Türkiye'den keskin nişancı zaferi
İzmir’in Foça ilçesinde düzenlenen Boran-7 Uluslararası Keskin Nişancı Yarışması, Türkiye’nin keskin nişancı yetkinliğini bir kez daha dünyaya ilan ettiği bir vitrin oldu. Birincilik ve ikincilik kürsüsünü Özel Kuvvetler Komutanlığı ekipleri paylaşırken, üçüncülük Jandarma Genel Komutanlığı’nın oldu. Böylece zirvenin tamamı Türk unsurlarından oluştu; yarışmanın final tablosu, eğitim disiplininden saha tecrübesine uzanan bütüncül bir üstünlüğün altını çizdi.

Bu yıl yedincisi icra edilen etkinliğin çıkış noktası, keskin nişancılığın modern harekât doktrinindeki ağırlığını görünür kılmak, uzman personel arasında mesleki kültür ve ortak dil oluşturmak, moral–motivasyon ile öz güveni tahkim etmekti. Fiilî sonuç ise hedefin de ötesine geçti: Foça Jandarma Komando Eğitim Komutanlığı’ndaki parkurlar, zorlu senaryolar ve stres faktörü yüksek etaplar üzerinden yalnız atış başarısını değil, zaman yönetimi, hedef önceliklendirme, takım koordinasyonu ve istikrarlı performans gibi profesyonel metrikleri de ölçtü.
REKOR KATILIM: 48 UNSUR, 96 PERSONEL, 20 DOST VE MÜTTEFİK ÜLKE
Yarışmaya Türkiye’den 13 unsurun yanı sıra 20 dost ve müttefik ülkeden gelen birliklerle toplam 48 unsur ve 96 keskin nişancı katıldı. Sahadaki rekabeti 5 hakem ve 26 yerli gözlemci anbean takip etti. Geniş katılım, farklı iklim–arazi tecrübelerinin aynı masada buluştuğu, her ülkenin metodoloji ve ekipman tercihleriyle sahaya farklı bir “okul” getirdiği anlamına geldi. Bu çeşitlilik, hem taktik yelpazenin genişlemesine hem de karşılaştırmalı eğitim çıktılarına zemin hazırladı.
FARKLI KALİBRE, AYNI KESKİNLİK: AYRI BİR KATEGORİDE AYRI BİR REKABET
Boran-7’nin dikkat çeken sahnelerinden biri de “Farklı Kalibre Keskin Nişancı Yarışması” oldu. Bu bölümde, 7.62 mm’den .338 Lapua Magnum’a ve ötesine uzanan envanterler, menzil–balistik–geri tepme–rüzgâr düzeltmesi parametreleri üzerinden sınandı. Bu sayede yarış, tek tip platformda hız rekoru kovalayan bir etkinlik olmaktan çıktı; balistik zekâ, mühimmat–namlu uyumu, optik kalibrasyon ve saha ayarı gibi nirengi noktalarında gerçek bir laboratuvara dönüştü.
SEÇKİN GÖZLEMCİ GÜNÜ: HAVADAN HEDEFE “TAM İSABET”
Gösteri gününde nefesler, Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) adına yarışan keskin nişancıya kilitlendi. Helikopterden 350 metre mesafede yerdeki hedefe yapılan atış tam isabet ile sonuçlandı. Bu atış, yalnızca bireysel isabet oranını değil, hava platformu–nişancı–pilot koordinasyonu, titreşim ve rüzgâr kompanzasyonu, zaman baskısında doğru tetik disiplini gibi havadan icra edilen atışların en kritik bileşenlerini de başarı hanesine yazdırdı.
ZİRVE TABLOSU: İLK İKİ ÖZEL KUVVETLER, ÜÇÜNCÜ JANDARMA
Final sonuçlarına göre Özel Kuvvetler Komutanlığı 2. Unsur birinciliği, Özel Kuvvetler Komutanlığı 1. Unsur ikinciliği, Jandarma Genel Komutanlığı 1. Unsur ise üçüncülüğü aldı. İlk üçte Türk unsurlarının yer alması, planlama–eğitim–lojistik zincirinin sahadaki karşılığını ve yüksek tempolu harekât senaryolarına uyum kapasitesini somutlaştırdı. Kapanış töreninde ödüller, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Çardakcı tarafından takdim edildi; bu da organizasyonun kurumsal ağırlığını ve motivasyon etkisini artırdı.
EĞİTİMİN ŞİFRESİ: DOKTRİN, DİSİPLİN VE TEKRARLA GELEN İSTİKRAR
Türk ekiplerinin başarısında üç katman öne çıktı: doktrin, disiplin ve tekrar. Doktrin; nişancı–gözcü ikilisinden lojistiğe, meteorolojik okuyuşlardan iletişim ve gizlenmeye kadar tüm bileşenlerin ortak bir akılla yönetilmesi demekti. Disiplin; onda bir saniyelik tetik davranışından nefes kontrolüne, dar pencerelerden isabet ararken sabır–soğukkanlılık dengesini korumaya karşılık geldi. Tekrar ise simülasyon–atış–analiz–iyileştirme döngüsünün, her eğitim gününü bir öncekinin üstüne koyan bir yapıda sürdürülmesi anlamına geldi.
ULUSLARARASI PAYDA: SAHADAN MASAYA TAŞINAN TECRÜBE
Boran-7, yalnız skor tabelasıyla değil, tecrübe paylaşımıyla da kıymetli bir platform sundu. Farklı ülkelerden gelen ekiplerin envanter tercihlerinin ve taktik düzeneklerinin yan yana konuşulduğu oturumlar, balistik istihbarat, sensör–optik seçimi, gece–gündüz geçişleri ve gizlenme–kamuflaj doktrinlerinin güncellenmesi için yaşayan bir arşiv oluşturdu. Bu payda, dost ve müttefik unsurların gelecekteki ortak tatbikatlarına doğrudan katkı sunacak bir bilgi havuzu biriktirdi.