Ankara’ya uzanan dram: Anne ve oğulun sır dolu ölüm hikâyesi...
Kastamonu’da kaybolduktan günler sonra cansız bulunan Huriye Helvacı ile oğlu Osman Yaşar Helvacı’nın otopsileri Ankara Adli Tıp’ta tamamlandı.
CEP TELEFONU HALA BULUNAMADI
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde annesi Huriye Helvacı ile birlikte ölü bulunan 10 yaşındaki Osman Yaşar Helvacı’nın ardından, ekipler bölgede delil arama çalışmalarını sürdürüyor. Anne Huriye Helvacı’nın kıyafetleri ve çantası, cesedinin bulunduğu yerden yaklaşık 25 metre uzaklıkta tespit edildi. Ancak cep telefonu yapılan geniş çaplı aramalara rağmen henüz bulunamadı.

Jandarma Arama Kurtarma (JAK) timleri, kayıp telefona ulaşmak ve olası şüpheli bir ize rastlamak amacıyla ormanlık alanda detaylı tarama yaptı. Bölgede yapılan çalışmalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, ancak araştırmaların sürdüğü belirtildi.

OTOPSİLER ANKARA’DA TAMAMLANDI
Anne ve oğlunun cansız bedenleri, olay yerinde yapılan incelemenin ardından Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Burada tamamlanan otopsi işlemleri sonrası cenazeler yeniden Kastamonu’ya götürüldü. Yetkililer, ölüm nedeninin kesin olarak belirlenebilmesi için adli raporun sonuçlarını bekliyor.

“GİTME DEDİM”
Olaydan önce Huriye Helvacı ile Köseali köyünde karşılaştığını söyleyen Aysel Şahin, o gün yaşadıklarını anlattı. Şahin, kadının yabancı olduğunu fark ettiğini belirterek, “Yanıma geldi, telefona bakıyordu. Sonra çocuğuna böğürtlen verdi, ‘şifa olsun’ dedi. Çok sakin bir hali vardı. ‘Bozkurt’a gideceğim’ deyince ‘Bu yol Bozkurt’a gitmez, akşam oluyor, gitme’ dedim. Ama dinlemedi, ‘Yürüyerek gideceğim’ dedi.” ifadelerini kullandı.

Şahin, Huriye Helvacı’nın davranışlarında hafif bir gariplik sezdiğini ancak o an önemsemediğini belirtti. “Psikolojik olarak iyi durumda olmadığını hissettim ama anlayamadım. Keşke o an yardım etseydim. Ölüm haberlerini alınca çok üzüldüm.” diye konuştu.
KÖY MUHTARINDAN ÜZÜCÜ AÇIKLAMA
Köseali Köyü Muhtarı Hasan Keçeci de 2 Kasım günü saat 17.00 civarında anne ve oğlunun köye geldiğini doğruladı. Kadını köyde bazı kadınların, çocuğu ise cami imamının gördüğünü aktaran Keçeci, “Kamera görüntülerinde okul çevresinde en son görülüyorlar. Ondan sonrası yok. Kadını görenler ‘Bu yol Bozkurt’a gitmez, burası İnebolu yolu. Akşam saatinde buraya gidilmez’ diye uyarmış. Ölü bulunmaları hepimizi derinden sarstı.” dedi.

“ORAYA NASIL İNDİLER, ANLAMIŞ DEĞİLİM”
Anne ve oğlunun cansız bedenlerinin bulunduğu bölgeye ilk ulaşan köylülerden Hakkı Şahin, olay yerinin oldukça sarp bir yamaçta olduğunu söyledi. “Dron ile yerlerini tespit etmişler. Çocuk yüzüstü yatıyordu, üzerini örttüler. Oraya inmek neredeyse imkânsız, nasıl indiler anlamadım.” diyen Şahin, bölgenin yaklaşık 50-60 metre yüksekliğinde bir uçurum olduğunu belirtti.

Şahin, Huriye Helvacı’nın üzerinde mavi mont olduğunu, cesedinin oğlundan farklı bir noktada bulunduğunu ifade etti. “Komutanlar da şaşırdı, oraya insanın inmesi çok zor. Olay hepimizi derinden etkiledi.” sözleriyle yaşadığı şaşkınlığı dile getirdi.
OLAYIN GİZEMİ SÜRÜYOR
Helvacı ailesinin nasıl o bölgeye ulaştığı, neden oraya gittiği ve ölüm sebeplerinin ne olduğu soruları henüz netlik kazanmadı. Jandarma ekipleri, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için araştırmalarına devam ediyor. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturmayı titizlikle sürdürüyor.