Sosyal medya anksiyetesi nedir?

Uzmanlara göre bu davranışlar, giderek yaygınlaşan bir ruhsal sorun olan "sosyal medya anksiyetesi"nin habercisi olabilir. Peki bu durum gerçekten bir hastalık mı? Yoksa modern çağın geçici bir psikolojik yansıması mı? İşte detaylar...

NF
Nurseli Firat Editör
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Her bildirimde kalbiniz mi hızlanıyor? Uzmanlar uyardı: Sosyal medya anksiyetesi artık gerçek bir tehdit!
NF
Nurseli Firat Editör

Sosyal Medya Anksiyetesi Nedir?

Sosyal medya anksiyetesi, bireylerin sosyal medya platformlarında sürekli onaylanma, beğenilme ve kabul görme isteğiyle yaşadığı kaygı ve stres durumunu ifade ediyor. Uzman psikologlar, bu durumun klasik anksiyete bozukluklarından farklı olarak, dijital etkileşim kaynaklı bir kaygı türü olduğunu belirtiyor. Kısaca, kişi paylaşım yapmadığında, bildirim almadığında ya da takipçi sayısı azaldığında yoğun bir huzursuzluk hissediyorsa, sosyal medya anksiyetesi yaşıyor olabilir.

Uzmanlara Göre Sosyal Medya Anksiyetesi Gerçek Bir Psikolojik Sorun

Psikiyatristler, son yıllarda özellikle Z kuşağı ve genç yetişkinler arasında bu sorunun hızla arttığını söylüyor. Klinik Psikolog Dr. G. Yıldız, bu konuda şöyle açıklama yapıyor:

“Sosyal medya, dopamin sistemini uyararak kısa süreli mutluluk hissi yaratıyor. Ancak bu etkileşim azaldığında beyin, eksiklik hissediyor. Bu da tıpkı bağımlılıklarda olduğu gibi kaygı, stres ve mutsuzluk yaratabiliyor.”

Yani, sosyal medya anksiyetesi artık sadece bir kavram değil; gerçek bir psikolojik rahatsızlık olarak kabul ediliyor.

Sosyal Medya Anksiyetesinin Belirtileri

Uzmanlara göre bu tür kaygı bozuklukları yavaş yavaş gelişiyor ve fark edilmesi zaman alabiliyor.

İşte sosyal medya anksiyetesi yaşayan kişilerde sık görülen belirtiler:

  • Sürekli bildirim kontrol etme isteği
  • Paylaşımlara gelen yorum veya beğenileri saplantı haline getirme
  • Başkalarının gönderileriyle kendini kıyaslama
  • Beğeni sayısı düşük olduğunda moral bozulması
  • Sosyal medyada geçirilen sürenin kontrol edilememesi
  • Uyumadan önce ve uyanır uyanmaz sosyal medya kontrol etme alışkanlığı
  • “Ben yeterince iyi değilim” düşüncesinin artması

Bu davranışların kronik hale gelmesi, kişinin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabiliyor.

Sosyal Medya Neden Kaygı Yaratıyor?

Uzmanlara göre sosyal medya, kişiye sürekli olarak “mükemmel hayat” algısı sunuyor.

İnsanlar, başkalarının seçilmiş ve filtrelenmiş hayat kesitleriyle kendi yaşamlarını kıyaslıyor. Bu durum da özgüven kaybı, yetersizlik hissi ve sosyal izolasyona neden olabiliyor.

Ayrıca “kaçırma korkusu” olarak bilinen FOMO (Fear of Missing Out), sosyal medya anksiyetesinin temelini oluşturuyor.

Bir etkinliği kaçırmak, trendlere katılamamak veya yeni içeriklerden habersiz kalmak bile bireylerde stres yaratabiliyor.

Sosyal Medya Anksiyetesi Nasıl Önlenir?

Psikologlar, sosyal medya kaynaklı kaygıyı azaltmanın mümkün olduğunu söylüyor. İşte öneriler:

1. Dijital Detoks Yapın:

Günde belirli saatlerde sosyal medya kullanımını sınırlayın. Bildirimleri kapatın ve belirli zaman dilimlerinde cihazlardan uzaklaşın.

2. Gerçek İlişkiler Kurun:

Sanal ortam yerine yüz yüze iletişime öncelik verin. Gerçek bağlar, kaygı düzeyini düşürür.

3. Sosyal Medyayı Amaçlı Kullanın:

Sadece bilgi almak veya paylaşım yapmak için girin, rastgele gezinmekten kaçının.

4. Uyku Öncesi Kullanımı Sınırlayın:

Ekran ışığı ve bildirimler uykuyu olumsuz etkiler. Uyku öncesi 1 saatlik dijital mola, zihinsel dinlenmeye katkı sağlar.

5. Profesyonel Destek Alın:

Kaygı düzeyi kontrol edilemiyorsa bir psikolog veya psikiyatristten destek alınması önerilir.

Uzmanlardan Uyarı: Sosyal Medya ‘Küçük Dozlarda Faydalı, Fazlası Zararlı’

Psikiyatri uzmanları, sosyal medyanın tamamen zararlı olmadığını ancak dozunda kullanılmadığında bağımlılığa yol açabileceğini belirtiyor.

“Tıpkı kahve gibi… Azı enerjik tutar, fazlası çarpıntı yapar. Sosyal medya da aynen öyle; bilinçli kullanılmadığında kaygı ve stresin en büyük kaynağı haline geliyor.”

Sonuç: Dijital Çağın Yeni Hastalığı – Sosyal Medya Anksiyetesi

Günümüzde sosyal medya, yalnızca iletişim aracı değil; aynı zamanda ruh sağlığını doğrudan etkileyen bir faktör haline geldi. Uzmanlara göre sosyal medya anksiyetesi artık gerçek bir psikolojik sorun olarak kabul ediliyor. Bilinçli kullanım, dijital detoks ve profesyonel destek ise bu çağın en etkili “koruyucu tedavileri” arasında.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa