve heykeltraşlık geleneğini bir arada düşünmeyi gerektiren yeni bir okuma penceresi açıyor.
NEYİ DEĞİŞTİREBİLİR?
Uzmanlar, portre niteliğindeki bu yüzün; topluluk içindeki hiyerarşi, kimlik ve ritüel temsil biçimlerine dair tartışmaları zenginleştireceği görüşünde. Yüzün T taşın neresine, hangi yönlenmeyle işlendiği; yapı içindeki konumu ve eşlik eden motifler çözümlendikçe, Neolitik anlatının “birey–topluluk–tapınma” üçgeni daha somut verilerle tartışılabilecek.
KORUMA VE BİLİMSEL ÇALIŞMA SÜREÇLERİ
Bakanlık, bulguyu taşıyan taşın belgelenmesi, konservasyonu ve kontrollü sergileme planlamasının eş zamanlı ilerlediğini belirtiyor. Kazı ekibinin ayrıntılı analizleri tamamlandıkça, yüzün üretim tekniği, pigment/iz aramaları ve taşın bağlamı üzerine yeni raporların paylaşılması bekleniyor.
ORTAK MİRASIN GÖRÜNÜR OLDUĞU AN
Karahantepe’deki yüz, Göbeklitepe havzasının sessiz taşlarına yeni bir “insan sesi” ekledi. Bu keşif, yalnızca bir sanat tekniği meselesi değil; belleğin, inancın ve kimliğin taşla kurduğu en eski diyaloglardan birinin bugüne ulaşan izini temsil ediyor.